Önceki gün Kayseri'deki yaşanan olayların ardından bir basın açıklaması yapan Benan Sır, Türkiye'deki düzensiz sığınmacı sayısının artık kontrol edilemez bir hal aldığını ve köklü çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'deki mülteci sorununa dikkat çeken Halk-Lis Çorum İl Başkanı Sır, son yaşanan olayların Türkiye için bir dönüm noktası olması gerektiğini ifade etti. Benan Sır, düzensiz sığınmacıların yol açtığı güvenlik zafiyetlerine ve toplumsal problemlere işaret ederek, hükümetten acil eylem çağrısında bulundu.
“Ülkemizde bulunan 10 milyondan fazla düzensiz sığınmacının yapamayacağı hiçbir şey bulunmuyor” diyen Sır, Kayseri’de yaşanan olaylara atıfta bulunarak, mülteci sorununun artık köklü bir şekilde çözülmesini istedi.
Benan Sır, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan tüm mülteciler, ülkemizin milli güvenlik sorunudur. Kayseri’de yaşanan olay bardağı taşıran son damla olmuştur. Ülkemizde bulunan 10 milyondan fazla düzensiz sığınmacının yapamayacağı hiçbir şey bulunmuyor. Kadın, kız, çocuk, hayvan ayırt etmeden katleden, kendi milletinin 5 yaşındaki çocuğuna dahi tecavüze yeltenen bu insanların topraklarımızda daha fazla barınması mümkün değildir.
Kayseri Valiliği tarafından, ‘çocuk Türk değil’ diye açıklama yapılıyor. Soruyoruz: çocuğun dili, dini, ırkı olur mu? Bugün o çocuk için tepkisiz kalırsak yarın bizim evladımızın canı daha da yanacak, sonuç olarak idari ve mülki amirler ile tüm devlet erkanından itidal çağrısı değil, gereğinin yapılmasını istiyoruz. Bu misafirlik yeterince uzadı.”
Benan Sır'ın mülteciler hakkındaki açıklamaları, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu mülteci sorununa dair kamuoyunda ciddi bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Sır'ın belirttiği gibi, Kayseri'deki olaylar, mültecilerin yol açabileceği risklerin somut bir örneği olarak görülebilir. Sır, bu sorunun sadece yerel değil, ulusal düzeyde ele alınarak köklü çözümlerle ele alınmasının zorunluluğunu vurguluyor. Bu açıklamalar, hem hükümetin hem de toplumun bu konudaki yaklaşımlarını yeniden değerlendirmesi için bir çağrı niteliğinde.”