“Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim” çağrısının yapıldığı basın açıklaması Kadeş Barış Meydanı’nda gerçekleştirildi. 
“HER GEÇEN GÜN YOKSULLAŞIYORUZ”
Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasında konuşan KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma, “21 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenler ülkenin geleceği hakkında da yıllardır hep nutuk attılar, masallar anlattılar. 

b1376af1-40f9-4a7e-9a78-e2ff3b14efcf
‘2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik %5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek’ dediler. Ama her geçen gün düne göre daha yoksullaştık. Daha güvencesiz hale geldik. Geldiğimiz noktada işsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. 
Yaşadığımız gerçek enflasyon TÜİK’in sanal rakamlarını ikiye katlıyor.  Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı.  Bu koşullarda ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda.  Milyonlarca kamu emekçisi maaşı bugün emekliliğine yansıtılmayan 8.077 TL’lik “ilave seyyanen ödenek” ile birlikte yoksulluk sınırının yarısına ulaşmıyor.” 
“NÜFUSUN 50 MİLYONU AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR”
“Asgari ücretlisi, emeklisi, işçisi, kamu emekçisi ile 85 milyonluk nüfusun 50 milyonu açlık sınırı altında, 80 milyonu yoksulluk sınırının altında bir yaşam savaşı veriyor.
Tüm bunlara rağmen iktidar sözcüleri hiç sıkılmadan ‘Ülkemizde aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi yok” diyorlar. 
“İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik. 2023 için vaat ettiğimiz hedeflere inşallah 30 yıl sonra ulaşacağız” diyerek halkla dalga geçiyorlar” ifadelerini kullandı.”
“BÜTÇEDE HALKA YER YOK”
Bütçe teklifinde kamu emekçileri, emekliler, işçiler, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaf, kadın ve gençlerin bulunmadığını kaydeden Kenan Sırma, “Sermayeye, patronlara bol kepçe vergi istisnası, muafiyeti, teşvik var. Faizden beslenenlere, silah tekellerine, rantiyecilere kıyak, yandaş müteahhitlere dolar kuru üzerinden Hazine garantisi var. 
2006 yılında %40 olan genel kamu hizmetlerine ayrılan pay bu bütçede %29’a indiriliyor. 
Üstelik eğitime ayrılan bütçenin bir bölümü CEDES gibi projelerle tarikatlara, cemaatlere, hısım akraba çevresinin kurduğu vakıflara, Diyanete aktarılacak.  
Sağlığa ayrılan bütçenin 84 Milyar TL’si yani günlük 229 milyonu hasta garantisi verilen şehir hastanelerine gidecek. 
Sonuç olarak bütçeden aslan payı ne eğitime ne sağlığa gidecek. Çünkü aslan payı istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gidecek. 
Ülkenin ekonomisini göz göre göre çökertenlerin yarattığı borçların faizine gidecek. Savunma ve güvenlik adı altında silah tekellerine gidecek” şeklinde konuştu.  
“HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR BÜTÇE İSTİYORUZ”
Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını talep eden Sırma, açıklamasına şu şekilde devam etti: 
“Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.
Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.
Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.
Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
Sözlerimizi tamamlarken kamu emekçisiyle, işçisiyle, kadını genci ile tüm yurttaşlarımıza yaptığımız çağrımızı yineliyoruz. 
Diyoruz ki, %1’in çıkarı için %99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım.”