AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakı olarak Dr. Halil İbrahim Aşgın’ı açıklamasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi Hasan Levent Çöphüseyinoğlu’nu; İYİ Parti Ahmet Ertekin’i, Yeniden Refah Partisi ise Av. Yaşar Anaç’ı Çorum Belediye Başkan adayı olarak açıklamış ve çalışmalara başlamıştı.
Çorum’da belli bir tabanı bulunan Saadet Partisi Teşkilatı da adayını açıkladı. SP İl Başkanlığı’nda dün akşam Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi hemşehrimiz Ahmet Bölükbaş, İl Başkan Vekili İbrahim Zorlu, SP İl, İlçe, Merkez İlçe, Kadın Kolları yöneticileri ve partililerin katılımı ile bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantının açılışında konuşan Ahmet Bölükbaş bugüne kadar şahsiyetli ve onurlu duruşu ile takdir toplayan, gençliğinden itibaren Milli Görüş ve partilerinin her kademesinde görev yapan Faruk Cıdık’ı SP Çorum Belediye Başkan adayı olarak belirlediklerini açıkladı.
Partilerinin temel ilkesini tüm insanlığın kurtuluşu için çalışmak olarak açıklayan Bölükbaş, 1969 yılından beri bu doğrultuda çalışmalarını tüm engellemelere rağmen sürdürdüklerini de vurguladı.
Kendisine çiçek takdim edilen ve bu çiçeği de eşine veren Faruk Cıdık ise bugün hak, hukuk ve adaletten uzak, her alanda kirli bir Çorum olduğunu vurgulayarak Çorumlulara her alanda özledikleri bir Çorum vadettiklerini vurguladı.
Sözlerine Milli Görüş’ün merhum büyüğü eski Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan başta olmak üzere dava büyüklerini, ahirete göç eden yol arkadaşlarını, Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalardaki şehitlerimizi, vatan uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarak başlayan Faruk Cıdık, 31 Mart’ta ülkenin yeni bir dönüm noktasında olduğunu, önemli bir seçimin daha eşiğinde bulunduğumuzu ve böyle bir eşikte SP’nin Çorum Belediye Başkan adayı olmaktan onur ve gurur duyduğunu açıkladı.
Maalesef bugün bir çok olumsuzluğun kol gezdiği Çorum manzarasıyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyen Faruk Cıdık: “Üzülerek ama üstüne basa basa söylemek istiyorum: İnsanımızın yüzünün gülmediği, ailelerin huzur bulamadığı, yoksullukla israfın iç içe geçtiği, puslu, karanlık ve kaygılı bir şehir haline gelmiştir. Barınma krizinin her yaştan insanımızı ezdiği, karı-koca çalışmanın dahi bir haneye yetmediği, çocuk büyütmenin-okutmanın başlı başına dert haline geldiği; zorlu bir yarış parkuru haline geldi Çorum. Hayat pahalılığını tarif etmek için türlü türlü enflasyon rakamları telaffuz ediliyor. Şehirdeki keşmekeşin, otopark ve trafik çilesinin her gün insanların ömründen çaldığı bir ortamda yaşamak mecburiyetinde kalıyoruz. Sapkınlıklar hayatın her alanına sirayet etmiş durumda. Büyük bir ahlaki yıkımla karşı karşıyayız. Mahalle kültürümüz, aile mefhumumuz, çocuklarımız tehlike altında” dedi.
Bu şehirde yaşamanın pahalı, insan hayatının ise bir o kadar ucuz hale geldiğini belirterek deprem riskinin en temel meselelerin başında geldiğini belirten Cıdık, üstteki küçük azınlığın sefa sürdüğü, altta kalan büyük kitlelerin ise canının çıktığı adaletsiz bir şehir durumuna gelindiğini de dile getirerek; “Hem Çorumlu vatandaşlarımızı üç kuruşa muhtaç bırakacaksın, hem de “Sadece Çorum ” diyeceksin… Siz değil misiniz, insanımızı fakirliğe mahkum eden? Siz değil misiniz, bu kadim şehrin sokaklarını kirleten? Sizsiniz! Ve göreceksiniz, Çorum sizi bir daha iş başına getirmeyecek! Ve şunu çok net ifade ediyorum, Çorumun sizlerle kaybedeceği bir 5 yıl daha yoktur” diye konuştu.
Tüm bu ağır şartlar altında, kadim şehir Çorum’un şifa bulacağı, ihya olacağı, ayağa kalkacağı yegâne yolun Milli Görüş belediyeciliğinden geçtiğini de bildiren Faruk Cıdık; “İşte bizim bu yola çıkmamızın en büyük gerekçesi de budur. Çorum, Milli Görüş’e hasret kalmıştır. Ahlaka, ilkelere, değerlere, maneviyata duyulan saygıya, üretim ve kalkınmaya susamış olan vatandaşlarımıza sesleniyorum: Başka bir Çorum mümkün, Başka bir yönetim mümkün, Başka bir belediyecilik mümkün, inanın! Ve en önemlisi de kıymetli dostlar, Tüm bu kirlenmişliği geride bırakacak, TERTEMİZ BİR ÇORUM MÜMKÜN. Çalmayan, çırpmayan, yolsuzluktan, usulsüzlükten medet ummayan, Çürük elmaları içinde tutmayan, hak yemeyen, adam kayırmayan bir yönetimin yolu Saadet’ten geçiyor. Bir yerde Saadet varsa, orada mutlaka ahlak ve maneviyat, helal kazanç, üretim ve kalkınma, dünyaya huzur ve barışı getirecek kardeşlik ruhu vardır! Bugün Çorum'a dayatılmaya çalışılan seçeneklere mecbur değiliz. İşte bu yüzden “Başka bir Çorum mümkün” diyerek yola çıkıyoruz. Biz Tertemiz Bir Çorum Vadediyoruz!.
Kıymetli kardeşlerim; bu seçimin en önemli aktörü kimdir? 31 Mart akşamının en kilit belirleyicisi kimlerdir? Esas belirleyiciler; Bahçelievler Mahalle yönetimimizdir, Ulukavak ve Üçtutlar Mahalle yönetimimizdir, Gülabibey- Mimarsinan-çepni- çöplü- buharaevler ve tüm Mahalle yönetimlerimizdir. Çocuğunu annesine, ablasına bırakarak teşkilat toplantılarına katılan hanım kardeşlerimiz, hanım ablalarımızdır. Davasını kendine iş edinmiş genç kardeşlerimizdir. Okuluyla birlikte, teşkilat çalışmalarını da aksatmadan sürdüren AGD Üniversite Komisyonundan Mustafa kardeşimizdir. Yarım asırdır bu davaya hizmet etmiş Osman amcamızdır, Fatma teyzemizdir. Çünkü biz Milli Görüşçüler, bir şeye inanmış ve benimsemişsek; yolun çok önemli bir kısmını zaten en baştan katettik demektir.
*Kıymetli kardeşlerim;
Biz Milli Görüşçüler, Erbakan Hocamızla birlikte baş parmaklarımızı kaldırarak bir söz verdik. Ve verdiğimiz o sözü hiçbir zaman yere düşürmedik. O söze sadık kaldık, vefa gösterdik. Neydi o söz? “Milletimizin saadet ve selameti için, Saadet Partimizin en büyük zaferi için, Yaşanabilir bir Türkiye” için, “Yeniden büyük Türkiye” için, “Yeni bir Dünya”nın kurulması için, Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da canla başla çalışacağımıza söz veriyoruz, söz veriyoruz, söz veriyoruz! İşte verdiğimiz bu sözün gereği olarak, Çorum ile Milli Görüş’ü buluşturmak için bugün bir kez daha “Haydi Bismillah” diyoruz.
Muhterem hazirun, değerli hanımefendiler, beyefendiler; ve kıymetli hemşehrilerim Çorum bizi çok iyi tanıyor, teşkilatlarımız da Çorum’umuzu çok iyi biliyor. Sadece Fatih Caddesi değil, Eşrefhoca caddesi de bizi bilir. Sadece Gazi Caddesi değil, Bahabey caddesi de bizi tanır. Bu şehrin ruhu bizi bilir, durakları bizi bilir, kahvehaneleri bilir. Biz bu şehrin gidilmedik hiçbir noktasını bırakmamış bir siyasi partiyiz. Kıymetli Saadet Partililer; bir daha gideceğiz! Bu şehrin sokaklarını bugünden itibaren bir kez daha adımlayacağız.
“Başka bir Çorum mümkün” diyeceğiz. İnsanımıza; “hak ettiğin yaşam bu değil” kardeşim diyeceğiz. hemşehrilerimize hakkı olanı bir kez daha teklif edeceğiz. Şuna veya buna değil; adil olana, doğruya, iyiye, güzele, vicdana davet edeceğiz. Çünkü doğru tercihte bulunmak, bir mesuliyettir. Bu mesuliyeti, insanımıza sözün en güzeliyle anlatacağız. Kişilere değil Çorum’umuza odaklanacağız. Vaktimizi yersiz tartışmalara değil, Çorum’umuzun problemlerinin çözümüne harcayacağız. Bizim ötekimiz o veya şu siyasi parti değildir. Bizim ötekimiz; israf, rüşvet ve yolsuzluk düzenidir. Biz o şahısla, beriki siyasi partiyle değil; yolsuzlukla mücadele edeceğiz. Yoksullukla mücadele edeceğiz. Biz Milli Görüşçüler için Çorum’a hizmet etmek, ibadet aşkıyla yapacağımız bir iştir. Çorum’umuzu gözümüz gibi koruyacağız.
Değerli kardeşlerim, kıymetli teşkilat mensuplarımız; Emin olun, bugün Çorum’daki tüm gözler bu salona bakıyor. Bugün itibariyle bakışlar artık sizlerin üzerine çevrilmiş, tüm kulaklar pür dikkat size kesilmiştir. Bu salondaki tertemiz yüreklerin çarpıntısı, Çorum’umuzun dört bir tarafından duyulacaktır. Bu salondaki coşku ve heyecan, bugünden itibaren denklemi değiştirmiş; birileri kağıdı kalemi yeniden eline alıp hesap yapmaya başlamıştır. Bugün bu salon, şartları eşitlemiştir! Sizin zafere olan inanmışlığınız ve adanmışlığınız, devlet gücü, belediye imkanları veya milyarlarca liralık bütçeyle seçime girenlerle bizi eşitlemiştir. Bugünden itibaren “Haydi Bismillah” diyerek sahaya çıkacak ve farkı her geçen gün daha da açacağız. Kapı-kapı, sokak-sokak, mahalle-mahalle, semt-semt dolaşarak, insanlarımızla buluşacağız.
Haydi Bismillah! Bugünden itibaren bizim için durmak, dinlenmek yok. Her şey tertemiz bir Çorum için… Yolumuz açık olsun. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun”