Gebze'de özel bir hastanede dördüz bebek dünyaya getiren kadın, arka arkaya 3 bebeğinin ölüm haberini aldı. Sağlıklı dünyaya gelen bebekler, iddiaya göre hem hastaneden mikrop kaptı hem de kuvözde vücutları yandı. 4'üncü bebeğini başka hastaneye sevk ederek kurtaran anne ve baba, sorumluların cezalandırılması için hukuk mücadelesi başlattı.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde yaşayan Hamide ve Akın Okutucu çifti, en mutlu günlerinde hayatlarının kabusunu yaşadı. 23 Mayıs'ta sancısı gelen Hamide Okutucu, Gebze'de Özel bir Hastaneye gitti. Erken doğum yapan Okutucu, dördüz bebek dünyaya getirdi. Erken doğum sebebiyle bebekler kuvöze alındı. Doğumdan 2 gün sonra aile bebeklerden birinin vefat haberini aldı. Birkaç gün sonra da ikinci ve üçüncü bebekleri de hayatını kaybetti. İddiaya göre, doktor tarafından aileye bebeklerde mikrop olduğu ve bunun ırsi olduğu söylendi. Aile, 4'üncü bebeği Cemre'nin kurtulması için çaresizce beklemeye başladı. Bebeğinin durumunun kötüye gittiğini ve vücudunda yanıklar olduğunu gören anne ile baba Okutucu, hastane ve doktor araştırması yaptı. 3 ay boyunca bebeği entübe kalan ve iyileşemeyen kadın, çocuğunu başka hastaneye sevk ettirdi. Bir ay boyunca tedavi altına alınan bebek, iyileştirilerek ailesine teslim edildi. Aile, bebeklerinin ölümünden sorumlu tuttukları hastane ve doktordan şikayetçi olurken, kendi bebeklerinden sonra aynı hastanede başka bebeklerinde öldüğünü söyledi. Bebeklerinin vücudunda yanık izi olduğunu, kemiklerinin gözüktüğünü söyleyen aile, sorumluların cezalandırılması için hukuk mücadelesi başlattı.
"BEBEĞİMİN VÜCUDUNDA ŞİŞLİK VE YARA GÖRDÜM"
23 Mayısta erken doğum yaptığını söyleyen anne Hamide Okutucu, "4’üz bebek doğurdum. Bir bebeğim 2 gün sonra vefat etti, sanırım kanaması olmuş. Ama diğer 3’ü gayet sağlıklıydı. Doktor, ikinci bebeğimiz Erdal’ın biraz rahatsızlığı olduğunu söyledi, sonra ‘İyiye gidiyor’ dedi. Her gün yanına gidiyordum, gayet iyiydi. Sonra bir gün bebeğimin vücudunda yaralar gördüm. ‘Neden oldu’ diye sorduğumda, idrarını yapamadığını söylediler. Ertesi gün yine gittiğimde bebeğin şişmiş olduğunu gördüm. Ne olduğunu anlayamadık, çok üzüldük, bir gün sonra da bebeğimiz vefat etti. Bebeğim yıkandığı esnada kafatasının patladığını söyledim. Otopsi yaptırıp yaptırmadığımızı sordular, biz o acıyla düşünemedik" diye konuştu.
"MİKROBUN ANNE SÜTÜNDEN GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİLER, MEĞERSE BENİMLE İLGİSİ YOKMUŞ"
Hastanede ilk başta Cemre ile Emre isimli bebeklerinin durumlarının iyi olduğunu söyleyen anne Okutucu, "Hemşireler bebeklerimi kucağıma verdiler, gayet iyilerdi. Bir gün sonra gittiğimde Cemre’yi makineye soktuklarını öğrendim. ‘Bunlarda da mikrop var, aileden ırsi olabilir’ dediler. Hatta bu mikrobun anne sütünden geçtiğini söylediler. Bunun üzerine derin dondurucudaki anne sütünü çöpe dökmek zorunda kaldım. Meğerse benimle ilgisi yokmuş, mikrop hastane ortamından bebeklerime bulaşmış. Sonradan Emre’de fenalaşınca konuyu başka hastanelerdeki doktorlara danışmaya başladım. 2 profesörle danıştım bana, ‘Bebekleri o hastaneden almamız lazım, yüzde 30 şansları var’ dediler" şeklinde konuştu.
"BEBEKLER MİKROP KAPTIĞI İÇİN HİÇBİR HASTANE ONLARI ALMAK İSTEMEDİ"
Doktorun yanına gidip bebekleri almak istediğini belirten anne Okutucu, "Doktora, 'İki bebeğimi kaybettim siyah çanta içinde verdin, artık ben dayanamıyorum. Bebeklerimi ver, başka hastaneye gönderelim’ dedim. Doktor, ‘Vermem, kendiniz yer bulunca vereceğim’ dedi. Hastane araştırdım. Bebekler mikrop kaptığı için hiçbir hastane onları almak istemedi veya hastanelerde boş yer bulamadım. En sonunda Emre daha da kötü oldu ve kendisini kaybettik. Cemre'nin de durumu çok kötüydü. Kendi çabalarımızla Ümraniye Devlet Hastanesi’ne gittik ama boş yoktu. Göztepe’ye gittik, oradaki doktor bebekte mikrop olduğu için almak istemedi" ifadelerini kullandı.
Daha sonra Sağlık Bakanlığı devreye girdiğini söyleyen Hamide Okutucu, "En son bebeğimi Bağcılar'da bulunan bir hastane kabul etti. Özel Hastaneden bebeğimizi aldık ve diğer hastaneye naklini sağladık. Doktor bebeğin durumunun çok kötü olduğunu, bütün damarlarının patladığını söyledi. Kuvözde kolunu yakmışlardı, kemikleri gözüküyordu. Gebze’de bebeğim hiç besleme almadan 3 ay entübe kaldı. 3 gün sonra Bağcılar hastanesinde bebeğimi uyandırdılar. Bir hafta sonra entübeyi tamamen kaldırdılar. Bize bir ayda çocuğumuzu teslim ettiler. Bağcılar’da bize, ‘Eğer o bebekler burada olsaydı, yaşardı’ dediler. Gebze’de bulunan hastane doktorunun bize çıkardığı zorluk ve tedaviyi yapamamasından dolayı 3 çocuğumu kaybettim" dedi.
"İLGİLİLERDEN VE YETKİLİLERDEN BU SÜRECİN HIZLANDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Suç duyurusunda bulunan aile Avukatı Tayfun Budak, "Okutucu ailemizle beraber başka ailenin de çocuğu vefat etti. Savcılık, bakanlığa soruşturma için izin talebinde bulundu. Bu da 2.5 ay önce gerçekleşti fakat henüz bir sonuç yok. Yargılamanın hızlı şekilde sonuç vermesini, soruşturma aşamasına geçilmesini, ilgililerin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Savcılık ile görüştüğümüzde bize en az bir yıl içerisinde dönüş yapacağını söylediler. Fakat biz ilgililerden ve yetkililerden bu sürecin hızlandırılmasını, bir an önce soruşturma izni verilerek hastanenin gerekli cezayı alması için soruşturma, akabinde kovuşturma yapılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.(