Platformdan yapılan açıklamada, bu süreçte yaşanan gelişmelerin sektörün önünü tıkadığını ve birçok çalışanın mağduriyetine sebep olduğu belirtilerek, “Yetkili ve akredite kurumlar tarafından hazırlanan, savcılık tarafından kabul edilen üniversite performans raporlarını dikkate alınarak sektörün önünün açılması, tüm paydaşların ortak menfaatine olacaktır. Sektörün geleceği açısından, yetkilileri süreci ivedilikle sonuçlandırmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Platformdan konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Son dönemde kamuoyunu meşgul eden inşaat projelerindeki katsayı değişikliklerle ilgili olarak, sektöre ve kamuoyuna açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
'SÜRECİN UZAMASI HEM EKONOMİK HEM DE SOSYAL AÇIDAN CİDDİ KAYIPLARA YOL AÇMAKTA'
İnşaat sektörü, doğrudan ve dolaylı olarak yüzlerce sektörü besleyen, binlerce kişiye istihdam sağlayan stratejik bir alandı. Ancak, son süreçte yaşanan gelişmeler, sektörün önünü tıkamakta ve birçok çalışanın mağduriyetine sebep olmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde, sürecin uzaması hem ekonomik hem de sosyal açıdan ciddi kayıplara yol açmaktadır.
‘PROJELER İNŞAAT AŞAMASINDAYKEN DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE DENETLENDİ’
Sürecin başından bu yana, projeler ilgili tüm yetkili merciler tarafından detaylı incelemelere tabi tutulmuştur. Projeler, yapı denetim firmaları ve belediye kontrollerinden geçirilmiş eksiklik bulunmaması halinde yürürlükteki yönetmeliklere uygun olduğu tespit edilerek ruhsatlandırılmıştır. Ruhsat sonrası inşaat aşamasında da belediye, yapı denetim firmaları ve bağımsız akredite kurumlar tarafından düzenli denetimler sürdürülmüştür.
Bahsi geçen süreç, bir mühendisin katsayı değişiklikleri yaptığı iddiasıyla başlamış olup, belediye ve yapı denetim firmaları tarafından yürütülmüştür. Belediye talebi doğrultusunda, projeler yetkili teknik kurullar tarafından detaylı bir şekilde incelenmiş ve performans analizleri gerçekleştirilmiştir. Üniversitelerin kamu sorumluluğu çerçevesinde, yoğun ve titiz çalışmaları sonucunda hazırlanan raporlar neticesinde, söz konusu binaların statik güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir unsura rastlanmadığı açıkça ortaya konmuştur.
'BELEDİYENİN PROJELERİ DURDURMAYA DEVAM ETMESİ ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİL'
Ancak, bağımsız ve bilimsel verilere dayanan bu raporlara rağmen, belediyenin projeleri durdurmaya devam etmesi ve süreci ilerletmemesi anlaşılır bir durum değildir. Bu belirsizliğin sürmesi halinde, yalnızca müteahhitler değil, inşaat sektöründen doğrudan ve dolaylı olarak gelir elde eden tüm paydaşlar, çalışanlar ve emekçiler de olumsuz etkilenecektir. Dahası, şehrin ekonomik dengesi ciddi zarar görecektir.
Bu süreç teknik bir konudur ve bilimsel veriler ışığında ele alınması gerekmektedir. Konunun siyasi bir tartışmaya dönüştürülmesi ve bilgi kirliliği yaratılması, hem sektörü hem de kamuoyunu yanıltmaktadır. Bu nedenle, tüm tarafların teknik raporlara dayalı, sağduyulu ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi büyük önem arz etmektedir.
'YETKİLİLERİ SÜRECİ İVEDİLİKLE SONUÇLANDIRMAYA DEVAM EDİYORUZ'
Yetkili ve akredite kurumlar tarafından hazırlanan, savcılık tarafından kabul edilen üniversite performans raporlarını dikkate alınarak sektörün önünün açılması, tüm paydaşların ortak menfaatine olacaktır. Sektörün geleceği açısından, yetkilileri süreci ivedilikle sonuçlandırmaya davet ediyoruz."