Sırma, okulların açıldığı dönemde kadrolu temizlik personeli eksikliğinin belirgin bir şekilde hissedildiğine dikkati çekerek, “Okullarda temizlik hizmetlerinin sadece 3 gün ile sınırlandırılması ciddi hijyen sorunlarını gündeme getirecektir” diye konuştu.
Öğrencilerin sağlığını ve eğitimin niteliğini korumak adına, temizlik hizmetlerinin eksiksiz sağlanması gerektiğini vurgulayan Eğitim-Sen Şube Başkanı Sırma: ““Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde okullarda kadrolu temizlik personeli eksikliğinin uzun süredir ciddi ve yakıcı bir sorun olmayı sürdürmektedir. Özellikle okulların açıldığı dönemlerde bu eksiklik daha da belirginleşmekte, birçok okulda, bütçe kısıtlamaları nedeniyle kadrolu temizlik personeli istihdam edilemediğinden geçici çözümlerle yetinilmektedir.
MEB bünyesindeki Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü, eğitim kurumlarının ve diğer bakanlık birimlerinin fiziki, teknik ve lojistik ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan, MEB’e bağlı okullar ve kurumların temizlik, güvenlik, bakım, onarım, lojistik destek gibi idari hizmetlerin yürütülmesinden sorumludur. 2024 yılı itibariyle Türkiye'de resmi (devlet) okul sayısı 60 bin 734'tür. Yıllardır okullarda ihtiyaç olmasına rağmen kadrolu yardımcı hizmetli görevlendirmesi yapılmamaktadır. Bugüne kadar bu ihtiyacın büyük kısmı, İŞKUR bünyesinde bulunan Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında geçici olarak çalıştırılan işçilerle karşılanmaya çalışılmış, 2024-2025 eğitim öğretim yılı başından itibaren bu uygulamaya da son verilmiştir. MEB sorunu kalıcı olarak çözmek yerine daha geri bir adım atmış ve yine İŞKUR bünyesinde İşgücü Uyum Programı (İUP) oluşturulmuştur.
İşgücü Uyum Programı (İUP) okullardaki personel ihtiyaçlarını karşılamak üzere temizlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için geçici süreli personel görevlendirilmesini kapsadığı ve sadece haftada sadece 3 gün olduğu için TYP’nin de gerisine düşen bir uygulamadır. Program kapsamında katılımcılara günlük 566,73 TL cep harçlığı ödenecek ve kısa vadeli sigorta primleri İŞKUR tarafından karşılanacaktır. Eğitimlerin ardından, ilk 4 hafta boyunca 37,5 saatlik çalışma yapılırken, sonraki dönemlerde haftada 3 gün çalışılacak şekilde (22,5 saat) bir düzenleme yapılmıştır.
Okullarda temizlik hizmetlerinin sadece 3 gün ile sınırlandırılması ciddi hijyen sorunlarını gündeme getirecektir. Normal koşullarda haftada 5 gün, kimi okullarda ise “Destekleme ve Yetiştirme Kursları” nedeniyle 7 gün eğitim-öğretim devam ederken haftada 3 gün çalışacak personel ile okulların temizliği nasıl yapılacaktır? Geçici personel alımıyla okulların temizlik sorununda ciddi aksamalar yaşanması kaçınılmazdır.
Hükümetin tasarruf politikaları kapsamında temizlik personelinin çalışma günlerinin azaltılması, okullardaki hijyen koşullarını ciddi şekilde tehlikeye atmakta ve öğrencilerin sağlığını riske sokmaktadır. Eğitimin niteliğini korumak ve öğrencilerimizin sağlığını güvence altına almak için okullarda hijyenin tam anlamıyla sağlanması zorunludur.
Okullar, sadece bilgi aktarılan yerler değil, aynı zamanda çocukların sağlıklı bir ortamda bulunmaları gereken yaşam alanlarıdır. Temizlik hizmetlerinin yetersizliği, öğrencilerin sağlığını olumsuz etkilerken, eğitim emekçilerinin de iş motivasyonunu düşürmektedir. Temizlik, eğitimin niteliği açısından vazgeçilmez bir ihtiyaçtır ve bu alan tasarruf yapılacak bir yer olmamalıdır.
Öğrencilerimizin sağlığını ve eğitimin niteliğini korumak adına, temizlik hizmetlerinin eksiksiz sağlanması gerekmektedir. Bu karar geri alınmalı ve okullarımızda hijyen koşullarının iyileştirilmesi için acilen adımlar atılmalıdır. Gerçek ve kalıcı çözüm kadrolu hizmetli alımıyla sağlanacağı için her okula yeteri kadar kadrolu hizmetli ataması yapılmasıdır” dedi.
Kenan Sırma konunun takipçisi olarak öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim alması için mücadele etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Editör: KEMAL YOLYAPAR