Özellikle iktidara yakın yayın organlarında, “mavi yakalıların maaşları beyaz yakalıların maaşını geçti, inşaat sektöründe çalışanların maaşı 150 bini buldu” şeklinde haberlere yer verildiğini ve “işçilerin maaşı mühendislerin maaşını geçti” gibi kıyaslamalar yapıldığını kaydeden Güler, “Oysa bunların hepsi asılsız haberdir. Bir inşaatçı olarak kalıp, sıva, boya, duvar, alçı ve sıhhi tesisatçılarda böyle maaş yoktur. İstisna olarak deprem bölgesinde bazı kule vinçlerini kullanan operatörler yüksek maaşlar alıyor. Bu da talep artışından kaynaklı istisnai durumdur” dedi. 
“ONLARCA LÜKS EVİ YAPAN 
İŞÇİLERİN BİR EVİ BİLE YOK”
İnşaat işçilerin sorunlarına değil de maaşlarına takınılmasının garip bir durum olduğunu belirten Güler, “Oysaki işçilerin birçok sorunları vardır. Soğukta, sıcakta, yağmur-yaş demeden çalışan arkadaşlarımızın birçoğu ilkel şartlarda çalıştırılıyor ve barındırılıyor. Bazen sıcak suyu olmuyor, bazen ücretleri ödenmiyor, hatta bazı inşaatlarda tuvalet bile yok. Sigortaları ayrı bir sorun. 
Bu denli ağır şartlarda çalışan üreten arkadaşlarımızın sorunlarına hiç değinilmemesi bizleri üzüyor. Onca lüks evler imal eden işçilerimizin çoğunun bir evi bile yok” ifadelerini kullandı. 

“İNŞAAT İŞÇİLİĞİ HALEN AĞIR İŞ 
KOLU OLARAK GÖRÜNMÜYOR”
Açıklamasının devamında inşaat işçilerinin taleplerine değinen Güler, “Erken yaşlanmaya sebep olan bu iş kolunun ağır iş koluna girmesini istiyoruz. Çoğunda fıtık, tozdan astım ve alerjik hastalıklar gibi meslek hastalıkları erken peydahlanırken bir de asgari ücretle SGK’ları yatırılıyor. Madem yüzbinin üzerinde maaş varsa sigortaları da o rakamdan yatırılsın. İnşaat işçisi arkadaşlarımızım haklarının gasp edilmesini istemiyoruz” dedi.