Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 1 Ocak 2025'ten itibaren geçerli olacak asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıklamasına tepki gösteren Özünel, “Tümüyle yerli ve yabancı sermayenin talepleri doğrultusunda belirlenen bu asgari ücret kabul edilemez” ifadesini kullandı. 
İktidarın ‘Azami yoksulluk işçiye emekçiye yakışır’ dediğini ve yine sermayeden yana olduğunu ispatladığını belirten Özünel, açıklamasında şunları kaydetti:
“Yoksulluk sınırını 72 bin ve açlık sınırını 27 bin TL olarak açıklayan sendika bürokratları ortada yok. İşçi sınıfı ve tüm emekçiler olarak sessiz kaldıkça bu düzen ve sefalet koşulları devam edecek. Sermayenin bize dayattığı açlık sınırını kabul etmemeliyiz, tepkimizi göstermeli, sermaye sınıfı ve politik temsilcilerinden hesap sormak için meydanlara inmeliyiz. İş, ekmek ve özgürlük için memleketin her yerinde yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşanacak bir ücret için üretimden gelen gücümüzü kullanarak hayatı durdurmalıyız. Emek ve meslek örgütleri, mücadeleci tüm sendikalar birlikte genel bir grevin örgütlenmesi için sorumluluk alınmalıdır.”
“MÜCADELE HAYATTA KALMANIN TEK ŞARTIDIR”
İktidarın, IMF'nin ve uluslararası derecelendirme kurullarının dediğini yaptığını ve bir kez daha işçi ve emekçinin canını yaktığını kaydeden EMEP İl Başkanı Özünel, “Yerli-yabancı tekellere, uluslararası burjuvaziye ve yerli sermayeye bir kıyak daha geçti! Türkiye Yüzyılı masalı işçiye yüz yılın sefaleti gerçeğini dayatıyor. ‘İşçiler birleşmeli, hayatta kalmak için mücadele etmeli’ sözü bir slogan değil, hayatta kalmanın tek şartıdır. Bu ülkenin işçi ve emekçisine açlık ve iş cinayetinden başka bir şey verecek olmayanları, huzursuzluğu gün geçtikçe katlanan işçi sınıfı silkelemeli” ifadelerini kullandı. 

Editör: KEMAL YOLYAPAR