Bakan Faruk Çelik’in kendisine verilen rolü hakkıyla yerine getirdiğini vurgulayan Aydın, toplu sözleşmeyi “tam bir fiyasko” olarak nitelendirdi.
Toplu sözleşme masasında bir konfederasyonla kurgulanmış olan oyunun sergilendiğini ifade eden Aydın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Sayın Bakan ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın daha öncede açıkladığımız üzere, “Bir toplu sözleşme metni imzalanacak demiştik” bir şekilde toplu sözleşme metni erken seçim öncesinde imzalanmıştır. Şunu çok net söyleyelim, Memur-Sen konfederasyonunun her hangi bir teklifi imzalamama iradesinin olduğunu biz zaten düşünmüyorduk. Bunu net olarak söylüyorum, son dokuz ayda dolar karşısında ortalama memur maaşında eksi 13 azalma var. Aynı zamanda en düşük memur maaşında da eksi 13 azalma var. Ortalama memur maaşı ile 9 ay önce alınan çeyrek altında da eksi 9,3 oranında azalma var. Son 9 aydaki ekonomik tablo dolar ve altın karşısında bu şekilde.
“MEMUR-SEN NE İSTEDİ? NEYE İMZA ATTI? BU BAŞARI MIDIR?”
Biz bunun basının da kamuoyunun da gözünden kaçtığını düşünüyoruz. Memur-Sen masaya oturmadan önce seyyanen 150 TL brüt zam istedi, 2016 yılı Ocak ve Temmuz ayları için yüzde 8+8 zam istedi. Yan ödeme puanlarının yüzde 50 oranında artırılmasını istedi. 2015 büyümesinin yüzde 50’sinin 2015 büyüme hedefi yüzde 4, dolayısıyla bu yüzde 2 yapar, 2016 yılında gerçekleşen büyüme oranlarının tamamını istedi. Bu da yüzde 5, hükümetin hedefi. Kıdem aylığı, gösterge rakamının 20’den 100 e çıkarılması da Memur-Sen’in talepleri arasında. Bu oransal olarak en düşük devlet memuru maaş için bu talep 2016 yılı için yüzde 33,2 yani Memur-Sen’in bu taleplerini alta alta koyduğunuz da 2016 yılı için yüzde 33,2 en düşük devlet memuru için zam istemekteydi.
Ortalama memur maaşı için ise yüzde 31.7 zam istiyordu. Bu rakamlar 2017 yılı için ise en düşük devlet memuru maaşı için yüzde 23.8, ortalama memur maaşı için ise yüzde 22.9 zam talebi anlamına geliyor. 2016 yılı için en düşük devlet memuru maaşına yüzde 33.2 isteyen bir konfederasyon yüzde 11’lik bir zammı bu masada tarihi başarı olarak ilan ediyor. Yani yüzde 33.2’nin 3’te biri oranında bir zam alabilmişler ama diyorlar ki, “Biz tarihi başarı elde ettik” sayın Ali Yalçın, 2017 yılında da 3+4’ü tarihi başarı olarak sunuyor. Yüzde 23.8 en düşük devlet memuru maaşına zam istemişler 2017 yılı için. 2017 için aldıkları yüzde 7’yi başarı olarak takdim ediyorlar, bu nasıl kabul edilebilir?
Bakın bu toplu sözleşme 2015 yılında işçi sendikalarıyla yapılan 2016 yılı bakımından söylüyorum, yapılan toplu sözleşmenin gerisindedir. İşçilere 500 TL bir defaya mahsus iyileştirme verilmiştir, bura da bu da yok, hükümet memura yüzde 11 vermiştir ama kamu işçisine verdiği 500 TL’yi vermemiştir. Ayrıca işçilerde 2150 TL’nin altında maaş alanlara 100 TL, 75 TL ve 50 TL iyileştirmeler yapılmıştır. Bu masada bu da yoktur, alınamamıştır. Bu neyin tarihi başarısıdır?
“NASIL BİR SENDİKACILIK BU?”
Öğretmenlere nöbet ücreti meselesine gelince, haftada 6 saat ücret istedik, 98 TL’ye aylık anlaşmışlar, bahsi geçen para 2016 yılında haftada 2 saat, 2017 yılında haftada 3 saat nöbet ücretine denk geliyor. 6 saat ile masaya geliyorsunuz, 2 saate imza atıyorsunuz ve buna başarı diyorsunuz. Bütün eğitim sendikaları, üyeleri nöbet eylemine katıldılar, soruşturma geçirdiler, cezalar aldılar. Cezayı verenler kimdi biliyor musunuz? Bu sendika başkanının okul müdürü olan üyeleri, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri yani kendi adamları. Nöbet ücreti için eylem yapan diğer sendikaların üyelerine soruşturma açtılar, ceza verdiler, burunlarından fitil fitil getirdiler. Üç saate imza atıyorlar, böyle bir şey var mı?
Sağlık çalışanlarına, diğer nöbet tutan memurlara nöbet ücreti nerede? sağlık çalışanlarının komik nöbet ücretleri ile nöbet tutturulması zorunluluğu sizi hiç ilgilendirmiyor mu? Nasıl bir sendikacılık bu?
“Fazla çalışmalar konusunu çözeceğiz” diyorlar, nasıl çözeceksiniz? Bakın şu anda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda “Fazla çalışmalar izne çevrilir” diyor, memura fazla çalışma karşılığı izin verilmediği gibi parasal karşılığı da ödenmiyor, kavgalar var, Siz kanunun bu maddesinin değiştirilmesi için bir mutabakata vardınız mı? Bu nasıl bir başarıdır?”
“4-C’LİLERE HAK ALINMADI, HAKLARI GASPEDİLDİ”
4-C’lilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili net bir karar alınmadığını belirtirken, ödenecek ek ödemenin de mahkemeyle kazanılmış hakların çok gerisinde kaldığını, bunun bir hak gaspı olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. “ 4-C’lilerle ilgili çalışma yapacaklarmış. Ne olduğu da belli değil, sayın Bakan önce “4-C’lileri sözleşmeli yapacağız” dedi, ardından “Kadrolu yapabiliriz” dedi. Daha neye karar verdiklerini dahi bilmeyen bir toplu sözleşme. Ne zaman yapacaksınız? Tekel eylemlerinden beri hükümet 4-C’lilere adeta bir husumet besledi, düşmanı gibi gördü, bu problemi çözmedi ve yine işi akışına bıraktılar. Bu çözüm değildir, kimse kimseyi aldatmasın. 4-B’lilere kadro nerede? TÜİK çalışanı 4-C’lilere kadro nerede? Vekil ebeler, vekil imamlar nerede? “Cuma izni olsun” diyorsunuz güzel ama Cuma namazını kıldıran vekil imamın vekil olduğundan haberdar mısın Memur-Sen? Niye kadro demiyorsunuz? “4-C’lilere 150 TL ek ödeme verileceği karara bağlandı” diyerek sanki müjde veriyorlar. Oysa şu anda kamu kurumlarında en düşük ek ödeme rakamı hizmetliler için 560 TL’dir. Zaten 4-C’liler mahkemeye başvurduklarında kurumlarındaki emsalleri kadar ek ödeme alıyorlardı. Bu da aylık 450-500 TL’den az değildi. Yani 4-C’lilere verilen bir hak değil, aksine 4-C’lilerden alınan bir hak söz konusudur.
“EYLEM YAPMAMAMIZIN TEK NEDENİ ŞEHİTLERİMİZDİR”
Türkiye Kamu-Sen olarak, eylem yaparız, yapmamamızın tek sebebi şehitlerimizdir. Türkiye’de her gün bir ya da birden fazla şehidimizin olduğu, insanlarımızın yüreğinin yandığı bir dönemde Türkiye Kamu-Sen olarak eylem yapmayı kendi vicdanımıza yediremiyoruz, eylem yapmamamızın tek sebebi budur.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim