YOK-BOŞ-DAMAT GÖTÜRMÜŞ-TIN-TIN*

Abone Ol

Emin Çapa, 128 Milyar doların buhar olmasından sonra, tv programında böyle diyordu! Yok-Boş-Bomboş-Damat Götürmüş-Tın Tın…

Aynı benzetmeyi Ziraat-Halk-Vakıfbank ve kamuya ait katılım bankaları için de söyleyebiliriz!

Kamu bankalarımızın bozulan kredi kapasitelerini düzeltmek, desteklemek ve işletmelere tekrar kredi vermeye devam etmelerini sağlamak için 51,5 Milyar TL besleme yapılması planlandı.

Ziraat Bankasına 22,5 Milyar TL, Halkbank’a 13,5 Milyar TL, Vakıfbank’a 13,5 Milyar TL, katılım bankalarına da 2 Milyar TL verilecek!

Bu durumdan şunu anlıyoruz;

Kamu bankalarımız, görev zararı-batık krediler-yanlış yönetim-Siyasi müdahale gibi nedenlerden dolayı zarar etmiş.

Zarar, öyle bir seviyeye gelmiş ki, bankalar kredi veremez duruma gelmiş…

Bu bankalar, kamunun yani Türk Milletinin bankalarıdır.

Bankalara 51,5 Milyar TL nereden aktarılacak? Tabii ki Hazineden!

Hazineye para nereden gelecek? Tabii ki Türk Milletinin vergilerinden!

Yani bizlerden!

Madem, bankanın zararını bizler ödüyoruz, o zaman cevap verin:

-Bu zararın sorumlusu kim? Banka yönetimi mi? Siyasi baskılar mı?

-Batan krediler kimlere verildi? (Sakın ticari sır demeyin. Siz zarar ediyorsunuz, parayı bizler ödüyoruz. Zarar etmeyin, kazandığınız para o zaman ticari sır olsun, yok zarar ediyor ve ticari sır diyorsanız, o zaman zararınızı cebinizden ödeyin!)

Adamınıza, size çalışacak medya grubu satın aldıracaksınız.

Kamu bankalarından emirle kredi verdireceksiniz. Teminat olarak dandikten bir araziye çok yüksek ekspertiz raporu düzenleyeceksiniz.

Adamınız aldığı krediyi ödemeyecek. Teminat olarak aldığınız arsa borcu karşılamayacak ve siz zarar etmiş olacaksınız!

Krediyle alınan medya, tetikçilik yapıp AKP’ye çalışacak, ama batık krediyi bizler ödeyeceğiz! Öyle mi? Siz Türk Milletini salak mı zannediyorsunuz?

Anadolu’da buna ne derler bilir misiniz?

Sarımsağı kiminle yediyseniz, gidin ağız kokunuzu o çeksin!

Pratikte bu söylediğimizin şimdilik olabilirliği yok biliyorum. Fakat yarın olacak!

Sorumluların hesap vermesini engelleyen, yasa ise yasa çıkarılacak. Anayasa ise, referanduma gidilip, Türk Milletine sorulacak; “Siyasi veya bürokratik soygunlarda, zaman aşımı olsun mu, olmasın mı?”

Türk Milleti, “zaman aşımı olmasın ve beni soyanlardan yargı önünde hesap sorulsun. Benim paramı bu hırsızlardan son kuruşuna kadar alın ve tekrar hazineye koyun” derse, seyreyleyin olacakları…

Küpleri üst üste koysalar, sonra da en alttakini çekseler, seyreyleyin siz çıkacak gümbürtüyü! O zaman Emin Çapa’yı çağırıp, hazineyi göstereceğiz. Emin Bey ne diyecek?

“Dolu- Dolu- Dopdolu-Ağzına Kadar Dolu…”

*Rıfat Serdaroğlu Bandırma Manşet, 22.01.2022