İnsanca yaşamak be onurlu çalışma koşullarına kavuşmak için verdikleri mücadelenin bir 14 Tıp Bayramı’nda daha devam ettiğine vurgu yapan Genel Sağlık İş Çorum İl Başkanı Nail Yıldız, “14 Mart 1919’da Hikmet Boran öncülüğünde tıbbiyelilerin İstanbul’u işgal eden kuvvetlere karşı bağımsızlık bayrağını açtığı o tarihi ruh, bugün sağlık emekçileri tarafından daha güçlü bir şekilde taşınmaktadır. Ancak o gün vatanı için ayağa kalkan sağlık emekçileri, bugün kendi meslek onurunu, emeğini ve yaşam hakkını savunmak zorunda bırakılmıştır!
Mevcut siyasi iktidar, Atatürk’ün ve genç Cumhuriyet’in zor koşullara rağmen hayata geçirdiği kamucu, halkçı ve ulusal sağlık sistemini yok etmiş; sağlık emekçilerini sömürüye, halkı ise niteliksiz sağlık hizmetine mahkûm etmiştir! Bugün milyonlarca sağlık çalışanı, hakları gasp edilen, şiddete maruz bırakılan, ağır koşullar altında ezilen bir meslek grubuna dönüştürülmüştür!
TİCARİLEŞTİRİLEN SAĞLIK, TÜKENEN EMEK!
Bugün Türkiye’de sağlık denilince akıllara ne yazık ki güven duyulmayan sağlık çalışanları, liyakatsiz yöneticiler, verilmeyen özlük hakları, bitmeyen mobbing, hastaneleri rant kapısına çeviren politikalar, sağlıkta şiddet ve denetimsiz, kaotik bir sistem geliyor! Sağlık turizmi ve şehir hastaneleri övülürken, sistemin omurgası olan doktorlar, hemşireler, teknikerler ve sağlık personeli yok sayılıyor! Devasa bütçeler özel şirketlerin kasasına aktarılırken, halkın hastaneleri kapatılıyor, sağlık emekçileri ise açlık sınırına itiliyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yıl 14 Mart’ta “Sağlık altyapısında Türkiye’nin eline su dökecek ülke yok.” derken aslında yanlış söylememiştir! Çünkü böylesine kötü yönetilen, emeği yok sayılan, sağlık emekçisini şiddetin ortasına atan bir sistemin benzeri dünyada yoktur! OECD verileri açıkça gösteriyor: Bin kişiye düşen doktor sayısı OECD ülkelerinde 3.7, Türkiye’de 2.3! Hemşire sayısında OECD ülkeleri 9.8, Türkiye’de 3.6! Evet, bu başarısızlığa kimse yaklaşamaz!
SAĞLIKTA ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRANLAR, BU TABLONUN SORUMLUSUDUR!
Sağlık emekçilerine “vatandaşın gırtlağına yapışın” diyerek hedef gösteren siyasi iktidar, pandemi ve depremde canını hiçe sayan sağlık çalışanları halkla karşı karşıya getirilmiş; Emeği yok sayılan, meslek onuru yerle bir edilen, şiddetin kucağına itilen sağlık çalışanları yaratılmıştır! Mesleklerini onuruyla yapmak isteyen binlerce hekim ve sağlık personeli çareyi yurtdışına gitmekte bulmuştur. 2023’te 3 bini bulan hekim göçü, son 5 yılda 11 bine ulaşmıştır!
BİLİYORUZ, VAZGEÇMEYECEĞİZ, KAZANACAĞIZ!
Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı değil, mücadele günüdür! Sağlıkta Dönüşüm adı altında sağlığımız yok edilmiştir! Emeğimiz değersizleştirilmiş, halkın sağlığı rant için feda edilmiştir! Ama biz buradayız! İnsanca çalışma koşulları, güvenli hastaneler, emeğimizin karşılığını aldığımız bir sağlık sistemi için mücadelemizi büyütüyoruz!
Sağlık emekçileri olarak, bizler halkımızın sağlığı için yılmadan, korkmadan, susmadan mücadele edeceğiz! Haklarımızı alana kadar, şiddeti durdurana kadar, emeğimizin karşılığını kazanana kadar mücadeleye devam edeceğiz!” dedi.