Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı dolayısıyla basın bir açıklaması yayımladı. Toprakları korumanın gelecek nesillere bırakılabilecek değerli armağan olduğunu vurgulayan Bayraktar, milyonlarca yılda oluşan toprağın, sadece çiftçiler için değil tüm insanlık için çok değerli bir hazine olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de toprağın üreticiler açısından taşıdığı öneme istinaden 11 Haziran 1945 yılında ‘Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun kabul edildiğini hatırlatan Bayraktar, “Bu kanunla, toprağı olmayan ya da yetersiz olan çiftçilerimizin aileleriyle birlikte geçimlerini sağlamak ve iş gücünü değerlendirecek ölçüde toprak edinmeleri amaçlandı. Toprağın önemini vurgulamak amacıyla aynı yıl 4760 sayılı ‘Toprak Bayramı Kanunu' çıkarıldı. Bu kanunla birlikte her yıl çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini takip eden ilk pazar günü, ‘Toprak Bayramı' olarak kutlanıyor” dedi.
Bayraktar, hayatın temel kaynaklarından biri olan toprak üzerindeki baskıların, özellikle nüfus artışı, yanlış kullanım, bilinçsiz sanayileşme gibi etkenlerle yeryüzü ölçeğinde giderek arttığını dile getirerek, Türkiye açısından bakıldığında en büyük zenginlik olarak kabul edilen toprakları çok iyi korunmadığını ifade etti.
“SON 20 YILDA 2,6 MİLYON HEKTAR TARIM ARAZİSİNİ KAYBETTİK”
Bayraktar, Türkiye'de tarım arazilerinin yıldan yıla azaldığını, kırsalda genç nüfusun da azaldığını ve maliyetler nedeniyle çiftçinin üretmekte isteksiz davrandığını ifade eden Bayraktar, “Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye'nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı son 20 yılda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik. Ülkemizde en fazla tarım arazisine sahip Konya, Ankara, Şanlıurfa ve Sivas illerinde son 10 yılda tarım arazisi 1,8 milyon dekar azaldı. Söz konusu bu illerdeki azalma sırasıyla Şanlıurfa'da yüzde 7,9, Ankara'da yüzde 3,5, Sivas'ta yüzde 1,8 ve Konya'da yüzde 1,4 oranındadır” açıklamasında bulundu.
“KİŞİ BAŞINA DÜŞEN ARAZİ, ARTAN NÜFUS KARŞISINDA AZALIYOR”
Son yıllarda atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılmasının yanı sıra tarım arazilerinin korunması amacıyla pek çok çalışma yapıldığını da sözlerine ekleyen Bayraktar, 2019 yılında 23 milyon 99 bin hektar olan toplam işlenen tarım alanının 2023 yılında yüzde 3,6 oranında artarak 23 milyon 942 bin hektara ulaştığını hatırlattı. Bayraktar, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Yapılan çalışmalar sonuçlarını gösteriyor, tarımsal üretim yapılan tarım arazileri artıyor. Ancak, tarım arazileri artışı ülkemizde hızla artan nüfus karşısında halen yetersiz kalıyor. Artan nüfusla beraber kişi başına düşen arazi miktarı azalmaya devam ediyor. İstatistiklere göre 2010 yılında kişi başına 3,3 dekar arazi düşerken, bu değer 2015 yılında 3 dekara ve günümüzde ise 2,8 dekara geriledi. Bu amaçla tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kesinlikle önlenmelidir. Kara yollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir.”
Bayraktar, birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerinin, imara açılmasına asla izin vermemesi, ve bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurulmaması gerektiğini de belirterek, turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerinin kullanmasının tarım arazilerinin varlığını azaltacağını kaydetti.
“TARIM ARAZİLERİNİN HOBİ BAHÇELERİ İLE BÖLÜNMESİNE İZİN VERİLMEMELİDİR”
Çiftçilerin, üretim maliyetlerinin yüksekliği, çözüm bekleyen yapısal sorunlar, düşük kalan üretici fiyatları gibi sorunlarla üretime yaptığını söyleyen Bayraktar, “Çiftçilerimiz tüm zorluklara rağmen üretmeye devam ederken, diğer taraftan son yıllarda tarım arazilerinin aralarına kurulan hobi bahçeleri ile baş etmeye çalışıyor. Çiftçilerimizin ekmek teknesi olan toprağımız hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye değildir. Özellikle büyükşehirlerde, en verimli toprakların bulunduğu sahil illerinde verimli tarım arazilerinin kooperatifleşme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüştürülmesi tarım arazilerinde parçalanmayı daha fazla artırıyor. Büyükşehirlerde araziler 250 metrekareye varan parsellere ayrılarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük parsellere ayrılan bu alanlara yapılan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz gibi betonarme yapılaşmalarla tarım alanları yok ediliyor. Bu yapılaşmaların hiçbir geçerli izahı olamaz. Köylere yakın alanlarda kurulan hobi bahçeleri köyde sosyal yapıyı da olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
Tarımsal üretimde verimliliğin artırılmasında, maliyetlerin azaltılmasında, teknolojinin verimli kullanımında tarım arazilerinin büyüklüğü ve bütünlüğü oldukça önemli olduğuna da dikkati çeken Bayraktar, sebebi ne olursan olsun tarım arazilerinin bölünmesinin ve hobi bahçelerinde olduğu gibi büyük araziler arasında yapılaşma oluşturulmasının doğru olmadığını kaydetti.