Kamu-Sen’e bağlı Türk Büro-Sen tarafından Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının sorun ve talepleri ile ilgili olarak SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Kamu-Sen İl Başkanı Selim Aydın’ın da destek verdiği basın açıklamasında konuşan Türk Büro-Sen Çorum Şube Başkanı Emir Dağaşan, “Ülkemiz ve tüm dünyanın içinden geçtiği bu zorlu dönemde devletin her vatandaşına sosyal güvence sunabilmesinin önemini bir kez daha anlamış bulunmaktayız.
Sosyal Güvenlik Sistemi, toplumun tüm kesimlerini bir şemsiye altına toplaması gereken bir sistem olup; fiilen çalışanlar, çalıştığı halde kayıt dışında bulunanlar, henüz çalışma hayatına başlamamış olan çocuklar, gençler ile dul ve yetimler bu sisteme dahildir” dedi.
18 yıl önce Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı’nın birleştirilmesiyle oluşturulan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kurumsal kimliğinin henüz oturmadığını kaydeden Dağaşan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl 2 milyon 250 bin vatandaşımızı ilgilendiren kamuoyunda EYT olarak bilinen Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek kanunlaşmış, uygulamada kadrosu 38 bin olmasına rağmen fiilen 23 bin personel ile rutin iş yükü kamu ortalamasının üzerinde olan fedakâr ve cefakâr SGK çalışanlarıyla bu hizmet verilmiş, öngörülen tarihten önce vatandaşların aylık bağlama işlemleri neticelendirilmiştir.
Sendikamız Türk Büro Sen, bu kadar ağır iş yüküne karşı Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarını bir nebze olsun rahatlatmak adına; 666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyelerin yeniden müktesep hak olarak düzenlenmesini,
Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı oluşturulması ve buna bağlı Sosyal Güvenlik Tazminatı ödenmesini, 666 sayılı KHK ile kaldırılan fazla mesai ücretlerinin tekrar ödenmesini, Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları, yaptıkları iş bakımından uzmanlık gerektiren bir görev ifa etmesi sebebiyle, bazı kamu kurumlarında olduğu gibi Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarına da Sendikamızın vermiş olduğu kanun teklifi değerlendirilerek, uzmanlık hakkı verilmesini talep etmektedir.
Ayrıca; 13 Mayıs 2024 tarihinde açıklanan Kamuda Tasarruf Paketi ile toplu taşıma olan yerlerde personel servislerinin kaldırılmasına yönelik kararın kamuya hiçbir faydası olmayacağı gibi, aksine zarar getireceği açıktır. Bu karar özellikle trafik yoğunluğunun olduğu büyükşehirlerde daha fazla trafik, iş gücü kaybı ve yakıt masrafı yaratacaktır. Bunun yanında servis hizmetlerine yönelik alınmış toplu sözleşme kararlarının da böyle bir çalışmaya konu edilmesi, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların idari keyfiyete konu edilmesi, sendikal teşkilatlanma hürriyetine ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar diğer toplu sözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır.
Özellikle kamuya yeni personel alımının emekli olan kamu görevlisi sayısıyla sınırlandırılması mutlak surette gözden geçirilmesi gereken bir karardır. Hepimizin bildiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumunda büyük oranda personel açığı olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle büyük şehirlerde kamu hizmetleri az sayıdaki personelin üstün gayretleriyle yürütülmektedir. Böyle bir karar, önümüzdeki yıllarda artacak nüfusa ve hizmet ihtiyacına paralel olarak kamu çalışanı açığının daha da büyümesine ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açacaktır. Ayrıca emekli maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kamu görevlilerimiz emekli olmak istememekte tüm çalışanlar 65 yaşına kadar görevlerinde kalmayı tercih etmektedir.”