“Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedî, yurdumun üstünde inlemeli” dizelerinde ifade edilen hakikat, Türk milletinin imanının ve hürriyetinin sembolüdür” diyen Metin Lale, bu topraklarda ezanı susturmaya niyetlenen veya dini değerleri hor gören her girişimin karşısında bu milletin ortak vicdanını bulacağını ifade etti.
Lale, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Son günlerde “Çorum Merkez Tarhan Köyü Cemevi’nde Ezan Okundu, Ortalık Karıştı” başlığıyla servis edilen haberler üzerinden yürütülen tartışmalar iyi niyetli bir idari çözümün çarpıtılarak toplumun inançları üzerinden bölünmesine zemin hazırlamaktadır.
Valilik açıklamasında da belirtildiği üzere; köy camisinin çatısında meydana gelen çökme üzerine aynı inanç grubuna mensup köy muhtarı ve ihtiyar heyeti, köyde ezanın susmaması amacıyla hoparlörleri geçici olarak cemevine takmıştır. Valiliğin konuyu öğrenmesinin ardından sistem uygun bir yere taşınmış, idari soruşturma başlatılmıştır.
Türk-Diyanet Vakıf-Sen olarak şunları vurguluyoruz:
Alevilik Türk ve Müslüman kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Alevi vatandaşlarımız yüzyıllardır bu topraklarda İslam’ın manevi iklimini ve Türk kültürünü yaşatmış, tıpkı Kurtuluş/Çanakkale savaşlarında olduğu gibi ezana, camiye ve dinî değerlere sahip çıkmıştır.
Aleviliği İslam dışı göstermek veya ezanı asimilasyon aracı gibi sunmak, hem tarihi gerçeklere hem de milletimizin ortak hafızasına ihanettir. Bu yaklaşım, kökü dışarıda olan, fitne ve ayrılık tohumu eken çevrelerin senaryosudur.
Bu olayı kullanarak devleti, Diyanet’i veya Alevi-Sünni kardeşliğini hedef alanlar, bilerek ya da bilmeyerek, niyeti kötü olanlarla aynı çizgide buluşmakta; ezanı susturmak isteyenlerle aynı dili kullanmaktadır.
Muhtar ve ihtiyar heyeti, ezanın susmaması için, imkanlar ölçüsünde ve kendi inançlarının bir gereği olarak iyi niyetli bir adım atmıştır. Mevzuata aykırılık varsa idari süreç içinde değerlendirilmeli, ancak bu kişiler suçlu ilan edilerek toplum önünde hedef yapılmamalıdır.
Köy Kanunu, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde, dini hizmetlerde yetki ve usul bellidir. Fakat hukuki süreç devam ederken, olayı provoke eden söylemlerden kaçınmak, toplumsal barışın korunması için şarttır.
Çağrımız, tüm vatandaşlarımızı, Valilik soruşturmasının sonucunu beklemeye; bu olay üzerinden milli birlik ve kardeşlik bağlarımızı zayıflatmak isteyenlere karşı uyanık olmaya davet ediyoruz.
Türk-Diyanet Vakıf-Sen olarak, Türklüğümüzün ve İslam’ımızın ortak paydasını korumaya, ezanımıza ve dini hizmetlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”