Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği” Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hekimler söz konusu yönetmeliğe tepki gösterirken, 5-6-7 Kasım'da grev kararı aldı.
Hastanelerde yaşanan randevu krizinin önüne geçmek için hayata geçirildiği öne sürülen yönetmeliğin bilimsel temellerden uzak olduğunu ve muayene sayısına dayalı teşvik ödemesinde ısrar edilmesinin koruyucu sağlık hizmetlerinin amacına aykırı olduğu savunan hekimler, yönetmeliğe tepki gösterdi.
Çorum’da Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Türk Sağlık Sen, Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği ve Hekim-Sen tarafından Sağlık İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Meslek örgütleri adına hazırlanan ortak basın açılamasını okuyan Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Başkanı Dr. Veli Nayman, zulüm olarak nitelendirdikleri Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’nin 1 Kasım’da yayımlandığını belirterek, “Yönetmeliğin taslak halini görünce bunun çözüm olmayacağını, ‘sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi’ olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk.
Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim'de Ankara'da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik.
Ancak bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu” dedi.
“HEKİMLERLE HASTALAR KARŞI
KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENİYOR”
Yürürlüğe giren yönetmeliğin halkın sağlığına ve hekimlerin ve sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamadığını kaydeden Nayman, “Zira bu yönetmelik; koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır.
Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir.
Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir.
Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIKTA YAŞANAN SORUNLAR
DAHA DA DERİNLEŞECEK”
Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesinin ortadan kaldırılmak istendiğini söyleyen Nayman, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır.
Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir.”
“İYİ ÇALIŞAN SAĞLIK SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR,
PERFORMANS VE ÖDEME YÖNETMELİĞİNE DEĞİL”
“Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığı’ndan ‘Performans ve
Ödeme’nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz:
Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.
Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
Gelire katkısı %20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.”
“TALEPLERİMİZİN KARŞILANMASI
İÇİN 3 GÜNLÜK İŞ BIRAKIYORUZ”
“Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz.
Birinci basamak sağlık hizmetini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler, halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024'te (Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz.
Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”