Türkçülüğün ana ilkelerini yansıtan, destanlardaki “Bozkurt” ile sembolleşen “Türkçülük” düşüncesinin Türk milletinin hedeflerini belirleyerek millî ülküsünün temellerinin destanlarımıza kadar uzandığını hatırlatan MHP İl Başkanı Çıplak, milliyetçiliğin şerefli bir bayraktır olduğunu dile getirdi.
“Divânü Lügati’t-Türk ve Kutadgu Bilig’de Türkler ve Türkçe’nin yüceltildiğini, Kaşgarlı Mahmud’un sözleri ile Türk milletinin kudretini vurguladığını, Yusuf Has Hâcib’in ilimde Arapçanın, edebiyatta Farsçanın hâkim olduğu bir dönemde eserini Türkçe kaleme alarak Türk dilini öven ifadeleriyle Türkçülüğün temellerini attığını kaydeden Mehmet İhsan Çıplak, Gülşehrî ve Âşık Paşa gibi önemli şahsiyetlerin Türkçeye gereken değerin verilmemesini eleştirdiğini, Mehmed Emin Yurdakul’un şiiri ile Türk milletinin millî ruhunu canlandırdığını da vurguladı.
Türkçülüğün temel niteliği olan bağımsızlık ve vatan sevgisinin MÖ 1. yüzyılda Hun Hükümdarı Çiçi'nin yabancı himayesine girme teşebbüslerine karşı çıkışında, Kök Türk Prensi Kür Şad'ın bağımsızlık için Çin sarayını basmasında ve Orhun Yazıtları'nda açıkça görüldüğünü söyleyen Çıplak, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü mesajında şu görüşlere yer verdi: “Kök Türk bilgesi Tonyukuk'un Türk kültürünü koruma mücadelesi ve Bilge Kağan'ın yazıtındaki Türklük sevgisi, bizlere büyük bir miras bırakmıştır. İsmail Gaspıralı, yalnızca Kırım Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının uyanıp ayağa kalkması için “Dilde, fikirde, işte birlik” düşüncesini yaymıştır. Yusuf Akçura, 1904’te yayımlanan “Üç Tarz-ı Siyaset” adlı makalesinde, Türk birliği siyaseti gerektiğini savunmuş ve bu birliğin, Osmanlı topraklarındaki Türkleri dinî ve ırkî bağlarla birleştireceğini belirtmiştir.
3 Mayıs’ta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın aralarında bulunduğu 23 idealist milliyetçi, Türk milletinin maddi ve manevi varlığını korumak adına anlamlı bir duruş sergilemiş, Türk milliyetçiliği için bedeller ödemiştir. 3 Mayıs, Türk milliyetçiliği mücadelesinin sembolü olmanın yanı sıra, Türk milletinin yeniden doğuşunun ve dirilişinin tarihidir. Türk Devleti’nin yenilmez, güçlü hayat kaynağı ve Türk milletinin teminatı gençliktir. Milliyetçilik, şerefli bir bayraktır ve onu vatanın her köşesinde dalgalandırmak her Türk'ün ilk ve millî vazifesidir. Milliyetçi, bu ülkünün temellerini sağlamlaştırmakla görevlidir. Böylece Türklük daha da güçlenir.
Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin ve değerli dava arkadaşlarımın 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyor; 3 Mayıs 1944'ün hayatta olan fedakâr milliyetçi kahramanlarını şükran ve minnetle anıyor; başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, hayatlarını kaybeden tüm dava şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’müz kutlu olsun!”