Hiçbir canlı bu dünyada tek başına yaşayamaz. Daima hemcinsleri ile beraber olmak, birlikte yaşamak zorundadır. Bu canlılara Ulu Allah tarafından verilen, içgüdüsel ve kalıtımsal bir özelliktir. Bir hayvanı cinsleri olan bir sürüden ayırsanız, o hayvan arayı arayı, meleyi meleyi sürüyü bulur. Bütün canlılar böyledir. Yalnızlık ancak Ulu Allah’a mahsustur.
İnsanlar da böyle olup toplumsal bir varlıktır. Tek başına asla olamaz. Toplumla birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yaşamak ister. Hatta suç işleyen insanları hapse koymaları onları insanlardan ayırmaları, onlara bir cezadır. Birlikte yaşama haklarının ellerinden alınmasıdır. Buna tecrit denir.
Onun için yüce dinimiz insanların toplum içinde yaşarken huzurlu olabilmeleri bakımından toplumun birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde birbirlerinden ayrılmamalarını, aralarına ikilik sokmak isteyenlere fırsat vermemelerini birlik ve beraberliklerine zarar verecek hareketlerden kaçınmalarını önemle emreder. Ali İmran Suresi 103-104-105. ayetlerinde bakın bizleri birlik ve beraberliğe nasıl davet ediyor:
“Ey iman edenler! Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an) sımsıkı sarılınız. Sakın bölünüp parçalanmayınız. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetleri anın. Sizler birbirlerinize düşman idiniz, o ulu Allah sizin kalplerinizi şirkten, pislikten temizledi, sizleri iman ve kardeşlik bağı ile birbirinize bağladı. Yani sizi kardeş yaptı. Sizleri ateş çukurunun kenarından çekip aldı. Kurtardı. Şimdi sizler hepiniz bir vücut gibi oldunuz.”
(Allah sizi birbirinize kardeş yapmış, kalplerinizi iman nuru ile nurlandırmış ve sizi birbirinize bağlamışken, sakın ayrılığa düşmeyin, bölünüp parçalanmayın. Sonra büyük bir azaba, ızdıraba, sıkıntıya düşer, mahvolursunuz.)
Yine Enfal suresi, 182. ayette;
“Allah’a ve resulüne itaat edin, öğütlerine kulak verin. Kur’an’a sımsıkı sarılın. Bölünüp parçalanmayın. Birbirinize sırt çevirmeyin. Sonra birlik ve beraberliğiniz bozulur. Sen-ben kavgasına düşerseniz gücünüz ve kuvvetiniz gider, zayıf düşer ve düşmanlarınıza yem olursunuz. Aranızdaki sorunlardan dolayı birbirinize sabır ve tahammül gösteriniz. Çünkü Allah cc. sabredenlerle beraberdir” buyuruyor.
Şimdi ulu Allah cc. Bizleri bir ipliğe dizilen uyumlu tesbih taneleri gibi birbirimize bağlanmamızı bize emrederken, aksi halde yok olup gitmek gibi bir tehlikeyi bize haber verirken, Müslümanlar ne yapıyor; birbirlerinin kuyusunu kazıyor. Ayaklarına ip takıyor ve böylece kendisi kendi bindiği dalı kesiyor.
Bugün yeryüzünde 2 milyar müslüman yaşıyor. Nerede ise dünya nüfusunun dörtte birinden fazladır. En kıymetli madenler, petrolün yüzde 50’si, yarısı ellerinde. Doğalgazın yüzde 75’i ellerinde. Dünya topraklarının üçte biri ellerinde. Trilyon dolarla ifade edilen servetler ellerinde ama yönetimleri başkalarında, etkinlikleri sıfırdır.
Neden?
Fitne ve fesat nedeni sen-ben davası. Mezhep, meşrep, yönetim sevdası onları bölüp parçalamış, birbirlerini yer duruma düşmüşler. Birlik ve beraberliklerini kaybetmişlerdir.
Yüce Allah’ın şiddetle uyardığı halde iç ve dış düşmanların emperyalist güçlerin oyuncağı olup kuru ağaç yapraklarının rüzgarın önünde savrulduğu gibi düşmanların elinde oyuncak olmaktadırlar.
Bugün yüreklerimize kan ağlatan PKK terörünün kaynağı Asala, Asala’yı kuran Ermeniler, Ermenileri teşvik eden, destekleyen dünya emperyalistleridir. Bugün görünür yüzü ile Müslümanlar zillet içindedirler. Terörle eşdeğer anılmaktadırlar. Halbuki terörle-İslam arasında yer ile gör arası kadar uzaklık vardır. Gel-gör ki, fitne ve fesat, ayrımcılık kavgaları Müslümanları bu hale getirmiştir.
Netice: Üzerinde yaşadığımız havasını teneffüs edip suyunu içtiğimiz bu güzel vatanımız yüzbinlerce şehidin kanı ile yoğrulmuş topraklardır. Resmi kayıtlara göre sadece Çanakkale’de 253 bin şehit verilmiştir. İstiklal harbinde ölenlerin sayısı milyonlara ulaşmıştır. PKK belası 30 bin insanımızın kanına girmiştir.
Durum bu iken, aramızdaki mahalli farklılıkları unutmalı, birlik ve beraberliğe sarılmalıyız. Asla ayrılığa düşmemeliyiz. Milli şairimizin şu sözünü asla unutmamalıyız; “Tefrika girmeden bir millete düşman giremez.” “Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
Aramıza fitne sokanlara dikkat edelim. İngilizlerin, Hindistan, Pakistan bir iken yaptıkları gibi olmayalım. Müslüman camisine domuz başı atılıyor. Hinduların tapınaklarına onlarca kutsal sayılan inek kellesi atılıyor. Böyle insanlar birbirlerine düşürülüyor.