YEŞİLDEN KORKANLAR

Abone Ol

Yeşilden, yeşillikten, ağaçlardan korkanlar, rahatsız olanlar var.

İki resim sunuyorum size; bakın, inceleyin kararını siz verin.

Ekli resimlerdeki apartman, oturduğum apartmana komşu apartman.

Oturduğum apartmanın yeşilliğini gören, resimdeki komşu apartmanın sakinleri, bundan üç yıl önce, beni her gördüklerinde; “Bizim apartmanın girişini de ağaçlandıralım, bize yardımcı ol lütfen” diye (defalarca) ricada bulundular.

Kıramadım, apartmanlarının girişini, ekli resimde görüldüğü gibi saksılarla ağaçlandırıp, çiçeklendirdim.

Bu kez “ağaçların dökülen yapraklarından rahatsızız, kaldır bu saksıları buradan…” demeye başladılar.

Bir, iki, üç derken; dayanamadım, (üç gün önce) bir forklift, bir pikap kiralayıp; tüm saksıları kaldırttım ve Alanya Çevre Derneği’nin önüne koydurdum.

Saksı ve ağaçlar kaldırılınca apartman girişinin görüntüsü ekli resimdeki hali aldı.

Şunun için anlattım bunu.

Yazılarımda sık sık “eğitim, eğitim, eğitim” diye tutturma nedenim bu işte.

Eğitim yoksunuyuz.

Görgü yoksunuyuz.

Zevk yoksunuyuz.

Sevmiyor, sevemiyoruz yeşili ve de ağacı.

Bir başka ifadeyle, yeşilin de, ağacın da, çiçeğin de, ormanların güzelliğinin de ayırdında değiliz.

Ağaçmış, ormanmış, ormanda yaşayan canlılar varmış, yokmuş ayırdında bile değiliz.

Bugün var olan ormanlar, yarın yokmuş, yok ediliyormuş; umurumuzda değil.

Başımızı sokacak safi betondan mamul bir evimiz ve yine betondan mamul çevremiz var mı; var, o bize yetiyor.

Yeşildense, betondan daha büyük keyif alıyoruz.

Aile içinde ve okullarımızda doğa sevgisi ve ağaç sevgisi aşılanmadan; bu duyarsızlık, bu zevksizlik sürecek ve daha pek çok ormanımız yanacak, yok olacaktır.

Yine yazıyor, yine söylüyorum.

Eğitim, eğitim, eğitim.

Eğitim yoksunuyuz.

… …

Bu yazıyı kaleme almadan önce televizyonları izliyorum.

Televizyonlarda, orman bölgelerine giriş-çıkışın yasaklandığı söyleniyor.

Ve elinde mangallı bir yurdum insanı, kendisini ve ailesini ormana sokmayan görevliyle kavga ediyor.

Buyuz işte biz.

En tepedeki insanımızdan, sıradan bir insanımıza kadar sorumsuz ve benciliz.

Çünkü bunun eğitimini almadan bir yerlere hasbelkader geldik ya da getirildik.