İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Gül Çömüz, kariyerinin başındaki kadın yönetici adayylarına tavsiyelerini sıralarken, başarının en önemli anahtarının “çalışmak” olduğunu söyledi.

 Banka müdürlüğü yapan ve halen de özel sektörde üst düzey bir görevde bulunan Ebru Gül Çömüz, kişisel gelişimin önemine de dikkat çekerek, “Beynimizi ve ruhumuzu sürekli beslemeliyiz” dedi. İşte Ebru Gül Çömüz’e sorulan sorular ve verdiği yanıtlar:

Size göre özel şirketlerde kadın yönetici sayısının arttırılması için sayıca belirgin bir kota konulmalı mıdır?

Sadece Türkiye değil dünyaya baktığımızda kadının iş hayatına katılımı ve eşit işe eşit ücret konusunda gidilecek çok uzun bir yol olduğunu düşünüyorum. Aksi halde bunları konuşuyor olmazdık. İş hayatında kadının desteklenip yüreklendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun adı ‘’pozitif ayrımcılık’’ ise çok rahatlıkla söyleyebilirim ki pozitif ayrımcılık yapıyorum.

Yönetim kademesinde kadın sayısının arttırılması için kota uygulamasını destekliyorum; kota uygulamasının da yasalarla desteklenmesi gerektiğine inanıyorum

SPK halka açık şirketlere yönetim kurulunda kadın oranını %25’e çıkarma hedefi koydu. Ama bu zorunlu değil. Şirketleri özendirmek için önemli ancak aradaki farkı kapatmak için daha kararlı adımlar atılmalı diye düşünüyorum

Sizce kadın yöneticilerin işyerlerinde yaşadığı en büyük sorun nedir?

 Toplumsal cinsiyet rollerin iş hayatında kadının ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğuna inanıyorum. İşe giriş sürecinden üst yönetime geçişe kadar kariyer basamaklarının çoğunda görünmez bariyerlerle karşılaşıyorlar.

Bir erkeğin yönetici adayı olarak sadece yetkinlikleri sorgulanırken aynı pozisyona bir kadının atanması söz konusu olduğunda onun annelik, eşlik vazifeleriyle değerlendiriliyor olması. Oysa hiçbir erkek yönetici işe alınırken çocuğu var mı yok mu diye bakılmaz.

Sizce anne olmak kariyeri olumlu ya da olumsuz yönde etkiler mi?

Annelikte iş hayatı da pek tabii bir arada yürütülüyor. En önemli sorun çalışan kadının ‘’annelik’’ ve ‘’ iş hayatı’’ arasında seçim yapmak zorunda bırakmakta. Neden bir erkek ‘’babalık’’ ve ‘’iş hayatı’’ arasında seçim yapmak zorunda değilken bir kadını buna zorlamamız gerekiyor? Biz kadınlar aynı anda pek çok işi idare edebilme yeteneğine sahibiz. Bazen annelik rolü bazen de iş kadınlığı rolünün ağır bastığı zamanlar var. Önemli olan bu ikisinin dengede ilerleyebilmesini sağlamak.

Kariyerin başındaki kadın yönetici adaylarına ne tavsiye edersiniz?

Kim ne söylerse söylesin başarının en önemli anahtarı çalışmak. Emek olmadan başarı gelmiyor.

Bir yönetici olarak kariyer planlamaya değil kişisel gelişim planlamasına inanırım. Ekibime de daime aşılamaya çalıştığım önce kendimizi geliştirmeliyiz, beynimizi ruhumuzu sürekli beslemeliyiz. Bunu yaptığımızda ilave sorumluluklar mutlaka geliyor.

Çalışmak çok önemli ancak aile, sosyal hayat ve dostlar da bir o kadar önemli, onların varlığının dengeyi sağladığını bilmek ve iş- özel yaşam dengesini kurabilmek çok önemli. Bunu başarmak için formül basit: İyi bir planlamacı olmak…

Bazen işler ters gidebilir Yeniden denemek ve gerekirse sabırla baştan başlamak gerek. Baştan başlamakta pozitif olmak şart. Pozitif olmak da gayret ve sebat gerektirir.

Kurumunuzda kadın yöneticilerin artmasına yönelik uygulamalarınız var mı? Bu uygulamaların sonuçlarından bahseder misiniz?

Firmamızın çalışma kültürü içerisinde, kadın erkek eşitliğinin her zaman önemli bir yeri var. Her bölümde kadın çalıştıran ve buna özen gösteren bir firmayız. Bu konuda farkındalık yaratmaya ve kadınların daha fazla liderlik pozisyonlarında yer almaları için destek veren ve onları teşvik eden bir yapımız var. Firmamızın bu bakış açısının en iyi örneğini bana yönetimde yer verilmesi olarak söyleyebilirim.

Bunun dışında işe alım konusunda pozitif ayrımcılık uygulamalarımız bulunuyor. Ayrıca insan kaynakları politikamızı gözden geçirerek hedef koyma, çalışanları eğitimlerle destekleme gibi çalışmalar içerisindeyiz.

Editör: HABER MERKEZİ