Güncel

“YÖK kapatılmadan üniversiteler nefes alamaz”

Abone Ol

Eğitim-Sen Çorum Şubesi, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluşunun 44. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, YÖK’ün üniversiteleri siyasal iktidarın denetimi altına alan bir baskı aracına dönüştüğünü belirtti. Açıklamada, “YÖK kapatılmadan üniversitelerdeki baskı iklimi dağıtılamaz” denildi.
Eğitim-Sen Çorum Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olarak kurulan YÖK’ün, üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldırdığı ve akademik özgürlüğü zayıflattığı ifade edilerek, “Cumhurbaşkanının rektörleri doğrudan atama yetkisi ve YÖK aracılığıyla sürdürülen denetim sistemi, üniversiteleri tamamen siyasi iktidarın kontrolüne almıştır. Bu durum, eleştirel düşüncenin tasfiye edilmesine, muhalif akademisyenlerin susturulmasına yol açmıştır” denildi.
Açıklamada, YÖK’ün akademisyenlerin iş güvencesi, özlük hakları ve kadro sorunlarına duyarsız kaldığı, üniversite çalışanlarının düşük ücret, mobbing ve angaryayla karşı karşıya bırakıldığı dile getirilerek, “Profesörlüğe veya doçentliğe hak kazandığı hâlde yıllarca kadro bekleyen akademisyenlerin sorunları çözülmemekte; idari ve teknik personelin tayin, tazminat ve özlük hakları göz ardı edilmektedir” denildi.
Öğrencilerin yaşadığı barınma, beslenme ve ulaşım krizine de değinilen açıklamada, YÖK’ün bu sorunları çözmek yerine öğrenci hareketlerini bastırmaya yöneldiği savunularak, “Üniversiteler özgür düşüncenin değil, baskı ve denetimin mekânlarına dönüştürülmüştür. Kampüslerdeki sosyal alanlar daraltılmış, özel şirketlerin denetimine açılmıştır. Kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet karşısında YÖK sessiz kalmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Eğitim-Sen, yükseköğretimde gerçek bir dönüşümün ancak demokratik ve katılımcı bir modelle mümkün olacağını vurgulayarak, şu çağrıyı yaptı:
“YÖK derhal kapatılmalı; üniversiteler kendi yöneticilerini seçebilmeli, eğitim ve araştırma programlarını özgürce belirleyebilmeli, bütçelerini kendileri oluşturabilmelidir. Yükseköğretimde baskı düzeni sona erdirilmeden bilimsel üretim mümkün değildir.”