Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, seçim sonuçları, ekonomik sorunlar, yeni anayasa tartışmaları başta olmak üzere güncel konulara dair Gazete Duvar’ın sorularını yanıtladı. Erbakan, Erdoğan’la yapacakları olası bir görüşmede ilk gündemlerinin ekonomik darboğaz olacağını belirtti, “Anayasa’dan ziyade milletin en önemli sıkıntısı bu. Asıl beka meselemiz, en acil sorunumuz bu.” diye konuştu.
31 Mart yerel seçimlerinde kaybeden hanesine AK Parti ve İYİ Parti, kazanan hanesine CHP’nin yanı sıra Yeniden Refah adını yazdırdı. İlk girdiği yerel seçimde belediye başkanlığında yüzde 6,2, İl Genel Meclisi’nde yüzde 7’ye yakın oy alan Yeniden Refah, Türkiye genelinde 3. parti oldu.
Seçim öncesi AK Parti ile yapılan görüşmelerde ilçe dahi verilmeyen Yeniden Refah Partisi, tek başına girdiği seçimde Urfa Büyükşehir Belediyesi ile Yozgat Belediyesini kazandı, toplamda 62 belediye yönetimini aldı.
Seçmenin AK Parti’ye “sarı kart” gösterdiğini söyleyen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, kendileri için de sınavın şimdi başladığı görüşünde. Erbakan, kazandıkları belediyelerdeki icraatların karneleri olacağını söylüyor. Ancak belediye başkanlarına istifa etmeleri, iktidar partisine geçmelerine yönelik birtakım görüşmeler, çalışmalar, baskılar olduğunu kaydediyor.
AK Parti’de değişim için isimlerin değil anlayışın değişmesi gerektiğini söyleyen Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesini siyasi iklim açısından olumlu değerlendiriyor.
Türkiye'nin üçüncü partisi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere Meclis’te olan partilerle görüşmeyi düşünen Erbakan, Erdoğan’la yapacakları olası bir görüşmede ilk gündemlerinin ekonomik darboğaz olacağını belirterek ekliyor:
“Anayasa’dan ziyade milletin en önemli sıkıntısı bu. Asıl beka meselemiz, en acil sorunumuz bu.”
Fatih Erbakan’ın seçim sonuçları, ekonomik sorunlar, yeni anayasa tartışmaları başta olmak üzere güncel konulara dair Gazete Duvar’ın sorularına yanıtları şöyle oldu:
SEÇMEN SARI KART GÖSTERDİ
Yerel seçim sonuçlarına dair analizler sürüyor. CHP birinci AK Parti ikinci parti oldu. Siz adınızı seçimin başarı hanesine yazdırdınız. Tablonun geneline baktığınızda seçmenin mesajı ne oldu?
En önemli mesaj iktidara verildi. Seçmen sarı kart gösterdi, kırmızı kart değil. Belediye meclis oyları yüzde 32, belediye başkanlığı oyları yüzde 34.5 civarına geriledi. Bunun en önemli sebeplerden biri bizim de seçim döneminde söylediğimiz gibi ekonomik sıkıntılar, geçim derdi, enflasyon, hayat pahalılığı, paylaşımda adaletsizlik, önce millet anlayışı yerine önce imtiyazlılar anlayışıyla hareket edilmesi.
CHP’nin başarısını nasıl değerlendirirsiniz?
İYİ Parti ve DEM Parti'nin hemen hemen beşer puan eridiğini, bu oyların büyük ölçüde CHP'ye gittiğini düşünüyoruz. CHP'nin söylediği “sandık ittifakı” sözünün muhalif kanatta gerçekleştiğinin göstergesi. Sonuçta CHP oyunu arttırdı ve birinci parti oldu. AK Parti de yirmi iki sene sonra ikinci parti konumuna düştü ve tabii yüzlerce belediyesini kaybetti. Adıyaman, Kilis, İstanbul'da Gaziosmanpaşa gibi çok iddialı oldukları yerlerde yine Kütahya, Amasya gibi birçok yerde çok ciddi darbe aldı iktidar.
AK PARTİ’NİN MİLLİ GÖRÜŞ TABANINDAN CİDDİ TEVECCÜH OLDU
Analizlere göre AK Parti’den kopanların yüzde 40’ı sandık dışına, yüzde 40’ı YRP’ye, yüzde 20’si de CHP başta olmak üzere muhalefet partilerine geçmiş görünüyor. Oyunuzun yüzde 70’inin AK Parti’den geldiği ya da AK Parti’den 1 milyon 400 bin oy geçişi olduğu gibi değerlendirmeler var. Sizin analizlerinizde nasıl bir tablo görünüyor? Size oy veren seçmen profilini nasıl tarif edersiniz, ne istiyorlar?
AK Parti'deki milli görüş tabanından ciddi bir teveccüh oldu. Onlar zaten Refah Partisi'nden, 90'lı yıllardaki Refah seçmenleri, sonra oraya geçmişlerdi. AK Parti'nin 2002'de aldığı oyun yüzde 25-30'luk kısmını bu seçmen kitlesi oluşturuyordu. Sonradan üzerine ilave olan kesimler geçen zaman içerisinde AK Parti'den ayrıldılar. Daha ziyade bizim Refah Partisi seçmeni orada önemli bir kitle oluşturuyordu. Bunların da yaşadıkları rahatsızlıklar, bu biraz önce de söylediğimiz ekonomik sıkıntı, paylaşımda adaletsizlik, gelir dağılımında adaletsizlik, lüks, israf, gösteriş, yönetimdeki, yargıdaki adaletsizlikler, temel değerlerden kopuş ve en son bu Gazze gündemi, İsrail ve ticaret konusu, bütün bunların etkisiyle Yeniden Refah Partisi'ne büyük bir geçiş oldu. Bunun yanında başka siyasi görüşlerden, kesimlerden gelenler de var. Adalet arayışı içinde olan, adil bir ekonomik düzene ihtiyaç duyan, bunun Yeniden Refahla olabileceğini düşünenler bunlar. Bir de yeni seçmenlerden, gençlerden de çok büyük bir teveccüh var.
Üye sayısında üçüncü partisiniz. Seçim sonrası bir atak oldu mu?
Şu an üye sayımız 530 bine yakın. Üye sayısının bir gösterge olmadığını söylüyorlardı. Ama sonuca bakılırsa bu bir gösterge. Talebe cevap vermekte zorlanıyoruz. İnşallah bu güvene, teveccühe layık olmak nasip olur.
KAZANDIĞIMIZ BELEDİYELER KARNEMİZ OLACAK
Seçim sonucunu, “Milli Görüş’ün yeniden şahlanışı, Yeniden Refah’ın iktidar yürüyüşünün ayak sesleri…” olarak yorumladınız ama AK Partililer, hatta bazı analistler bunun konjonktürel olduğu görüşünde. Yeniden Refah “Güvenli liman”, “kaçış rampası” görüldü deniliyor… AK Parti ekonomiyi düzelttiğinde küstürdüğü seçmenle barışabileceğini düşünüyor. Peki siz aldığınız bu oyları kalıcı kılabilecek misiniz?
Bizim kazandığımız 63 belediyedeki hizmetlerimiz bu noktada çok etkili olacak. Bugüne kadar vaatlerimizi söylüyor, programımızı açıklıyor, eleştiri yapıyor, konuşuyorduk. Geçmişimizden referanslar gösteriyor, 94 belediyeciliğini anlatıyorduk. Şimdi bizim de önümüze konulabilecek, karnemizin oluşabileceği bir alan var. Aldığımız belediyelerde nasıl bir icraat ortaya koyacağız. Buna çok büyük ağırlık vereceğiz, hassasiyet göstereceğiz. Genel merkezde oluşturduğumuz komisyonumuzla bu çalışmaları takip edeceğiz, kontrol edeceğiz. Belediye başkanlarımıza destek olacağız.
Diğer yandan teşkilat çalışması, halka yönelik çalışmalar sürecek. Bizim milli görüş modeli 55 seneden beri uygulanan bir model. Refah Partisi'ni iktidara taşıdı. Hatta AK Parti'yi de iktidara taşıyan bir model oldu. 1994'te 400'e yakın belediye alındı. Onlar bir sene sonra Refah Partisi'ni birinci parti yaptı. O bakımdan çok önem veriyoruz belediye çalışmalarına.
Bu modele uygun halkla iç içe çalışmalar devam edecek. Medya imkanımız olmadığı için doğrudan doğruya halka ulaşarak iletişim halinde bu çalışmaları yapacağız.
14-28 Mayıs seçimlerinin ardından siyasi partilerde değişim yaşanıyor. Önce DEM Parti, ardından CHP ve en son İYİ Parti genel başkanı ve yönetimi değişti. Sonbaharda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da bırakacak. Bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz? Siyaset yenileniyor mu?
Türk siyaseti için de, millet için de hayırlı olmasını diliyoruz. Yeni bir kuşak geliyor. Dünyada da böyle, Türkiye'de de böyle. Biyolojik şartlar ortada. Bir de Türkiye genç seçmen oranının çok yüksek olduğu bir ülke. Toplum da siyasette aktör olarak gençlerin daha çok görünmesini istiyor. Böyle olması da doğal. İnşallah hayırlı sonuçlara vesile olur."
BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN İKTİDAR PARTİSİNE GEÇMELERİ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Konya Doğanşehir Belediye başkanınız istifa etti, bağımsız devam edeceğini açıkladı. Kazandığınız belediyelerde bir baskı var mı ya da bekliyor musunuz?
Tabii var. Seçim döneminde de adaylarımıza yönelik, il başkanlarımıza yönelik ciddi bir çalışma yapıldı. Ya menfaatle ya da tehditle adaylıktan çekilmeleri veya çalışmamalarına yönelik. Ancak bütün bu baskılara rağmen gerçekten bin dört yüz adaya bir elin parmakları kadar bile etki etmedi. Adaylarımız, teşkilatlarımız sağlam durdular. Şimdi de belediye başkanlarımızla ilgili tabii bu oluyor maalesef. İktidar partisine geçmeleri, bizden istifa etmelerine yönelik birtakım görüşmeler, çalışmalar, baskılar…
Belediye başkanlarımızla toplantı yaptık. Biz de kendilerine söyledik. İktidar partisine giden bir belediye başkanı da çok da farklı bir tabloyla karşılaşmıyor. Çünkü devlette de para yok. İktidar partisine geçtiniz diye birdenbire bir şey vermeleri mümkün değil." dedi.