Çürümeye terk edilen yalnızca belediye binası olarak kalmadı, okullarımız da aynı akıbeti yaşıyor. Yöreyi oluşturan tüm köylerin okulları ve Alacahöyük merkezde açılmış olan ortaokul kapatıldı ve öğrenciler taşıma ile ilçe merkezindeki okullara dağıtıldı. Bu uygulama köylerde öğretmenin yaktığı aydınlanma ateşini söndürdü. Köy enstitülerinin yaktığı ateş söndürüldü, artık “orada bir köy var uzakta/o köy bizim köyümüzdür” olmaktan çıktı. Köylerimiz kör karanlığa, hurafeye terk edildi. Acilen geri dönülmeli. Tek bir sınıf dahi oluşsa köylerin okulları açılmalı ve varlıkları sürdürülmeli. Eski müze binası ve belde Halk Kütüphanesi de aynı bahtsızlığı yaşıyor. Böylesi bir okuma aydınlanma aşığı beldenin değerleri hiçliğe terk edilmemeli. Beldenin banka, PTT ve benzeri hizmetleri de getirilmeli.
Ayrıca Çorum Hitit Üniversitesi’nin Turizm Meslek Yüksekokulu ve Arkeoloji Bölümü de beldemizde konumlanmalı. Ana bilim dalı olarak Arkeoloji dalının tarihin ortasında olması ne kadar anlamlı olur, bir daha düşünülmeli.
En az altı bin yıllık Hitit Barajı olağan ölçüsüyle yöremize kazandırılmıştı. Bu çalışmalara çok masraf yapılmıştı. Baraj da etrafında yükselen binalar da maalesef bakımsızlıktan işlevsiz hale gelmek üzere.
Alacahöyük’ten Karamahmut’a giden yol Purçalık Tepe’den geçer. Bu yolu ilk belediye başkanımız Hüseyin Saykan iş makinalarıyla düzetip kullanılır hale getirdi. Saykan belde ve mahallelerin içindeki yollara kilit taşı döşetti, köylüyü çamurdan kurtardı. Suyu evlere dağıtan şebekeyi inşa etti, çöpleri toplattı. Çok yararlı işlerin altından kalktı. Rıza Bek de belediyelik kapatılıncaya kadar elinden gelen çabayı gösterdi.
Rıza Bek başkanlığı sırasında Samsun yolundan Alacahöyük sapağına ören yerindeki Sfenskli Kapı’nın sağı ve solundaki kabartmalar içeren kayaların bir örneğini yaptırdı. Her iki başkan da takdire şayan çalışmalar yaptı. Belde ve mahalleleri ikisinin de çabalarını unutmayacaktır.
Tepeye çıkmak motorlu araçlarla pek sorun teşkil etmez ancak yaya yürüyenler için tırmanmak zordur. Bunu bilen Rıza Bek, bizlerin önerisiyle, tepenin eteğinden, barajın üstünden geçip bizim köye uzanan yolu iş makinalarıyla düzelttirdi, bisiklet ve yaya yolu olarak kullanıma açtı. Ne yazık ki bu çaba sonuçsuz kaldı, Hitit Köyü çalışmaları sırasında planlanan alan içinde kaldı ve kullanılmaz durumda. Umarım yeniden düzeltilir ve yaya ve bisiklet yolu olarak kullanıma açılır. Biz yine Purçalık Tepe’yi tırmanmak zorunda kalıyoruz yaya yolculuklarda, bisikletlerimizi de biz iterek-çekerek yukarı çıkarıyoruz.
Tek yol bu değil. Alacahöyük – Alaca yolu Çevreli’yi (Alamas) geçer ve Alaca - Çorum asfaltına ulaşır. İşte bu yol Alacahöyük’ten 2 km. kadar sonra, Çevreli’ye varmadan sağa Karamahmut’a ve sola Kalınkaya’ya ayrılır. Biraz daha uzun ama daha düzgün asfalt yol. Kalınkaya köyü Alacahöyük’le hemen hemen birleşmiştir. Arası 1.5 – 2 km kadar. Benim köyüm de öyle. Belediyeliği kaldırıp köy konumuna düşürmek beldenin gelişimine set çekti. Belediyelik iken bu saydığım köyler Alacahöyük’ün mahalleleriydi. Bu uygulama da yöreye siyasi iktidarın engellemesi olarak anılır. Bunu açık açık olarak söylemekten çekinmiyorlar: Sizin köylerden bize oy çıkmıyor, neden hizmet götürelim ki? Yörenin gelişimini oy almaya bağlamak ne kadar akılcıdır? Siz oya mı hizmet vereceksiniz, memleketin gelişmesine mi? Bir turist fazla gelse, yörenin ticari yaşamına katkı sunsa fena mı olur?
(SÜRECEK)