Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun asgari ücreti açıklamasının ardından değerlendirmede bulunan Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, %30’luk asgari ücret zammında adaletin olmadığını, bu kararın toplum vicdanını yaraladığını söyledi.
ENFLASYONUN VE İSRAFIN MALİYETİ HALKIN ÜZERİNE YIKILIYOR
Asgari ücretin 22.104 TL olarak açıklanmasında işveren kesiminin etkili olduğunun anlaşıldığına vurgu yapan Taşkın, enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikası uygulanırken, ne yazık ki kamudaki israfın devam ettiğine dikkat çekerek, enflasyonun da israfında maliyetinin halkın üzerine yıkıldığını söyledi.
Asgari ücretliye, emekliye ve memura maaş zammı yapılmasının enflasyonu artırmadığını, bunun yakın geçmişte örneklerinin bulunduğunu belirten Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
EN DÜŞÜK DAİRE KİRACI 15 BİN TL.
“Bugün bir dairenin en düşük kirası 15 bin TL. TÜİK’in açıkladığı Kasım ayı ekonomik verilerine göre yıllık enflasyon %47, konut %10.37, ev eşyası %2.81, gıda ve alkolsüz içecekler %11.99, lokanta ve oteller %4.89 artarken asgari ücret enflasyonu yükseltiyor bahanesiyle maaş zammını en düşük seviyede tutarak asgari ücretliyi yoksulluğa mahkum etmenin akıl ve mantıklı izahı olamaz.
%30 ZAMMI ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ
Bugün enflasyon %47, kira zam oranı %62, yeniden değerleme oranı %43,93, asgari ücret %30. Hükümetin, Devlet hizmetlerine %50 zam yaparken, asgari ücretliye %30 zam yapmasını anlamak gerçekten çok zor.
ASGARİ ÜCRETLİYE ZAM YAPILMASI ENFLASYONU ARTIRMIYOR.
Enflasyonu tetikleyen asgari ücretliye, emekliye ve memura yapılan maaş zamları değildir. Yakın tarihlerde bunun örnekleri var: 2015 yılında enflasyon %8.8 iken seçimler nedeniyle asgari ücret %33 artırıldı. 2016 yılında enflasyon %8.5’e düştüğünde asgari ücrette reel olarak %24’lük arttı. 2018 yılında enflasyon %20.3 iken asgari ücret artışı %26.1 olmuş ve enflasyon 2019’da %11.8’e düşmüş. Demek ki ücretlilerin maaşlarına yapılan zam enflasyonu artırmıyor.
ASGARİ ÜCRETLİYE YAPILAN ZAM, TÜİK’İN AÇIKLADIĞI EKONOMİK VERİLERLE ÖRTÜŞMÜYOR!
Diğer yandan asgari ücrete yapılan %30 zam, TÜİK’in açıkladığı ekonomik büyüme verileriyle çelişmektedir. Asgari ücretlinin, emeklinin ve memurun bu hayat pahalılığında yoksulluk sınırının altındaki bir ücretle insanca yaşayabilmesi imkansızdır. Asgari ücrete yapılan %30’luk zam vicdanları yaralamıştır. Temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan ücretlinin yoksullaşmasının ötesinde hayatta kalabilmek için mücadele edeceği bir dönemden geçiyoruz. Reel enflasyona karşısında; reel ücret kayıpları ve ücretlinin insan onuruna yaraşır şekilde yaşayabileceği reel bir ücret zammı verilmelidir. Maaş zamları öngörülen enflasyona göre değil, gerçek enflasyona göre belirlenmelidir. Asgari ücret, kişinin değil ailenin temel ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmelidir.
Medeniyetimizin özünde adalet vardır. Toplumsal vicdanı yaralayan bu kararın gözden geçirilmesi gerekmektedir. İnsan emeğine ve onuruna duyulan saygının gereği olarak, enflasyon %47 iken, emekçiler yoksullaşırken, kira, ulaşım, elektrik, doğalgaz ve temel ihtiyaçlarını karşılayamazken, emeğe layık görülen %30, asgari ücretliyi yaşarken öldürmektir! Maalesef asgari ücret zammında adalet göremiyoruz.”