“Yıllardır süren zulmün karanlık perdesi aralandı”

“Esed kendi ülkesini terk etti, işgalci ülkeler de terk etti. Ama biz yine Suriye'deyiz. Türkiye bin yıldır bu topraklarda yaşamış tüm uygarlıkların sentezidir. 13 yılda ölen 400 bin kişi, yurdundan edilen 10 milyon insan oldu” diyen Günay, ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyelinin artık ülkelerine geri döndüğünü dile getirdi. 
Suriye halkının onurlu mücadelesinin zaferle taçlandığı, yıllardır süren zulmün karanlık perdesinin aralandığı bir döneme tanıklık ettiklerini belirten Günay, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Halepli çocuklar, Şamlı gençler, Hamalı kadınlar, Humuslu masumlar ve daha nice insanlar yıllarca katil Esed rejiminin bombaları altında tarifsiz acılar yaşadı. Evlerinden, yurtlarından koparıldılar, yuvaları viran oldu.
Ancak Rabbim zalime mühlet verse de zulmü asla yanına bırakmaz. Bugün, Suriye halkı, kendi topraklarında özgürlüğün mutluluğunu yaşıyor. Halepli çocukların gülümsemesi, Şamlı gençlerin umutları ve Hamalı kadınların yeniden yuvalarını inşa etme sevinci daim olsun.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, bu mücadelede her zaman mazlumların yanında oldu. Dünya bu zulme sessiz kalsa da Türkiye vicdanın, insanlığın ve adaletin sesi olmayı sürdürdü. Tarih boyunca bu coğrafyaya barış ve kardeşlik getiren ecdadımızdan aldığımız mirası, bugün de taşımaya devam ediyoruz.
Suriye topraklarında esen özgürlük rüzgârları, yalnızca Esed rejiminin değil, tüm zalimlerin, tüm terör örgütlerinin karanlık düzenini yerle bir edecektir.
Bugün Filistin topraklarında da aynı zulüm, aynı vahşet yaşanıyor. Suriye’deki gibi, burada da çocuklar yetim, anneler evlatsız, halk ise özgürlüklerinden mahrum bırakıldı.
Zalimler yer değişse de kötülükleri değişmiyor. Siyonist İsrail, Filistin halkını katliamlarla, Mescid-i Aksa’yı baskınlarla kuşatmaya çalışıyor. Ancak biz inanıyoruz ki Rabbim, bir gün tıpkı Suriye gibi Filistin halkını da özgürlüğüne kavuşturacak.
O gün geldiğinde, tıpkı Halep sokakları gibi Gazze’nin sokaklarında da çocuklar yeniden gülümseyecek, Kudüs’te zafer tekbirleri yükselecek. Mescid-i Aksa, ümmetin secdesiyle şereflenecek.
Türkiye, nasıl Suriye halkının mazlumların her zaman yanında olduysa, Filistin halkının da mücadelesinde aynı kararlı duruşu sergilemeye devam edecek.
Rabbim, bu kutlu davada bizleri sabit kılsın. Zalimlerin zulmü son bulana, mazlumların gözyaşı dinene kadar mücadelemiz sürecek. Bu dava, bizim tarihimiz, vicdanımız ve insanlık onurumuza emanettir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Türkiye beklenendir, yolu gözlenendir’ demişti. Biz de beklenen ve bekleyeni kavuşturana hamdolsun diyoruz.”