1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün bu kutsal değerin ve emeğin karşılıksız mücadelesinin sembolü olduğunu kaydetti.
1 Mayıs’ın kökeninin 19. yüzyılda işçilerin daha adil çalışma koşulları talebiyle başlattığı mücadelelere dayandığını belirten Afacan, “1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde binlerce işçinin günlük çalışma süresinin 8 saate indirilmesi talebiyle başlattığı grevler, 1 Mayıs’ı tüm dünyada emek ve dayanışmanın simgesi haline getirmiştir.
Türkiye’de ise 1 Mayıs, ilk kez 1923 yılında İstanbul’da kutlanmıştır.
Uzun yıllar çeşitli dönemlerde kısıtlamalara uğramasına rağmen, emekçilerin mücadelesiyle 2009 yılında resmî olarak “Emek ve Dayanışma Günü” ilan edilmiştir.
Bugün, ülkemizde ve dünyada her 1 Mayıs’ta emeğin kutsallığına, dayanışmanın gücüne ve insan onuruna olan inancımız bir kez daha vurgulanmaktadır.
Emek olmadan hayatın hiçbir alanında üretim, ilerleme ve kalkınma mümkün değildir.
Emeğe değer veren toplumlar, sadece bugünü değil, geleceği de inşa ederler.
Bu anlamlı günde, alın teriyle, emeğiyle ülkemize ve dünyaya değer katan tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının tüm dünyada kalıcı hale gelmesini diliyoruz” dedi.