Genel Sağlık-İş MYK üyesi Yalçın Çiftçi, bugün sağlık emek meslek örgütleri ile birlikte sahada canla başla çalışan sağlık emekçileri olarak yeniden sağlık müdürlükleri önünde eylemde olduklarını dile getirdi.
Üçüncü defa iş bıraktıklarını hatırlatan Çiftçi, Sağlık Bakanlığı’na seslenerek, “Bu yönetmelikle hekimlerin yazdığı reçeteler baskı altın alınmakta; hekimlik mesleğinin onuru zedelenmekte, antibiyotik, ağrı kesici ve mide ilaçları yazmamız kısıtlanmaktadır. Hastaların tıbbi durumu, ihtiyacı neyi gerektiriyorsa biz hekimler o ilacı yazarız.. Hastasını tedavi etti diye hekimlerin gelirini azaltılması hangi mantığa sığar? Soruyoruz! Yönetmelikle, sorumlu olduğumuz nüfus içinden 6 ay ASM’ye başvurmayan kişiler için de gelirimiz kesilmektedir. Hastalarımız verdiğimiz tedavi ve önerilerimizle sağlıklı olduysa bize neden başvursun? Yine soruyoruz: Hastasının sağlığını korudu diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirini azaltılması hangi mantığa sığar?”
Çiftçi, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “2025 bütçesinde de kaynakların %50’den fazlasının hastanelere ayırdığınızı gördük. Her bir kişinin yılda 12 defa doktora başvurmasıyla övündüğünüzü duyuyoruz. Para getiren tedavi edici hizmetleri sürekli öne çıkarttınız, hastaların gerekmediği durumlarda bile 3. Basamak hastanelere, özel hastanelere gitmelerini teşvik ediyorsunuz. Herkesin her istediği zaman, istediği hastaneye başvurmasının önünde hiçbir engel yokken, yılda 7 defadan fazla hastaneye başvuran hastalarımız için aile hekimliği çalışanlarından para kesmek hangi mantığa sığar? Sizler sevk zincirini hayata geçirememişken bizlerden hastaların hastaneye gitmesini engellememizi bekliyorsunuz?”
Bakanlık yetkililerinin öve öve bitiremedikleri Hastalık Yönetim Platformu’nun (HYP) hastaya fayda sağlamadığı gibi sağlık çalışanlarını veri giriş memuru yapmaktan başka işe yaramadığını vurgulayan Çiftçi, “Yönetmelikle; Bir yandan 3500 nüfusa hizmet vermemiz, çok sayıda poliklinik yapmamız istenirken aynı zamanda kronik hastalıkları HYP girmemiz beklenmektedir. HYP ye veri girişi kronik hastalık tarama ve takibi değildir. Aile hekimleri zaten yıllardır bu hastaların takip ve tedavisini ulusal ve uluslararası rehberlere uygun olarak yapmaktadır. Sağlık Bakanlığının ülkemiz için gelecekte önemli bir sağlık sorunu ve yükü olacak bu hastalıkların takibini sadece bir yazılım sistemine 2-3 dk lık veri girişi olarak görmesi, toplum sağlığı için endişe vericidir. Soruyoruz; Hastalarımızın bilgilerini Aile Hekimliği Bilgi Sistemi dışında başka bir programa girmemizin mantığı nedir? Hastaya faydası olmayacak bu işlemi Bakanlık bizden neden istemektedir? Açıkça söylüyoruz; Hekimler veri toplama memuru değildir. Hastalara faydası olmayacak veri girişlerini yapmamız için bizi zorlayamazsınız.” ifadesini kullandı.
EZİYETE DÖNÜŞEN…
Bu yönetmeliğin sağlık emekçilerini hastalara faydası olmayan hizmetler ve kriterler üzerinden puanladığının altını çizen Çiftçi, yetmiş puanın altında puanı olursa sözleşmenin fesih edildiğini hatırlatarak, “Bu şekilde sağlık emekçilerinin, işine son verme tehdidiyle meslek bağımsızlığı ve meslek onuru ayaklar altında alınmaktadır. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği derhal geri çekilmelidir. Bakanlık birinci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri Aile Hekimlerine verilen cari gider ödemelerinden karşılanmaktadır. birçok aile sağlığı merkezinde yapılan cari gider ödemeleri giderleri karşılayamaz hale getirmiş, aile sağlığı merkezinin harcamalarının bir kısmı da aile hekiminin üzerine yıkılmıştır. Bizler hekimiz, ticarethane işletmiyoruz! Hastalarımızın sağlığından başka bir şey düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz.” kaydetti.
Çiftçi açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Bu sistemle ASM’lerinde çalışan ebe ve hemşirelerin tavan katsayısı artırılmadığı için ciddi maddi kayıplar yaşanmaktadır. Aile Sağlığı merkezinde çalışan ebe ve hemşirelerin maaşları, ilçe sağlık müdürlüğü ve idari bürolarda çalışanların çok altında kalmış, entegre aile sağlığı merkezlerinde çalışan aile hekimi, hemşire ve ebelere düşüşün üstüne beşer nöbet eklenince toplu istifalar yaşanmıştır Yönetmelik geri çekilmediği takdirde çalışacak hekim, ebe ve hemşire kalmayacaktır.
Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık emekçileri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak bu hafta iş bırakıyoruz. Sağlık Bakanlığı iş bırakma süresinde ne yapıyor? Bebek ölümlerini engelleyecek denetimleri yapacak kişi ve zaman bulamayan il sağlık müdürlükleri; her gün ASM’leri günde iki defa dolaşarak tutanak tutmakta hukuksuz bir şekilde cezalar vererek eylemimizi engellemeye çalışmaktadır. Bizler Anayasal hakkımızı kullanıyor ve iş üretmiyoruz.”
ÇİFTÇİ, SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİNİ SIRALADI
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sorunlar yumağı haline getirdiğiniz sağlık sistemi Sağlık kurumlarımızı ticarethaneye, hastalarımızı sadece hastalıklarından para kazanılan kişilere çevirmiştir. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz ve bu süreçte hastalarımızdan da destek görüyoruz.Sağlıklı bir toplum ve iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizi hatırlatmaya devam edeceğiz:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri; Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren teşvik ücreti katsayısı en az iki katı ve tavan ücreti en az üç katı oranında artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.
Taleplerimiz sadece kendi haklarımız için değil halkımızın eşit, ücretsiz, erişilebilir ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti almasını sağlamak için önemlidir. Bu nedenle eylemlerimize halkımızın da desteğini bekliyoruz. Taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”
AÇIKLAMAYA DESTEK VEREN SENDİKALAR;
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Genç Sağlık Sendikası
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER)
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)