Globalleşen ve sınır tanımayan bu dünyada üretilen her ne ürün ve materyal olursa olsun; tüketimi yapılan her nereye ulaşımı yapılacak ise; mutlak bir taşıma ve elleşleme işleminden geçmek zorundadır.
Ancak bu ulaştırma ameliyesinin en hızlı, güvenli ve en ekonomik şekilde tüketim yerine varması gerekmektedir. İşte bu nedenlerle beklenmeyen savaş, iklimsel olumsuzluklar, siyasi ilişkiler ve ekonomik girdiler bu sektörün avantaj ve dezavantajlarını oluşturmakta, güzergahları tahmin edilemez boyutlarda etkilemekte ve yol tercihlerini çok hızlı değiştirmektedir. Fakat Ülkemizin jeopolitik konumu nedeniyle; diğer olumsuzluklar bir yana gelecekte önemli avantajları bünyesinde barındıran, gelişmelere sahne olacağını düşündüğümüz yıldızı parlayan bir sektör olacaktır.
Özellikle Bahçe Ürünlerinin iç ve dış pazara ulaşımı;
Karayolu, Denizyolu, Havayolu ve Demiryolu veya kombine (İntermodal) yöntemler marifetiyle (Bahçeden-Çatala) tüketici alım merkezlerine ve ev hanımının mutfağına ulaşımı sağlanmaktadır.
Özellikle yaş meyve/sebze, iç/dış taşımacılığında hedef; bahçeden-mutfak tabağına tek bir taşıma işlemi ile ulaştırmak hedef olarak da benimsenmiş olunsa da henüz taşıma yollarının bugünkü koşullarda; savaşlar, mesafe, ürün niteliği, siyasi ilişkiler ve ekonomik nedenlerle gün içersinde bile yol değişimi göstermekte ve daha çok da ürün maliyetlerine olumsuz yansımaları gözlenmekte; tüketici de daha yüksek fiatlardan satın almak zorunda kalmaktadır.
Örneğin; Kızıl Deniz-Süveyş Kanalında yaşanan olumsuzluklar (Güvenlik) nedeniyle gemi trafiğini çok ciddi etkilemiş, Gemi taşımacılığını en güney ucundaki Ümit Burnu’ndan dolaşmaya mecbur ederek Avrupa’ya yönelik taşımaları süre ve bedel olarak tam iki misli arttırmıştır.
Beklenen veya beklenmeyen gelişmeler sonucu; sektör iş insanları, konu uzmanları, akademisyenler ve devlet yönetimleri taşıma yollarına alternatif yollar aramakta, ürün maliyetleri ve gıda enflasyonuna yansıyan olumsuzlukları en aza indirmenin yollarını aramaktadırlar.
*Kara-Deniz ve Demiryolu taşımacılığında İNTERMODAL sistemi devreye sokarak kobine taşımacılık yapılması, böylece bazı engellerin ortadan kaldırılması planlanmakta,
*Kara ve Demiryolu ulaşımında; İpekyolu projesi ile Çin’den Avrupa’ya Ülkemiz üzerinden kesintisiz ve hızlı bir ulaşım koridoru açılması konusunda bazı siyasi engeller de aşılarak proje uygulanmaya başlanmış durumda,
*Önümüzdeki süreçte Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa ve Orta Asya’ya, Orta Doğu’ya da Mısır üzerinden ulaşım modelleri üzerinde çalışılmakta,
*Ülkemizin kuzeyinde Rusya ve Gürcistan üzerinden Karadeniz’e uzanan bir taşıma koridoru da gündeme gelmekte,
*Ayrıca; Hindistan-Arap Yarımadası ve İsrail üzerinden Akdeniz-Güney Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaşım da kombine bir sistemle ayrı bir senaryo olarak dosyalarda tutulmaktadır.
*Ancak; tüm projelerde ortak akıl, önemli ve vazgeçilemez Pazar Avrupa’ya en hızlı ve ekonomik taşıma Anadolu yarımadasını göstermektedir.
Yaş-kuru ve donmuş ürünlerimizin Avrupa ve Asya’ya ulaşımında kara yolu büyük bir paya sahip olup; bu sektörün sorunlarını acilen çözmemiz gerekmektedir.
Şöyle ki; Ülkemizde TIR plakalı araç sayısı yaklaşık 80.000 civarında olup bu sayının 3.000’i soğutmalı dorselerden oluşmaktadır. Bu sayılar Ülkemizin Balkanlar ve Orta Doğu’da lider olduğunu kanıtlamakta olup;
‘’Şoför ve araçların vize ve shengen vizelerinde idari sorunların hızla çözülmesi,
‘’Araçların ülkelerden geçiş belgeleri kotalarının yeterli ve zamanlı iyileştirilmesi,
‘’Şoför yetersizliğinin sosyal haklarını iyileştirme, kadın şoför eğitimi ile karşılanması,
‘’Elektronik geçişler(E-Permit) sınırlarda yaygınlaştırılarak bürokratik ve operasyonel süreçlerin kolaylaştırılmasının sağlanması,
‘’TIR plakalı araçlarımızın uluslararası taşımacılığa uygun ve akredite olması
‘’Sınır kapılarında yaşanan bekleme, dezenfekisyon ve analiz ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi,
‘’Yapay zekadan yararlanılarak iş verimi, takip ve rasyonel yönetim belli başlı sorunlar olarak sayılabilir.
Ülkemizin döviz kazancına doğrudan 4 milyar doların üzerinde bir katma değer kazandıran karayolu taşımacılığında geleceğin daha parlak olacağı, Ülkemizin coğrafi konumu, sektör paydaşlarının inançlı ve başarıya hedeflenmiş bulunmaları cefakar şoför kardeşlerimle üç kez Avrupa yollarında seyahat eden bir akademisyen olarak bizleri gelecekte fazlasıyla umutlandırmaktadır.
Gelecek yazımızda denizyolu sektörü, sorunları ve çözüm önerileri konularında buluşmak ümidiyle; yeni yılın Dünya Barışına, ulaşımına, haklarına ve güzelliklerin paylaşımına umut getirmesi dileklerimle.