Kadeş Barış Meydanı’nda biraraya gelen kadınlar, çocukların korunması için etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini dile getirerek melek olan Narin Güran’ın katillerinin en ağır cezayı alması için konunun takipçiszi olacaklarını dile getirdiler.
Sık sık “Narin için Adalet” sloganlarının atıldığı basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, CHP Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, CHP İl ve Merkez İlçe yöneticileri, Belediye ve İl Genel Meclisi Üyeleri, Emek Partisi, DEM Parti temsilcileri ile KESK'e bağlı Eğitim Sen, SES, Tüm Bel Sen Şube temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Sık sık sloganlarla çocuk katillerinin cezasız kalmaması çağrısında bulunulan programda ilk konuşmayı Çorum Kadın Meclisi Sözcüsü Avukat Burçin Solmaz Polat yaptı. İktidarın kadın ve çocukları korumak adına yasadan doğan görevlerini bile yerine getirmediğini söyleyen Polat, “Çocuklar ve kadınlar yasasın diye Türkiye kadınları olarak mücadelemiz sürecek” diye konuştu.
Çocukların korunması için etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini vurgulayan Burçin Solmaz Polat, “Narin Güran her yeri MOBESE ile çevrili bir kentte, küçücük bir köyde, tam 19 gün bulunamadı. Narin hayattayken bulunamaz mıydı? Elbette bulunabilirdi. Narin son görüldüğü saatle ailenin kayıp başvurusu yapması arasında 3 saat var. O 3 saatte neler oldu?” diye sordu.
Küçük Narin’in cesedinin köye 1.5 kilometre bir noktada çuval içinde bulunduğunu, günlerdir çeşitli açıklamalar yapılarak yayın yasağının konulduğunu ancak yasağın sadece muhalif basına geldiğini ifade eden Polat; “Tam 19 gün boyunca Narin ile birlikte adaleti de aradık biz. Adalet nerede diye sorduk aslında. Bu ülkede çocukların kaderi hep ölüm, hep eşitsizlik, şiddet mi olacak. Bu ülkede her ay 1000 çocuğun kaybolduğu konuşuluyor. Ancak TÜİK 2016 yılından beri kaybolan çocukların verilerini açıklamıyor. Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk Narin gibi hayattan koparılacak küçücük yaşta. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu mu anlatmak? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız? Biz size sorarız. Çocuklar öldürüldüğünde, bulunmadığında, istismara uğradığında niye görevinizi yapmadınız diye sorarız.
Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde anneleri ile birlikte öldürülüyor. Babaları tarafından öldürülüyorlar hem de. Sokak hayvanları katlediliyor. Çuvallar içerisinde ölü köpekler bulunuyor. Şimdi biz nasıl inanalım çocukların korunduğuna. Nasıl inanalım Narin’i bulmak için titiz bir inceleme yapıldığına. Nasıl ki kadın cinayetlerini durdurmak mümkünse çocukları da korumak mümkün. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Kanun etkin uygulansın ki çocuklar yaşasın, özgürce yaşayabilsin. Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin” dedi.
Çözümün uzakta olmadığını, Türkiye’de tüm okullarda risk tarama formlarının uygulanması gerektiğini, yasa ve sözleşmelerin etkin uygulanması halinde çocukların eşitçe yaşayacağını da dile getiren Çorum Kadın Meclisi Sözcüsü Avukat Burçin Solmaz Polat sözlerini şu şekilde tamamladı: “Narin de okula gidecekti. Olması gereken yer sınıfıydı. Bir çocuğa daha ne oldu diye sormak istemiyoruz. Sormamak için mücadele edeceğiz”
Çorum Kadın Platformu adına söz alan Eğitim - Sen Kadın Sekreteri Eylem Kandemir de konuşmasında “Narin için Adalet, tüm çocuklar için adalet” sözlerine yer verdi.