Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Kadeş Barış Meydanı’nda düzenlenen Çorum olaylarının 44. yıl anma programına Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı Turgut Öker, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri, Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni siyasi parti ve sendikaların üyeleri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Hacı Bektaş Veli Vakfı’ndan başlayıp Kadeş Barış Meydanı’nda sona eren yürüyüşte katılımcılar “katliam dosyasının yeniden açılması ve Çorum’a barış anıtı dikilmesi”ni talep etti.
Çorum olaylarında hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından olaylarda katledilen Alevi Dedesi Veli Solmaz’ın kızı Naime Nayman ve Dede Şahin Polat tarafından “delil” yakıldı. Devamında ise semah dönüldü.
Alevi kurumlarına adına ortak açıklamayı okuyan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, barış ve demokrasi için, ırkçılık ve faşizmin yok olması için, laik eğitim için, toplumsal hafızanın kaybedilmemesi için adalet istediklerini belirterek, “Aleviler olarak Çorum’da ve başka yerlerde bir daha katliamların yaşanmamasını istiyoruz. Bunun için de Çorum Kadeş Barış Meydanı’na bir anıt dikilmesini talep ediyoruz. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz. Bu nedenle Çorum katliamı dosyasının yeniden açılmasını istiyoruz” dedi.
Geçmeç’in konuşmasının ardından Av. Ahmet Özdel, Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına bir konuşma yaptı. Konuşmasına başta Çorum katliamı olmak üzere Maraş, Sivas, Gazi, Gezi ve 10 Ekim olmak üzere katliamlarda hayatını kaybedenleri anarak başlayan Özdel, “Egemen güçler, gerek ülkemizde gerek tüm dünya da sömürü ve baskı düzenine dayanan iktidarlarını devam ettirmek için, savaştan ve şiddetten beslenirler.
Savaşta ve çatışmada kullanılacak kitleleri oluşturmanın en iyi yolu ise nefret ve kin dilini kullanmak, insanları ve toplumları ayrıştırmaktadır.
Bu gün Filistin'de Gazze'de yaşanan neyse, 44 yıl önce Çorum'da yaşanan odur. Bugün Gazze'de İsrail tarafından yapılan soykırımı lanetliyorsak, Çorum katliamını da lanetlememiz gerekir. İsrail, yaptığı soykırım ile Gazze'de, Filistinli öldürmüyor, öldürülen insanlık ve insan onurudur. Bu nedenle Gazze'de, Çorum'da, Sivas'ta, 10 Ekim Gar Katliamında yaşanan insanlığa karşı suçtur” dedi.
Çorum katliamının 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak için tertiplendiğini kaydeden Özdel, Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak iki temel taleplerinin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu taleplerden birincisi, Çorum katliamı insanlığa karşı suçtur ve zaman aşımı işlemez o nedenle tüm devlet arşivleri açılmalı ve gerçek sorumlular yargılanmalıdır.”
“BARIŞ ANITI DİKİLSİN”
“Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak ikinci temel talebimiz ise Kadeş Barış Meydanı’na bir barış anıtı dikilmesi talep ediyoruz.
Eğer bu şehir barışın ve kardeşliğin şehri olacaksa geçmişi ile yüzleşmelidir. Bu şehirdeki mezhep farklılığı, kültür ve inanç farklılığı çatışmanın bir nedeni olarak kullanılmıştır. Yüzlerce yıl barış içinde aynı köyde, aynı mahallede, aynı sokakta yaşayan insanlar tetikçiler kullanılarak; fırınlarda yakılarak, işkence edilerek öldürülmüştür, binlerce insan tutuklanmış, binlerce insan yerinden yurdundan edilmiştir. Bu kentte bu nedenle bir barış ve kardeşlik anıtı olmalıdır. Bu nedenle bir anıt dikilmesini talep ediyoruz.
Bizim mücadelemiz Türkiye'nin demokrasi mücadelesidir. Bizim mücadelemiz demokratik hukuk devleti mücadelesidir. Bizim mücadelemiz tüm inançların, etnik kimliklerin bir arada eşit ve özgür bir şekilde yaşayabileceği mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, sadece tetikçilerin yargılanmadığı gerçek katillerin bulunduğu davaların mücadelesidir. Bizim mücadelemiz tüm ezilen halkların, inançların, kimliklerin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz insanlık onurunun mücadelesidir.”