Zafer Partisi İl Başkanı Bedii Onan, emeklinin sahiplenilmesi ve yaşatılmasının manevi bir görev olduğunu dile getirerek emeklilerin yaşam mücadelesine çare bulunmasını istedi.
İktidarın ilan ettiği emekliler yılının sona erdiğini belirterek Onan: “Emekliler yılında emekliye öncelik ve ayrıcalık tanıyan projeler gerçekleştirilecek, ekonomik ve sosyal destekler, refah düzeyini artırıcı ve sosyal devlet anlayışını hissettiren olumlu düzenlemeler yapılacaktı. Ancak emeklinin güvende ve huzurla yaşam sürmelerini sağlayacak adımlar atılmadı” dedi.
En düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL’ye çıkarıldığını hatırlatarak emeklilerin bu maaşla geçinemediğini, maaş ve bayram ikramiyesinin alım gücünün eridiğini ve bu maaşla yaşamanın imkansız hale geldiğini belirten Zafer Partisi İl Başkanı Onan konuyla ilgili bir açıklama yaparak şu görüşlere yer verdi: “Emekli vatandaş evinde yıllardır kullandığı zaruri beyaz eşyanın arızalanmasından korkuyor. Tamiri bir dert, yenilenmesi ise bu maaşlarla imkânsız hale geldi. Emekli vatandaş, yaşlılık ve diğer sebeplerle ortaya çıkan hastalıkların tedavisi için doktora gidiyor. Lakin tedavi faturası hasta emekliyi tekrardan dert sahibi yapıyor. İlaç katkı payı birkaç yıl geçmişin ilaç fiyatlarına bedel hale gelmiş.
Emekli için en ucuz beslenme ürünü olarak şimdilik ekmek kaldı. Yakında ülke genelinde ekmek fiyatlarında düzenlemeler de yapılmaya başlanırsa, ekmek zamları da ilave gider olarak emeklinin bütçesini zorlayacaktır. Bir Anadolu kasabasında mütevazı bir çay ocağında en uygun fiyatla çay içmek, yanında simit yemek kişi başına asgari yirmi lira harcama gerektiriyor. Emekli vatandaşlarımıza bir bardak çay ile bir simit keyfi bile günümüzde artık çok uzaktır.
İktidar kanadından söylenenlere bakılırsa emekli vatandaşlar enflasyona karşı ezdirilmemiş, bilakis korunmuş. Emekli vatandaş ise yaşamın zor şartları ile bire bir yüzleşip yaşadığı için rahat ve muhtaç olmadan bir yaşam sürdürebilmek için her fırsatta emekli maaşının artırılmasını istiyor. Muhalefet partilerinin emekli maaşına bakışı ise, sefalet ücretinden başka bir tanımlamaya ihtiyaç duymuyor.
Geçmişin görsellerini seyredelim. Seyrettikten sonra soralım. Geçmişte siyasi gösteri malzemesi olan çay ve simit, günümüzde emekliye artık fantezi oldu. Temel harcamalara bakalım. Emekli vatandaşın da kendisi ve ailesinin barınması için bir konuta ihtiyacı var. Evin kirasını bu maaşlarla kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Ya çoluk çocuğun okul masraflarını kim ödeyecek? Günümüzde bir de doğal gaz çıktı. Doğal gazın faturasını kim ödeyecek? Cep telefonu ve internet faturalarını kim ödeyecek? Emeklinin evinde tencerenin kaynaması gerekmez mi? Tencerenin içinde et mi yoksa dert mi kaynayacak? Kilogramı 40 TL’den mandalinayı, 30 TL’den portakalı, 99 TL’den ithal muzu hangi emekli alacak? Soralım. Alabileni de tebrik edelim. Günümüzde emekliye ödenen geçim için yeterli olmayan maaşlar emekli için adeta bir mahrumiyet uygulamasıdır. İzahı ortadadır. Emekli vatandaş maaşlarına tanımlanan ek hesaplar ile ayakta kalmaya çalışmakta, kullandıkları ek hesaplara ayrıca faiz ödemekte, bir sonraki ayın maaşını harcamaktadır. Gerçek budur.
Çalışma Bakanı Işıkhan’ın açıklamalarına göre, son emeklilik yasasından sonra 38 yaşında emeklilik hakkı kazanan vatandaşlarımızın sayısı 1200 kişi imiş. Pekâlâ, genç yaşta vatandaşlarımızı emekli edecek mevcut kanunu kim çıkardı? Kimler bu kanunun çıkarılması için gayret gösterdi. Kimler bu kanunun yasalaşması için oy verdi? Genç emekliler geçinmek ve daha rahat bir yaşam için çalışmaya devam edebilir. Gördüğümüz kadarıyla elinden iş gelen ve iş bulan genç emekliler çalışmaya devam ederek geçim sorununu bir nebze hafifletmeye çalışıyor. Ya üst yaş grubunda olup, çalışmaya mecali olmayan emeklilerin hali ne olacaktır? Yürümeye mecali olmayan emeklilerin geçim sıkıntısı nasıl ortadan kaldırılacaktır?
Başlıkta yazdığımız cümlenin cevabını iktidar ve ortağı ile cümle muhalefet partileri bulmak zorundadır. Emekli kaderine terk edilmemelidir. Emekliye iktidarı ve muhalefeti, sendikası, derneği olarak tüm ülkenin dinamikleri sahip çıkmalı, emeklinin yaşam mücadelesini sahiplenmelidir. Emekli babadır. Emekli anadır. Emekli tecrübedir. Emekli hoşgörüdür. Emekli sevgi ve şefkattir. Emekli geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür. Emeklinin sahiplenmesi ve yaşatılması bir manevi bir görevdir” dedi.