Soylu, AA muhabirine, kurumun çalışmaları ve hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Kalite altyapısı güçlü ülkelerin ekonomik olarak da güçlü olduğuna işaret eden Soylu, Türkiye'nin bu konuda İslam coğrafyasının gelişmiş ülkelerinden biri olduğunu söyledi. Soylu, akredite helal belgesine sahip ürünlerin, başta Avrupa olmak üzere birçok pazar için ciddi bir güven ve rekabet avantajına sahip olacağını bildirdi.
Soylu, kurumun, helal belgesi düzenlemediğine dikkati çekerek, görevlerinin, helal belgesi düzenleyen kuruluşları denetleyerek onları yetkilendirmek olduğunu kaydetti. Kurumun, 2019 yılı sonu itibarıyla akreditasyon başvurularını almaya başladığını anımsatan Soylu, "Bugüne kadar bize 153 akreditasyon başvurusu geldi. Bunun tamamı incelendi ve şu ana kadar 59 akreditasyon kararı verildi. Alınan akreditasyon kararlarıyla 1300'ü aşkın işletmenin üretim tesisi helal belgesi akreditasyon güvencesi altına alındı, bunların yarısı Türkiye'de, yarısı yurt dışında yerleşik. Yurt dışında yerleşik kuruluşların başvuruları ile bizim akreditasyon statüsü verdiğimiz kuruluşların sayısı giderek artıyor." ifadelerini kullandı.
"AKREDİTASYONUN AMACI 
TİCARETİ KOLAYLAŞTIRMAK"
Soylu, helal akreditasyon kararı alınan belgelendirme kuruluşlarının yakın zamana kadar çoğunlukla gıda sektöründe faaliyette bulunan kuruluşları denetlediğini ancak bu sektörlerin artık çeşitlendiğini aktardı.
Kurumun, akreditasyon kapsamını genişlettiğini belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gıdanın yanında kozmetik, yemek servisi (catering) hizmeti sunan kuruluşlar ile turizm sektöründe tesisleri belgelendiren kuruluşların da akreditasyonu gündeme alındı. Bunun yanında helal belgelendirmenin önemli unsurlarından birisi de helalliğe yönelik testlerdir. Bu testleri yapan laboratuvarlar da artık akreditasyon kapsamına girdi. Şu ana kadar Türkiye'de akredite ettiğimiz 12 laboratuvar var. Yeni yılda yeni bir akreditasyon programı hazırlayarak, bu laboratuvarların yetkinliğini denetleyen laboratuvarları denetleyecek başka bir akreditasyon programını da gündemimize aldık."
HAK Başkanı Soylu, helal belgelerinin uluslararası alanda karşılıklı tanınmasının önemli olduğunu da aktararak, "Ancak bu suretle helal belgelerine güven sağlanır ve bunun sonucunda da diğer ülkelerdeki gümrük otoritelerince bu belgeler rahatlıkla kabul edilir, ürünlerin serbest dolaşımı sağlanabilir. Akreditasyonun temel amacı, ticarette teknik engelleri ortadan kaldırmak, ticareti kolaylaştırmaktır." dedi.
Bu konuda atılan önemli adımlardan birinin de İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı "Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu"nun kurulması olduğunu kaydeden Soylu, Türkiye'nin de forumun yönetim kurulunda yer aldığını söyledi.
Soylu, kurumun helal kalite altyapısı alanında düzenlediği eğitim programlarına da işaret ederek, şu ana kadar 45'in üzerinde eğitim programı düzenlendiğini, bu programlarda 32 ülkeden farklı katılımcının yer aldığını ifade etti.