Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, dünyada ilk defa kadınlara seçme ve seçilme hakkın veren bir ülke olduğumuza dikkat çekerek, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın hak ve özgürlüklerine önem verdiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul ettiğini belirten Taşkın, Uluslararası insan hakları sözleşmelerinin hak ve özgürlüklerin kullanılmasında cinsiyete dayalı ayrımcılığı yasakladığını, BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’nde “Kadınlara karşı ayırımcılığın, hak eşitliği ve İnsan şeref ve haysiyetine saygı ilkelerini ihlâl ettiğini, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkelerinin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarına katılmalarının engellediğini, toplumun ve ailenin refahının artmasına engel teşkil ettiğini ve kadınların ülkeleri ve insanlık hizmetinde kullanabilecekleri olanakları geliştirmelerini zorlaştıracağını kaydederek, yoksulluk hallerinde kadınların yiyecek, sağlık, eğitim, öğretim ve iş bulma ve sair ihtiyaçlarının karşılanması bakımından en az imkâna sahip olduklarına…” dikkat çekerek cinsiyete dayalı ayrımcılık, mahrumiyet veya kısıtlamanın yasaklandığını söyledi.
Necip Taşkın açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10’uncu maddesine atıfta bulunarak herkesin kanun önünde eşit olduğunu ve devletin bu eşitliği hayata geçirmekle yükümlü olduğuna vurgu yaptı.
Ülkemizde yaşanan doğal afetlerde en çok acıyı kadınların çektiğine dikkat çeken Taşkın, “8 Mart Dünya Kadınlar Gününü buruk kutluyoruz. Toplumun her alanında; kamusal alanda, tarlada, bağda, bahçede bir eş bir anne olarak gördüğümüz kadınlarımız üretimde, eğitimde, yönetimde söz sahibi olmalarına; ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarına katkı sağlamalarına rağmen ne yazık ki temel hak ve özgürlüklerden tam olarak yararlanamıyorlar. Mutlu ve huzurlu birer insan olarak hayatlarını idame ettirmeleri gerekirken gözyaşı, acı, hüzün ve yalnızlık duygusu içinde bırakılmaları bizim ayıbımız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanırken çalışan kadınlara mobbing devam ediyor, kadın cinayetleri devam ediyor. Kadınlarımızın, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle sağlanan temel hak ve özgürlüklerine tam olarak kavuşmalarını diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarken, kadınlarımıza, sağlık, huzur ve mutlu bir yaşam temenni ediyorum.” dedi.