Rubâi daha çok tefekkür şiiri olarak bilinir. Hikmet söyleme sanatı olarak kabul edilir. Kalbin hissettiği yoğun duygular, zihnin daldığı derin düşünceler, aklın çözemediği sırlar, varlık ve yokluk, hayat ve ölüm temaları rubâi formunun dört mısralık çerçevesi içinde ustalıkla işlenmiştir.

Bu dünyaya kimler geldi, kimler geçti,

Neler neler istediler, hepsi de dünyayı bırakıp gittiler,

Ne o, sen hiç gitmeyecek gibisin?

İşte tıpkı onlar da senin gibiydiler… (Ömer Hayyam)

 

Bilmeyiz nasıl geldik, lakin memnun gideriz,

Gün biter, vakit dolar, belki yorgun gideriz,

Bir han kurduk gönülde, bin bir sevgili geçti,

Bir tek Leyla tanıdık, ona Mecnun gideriz…(Yılmaz Karakoyunlu)

 

Zerredir evrende kısa bir andır insan,
Ete kemiğe bürünmüş zamandır insan,
Varlık yokluk aleminde hikmete durmuş,
Düşünüp Tanrı’yı bulmuş ummandır insan… (Mehmet Özata)

 

Hep O’dur var olan da, yok olan da,

O’dur kaynağı acının da, kıvancın da

Yok görecek göz sen de yoksa görürdün,

Baştan ayağa O var senin varlığında… (Mevlana)

 

Bir merhaleden güneşle derya görünür,

Bir merhaleden her iki dünya görünür,

Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer,

Geçmiş gelecek cümlesi rüya görünür…(Yahya Kemal Beyatlı)

 

Ömer Hayyam Rubai’ye can vermiş yaşıyor,

Hikmetli sözleriyle çağları aşmış, taşıyor,

Bir ömürde bin yıl yaşamış gibi Hayyam,

Hayata hikmet katıp felsefeyle anlatıyor… (Mehmet Özata)

 

Ben bir dağ yeliyim kuşkulu korkak,

Sen ölümsüz ikili tohum toprak,

Bulut bulut kaçmak isterken sizden,

Yağmur yağmur geri döndüm ağlayarak…(Fikret Sezgin)

 

Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek,

Eşkimi kıldı füzûn giryemi hûn etti felek,

Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek…(Yavuz Sultan Selim)

(Felek bilmem ki gözlerime nasıl bir büyü yaptı. Gözyaşlarım arttı, beni kan ağlattı. Aslanlar öfkeli pençemin altında tir tir titrerken, felek, beni bir âhû gözlüye esir etti.)

 

Ger aslımı sorarsan ben bir niyazım,

Basir ilmi denen yerden gelirim,

Bir katre idim şimdi han oldum, (Katre=Damla, Han = Okyanus)

Arştaki kandilden nurdan gelirim…(Kul Nesimi)

 

Sanma bu sözleri her insan anlar,

Kuş dilidir bunu Süleyman anlar,

Bu sırrı müphemi ârifan anlar, (Müphem= Belirsiz)

Çünkü cahillerden pinhan eyledik… ( Harâbi) (Pinhan= Gizli, saklı))

17 Nisan 2024