Güncel

Yerel Kalkınma için… BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN KADIN

Abone Ol

Bir gece Obama ve eşi Michelle, rutin hayatları dışında bir şey yapmak istedi ve çok lüks olmayan bir restorana akşam yemeği için gitmeye karar verdi.

Başkan ve eşi otururken restoranın sahibi geldi ve başkanın koruması olan gizli servise “First Lady ile özel olarak konuşabilir miyim?” diye sordu.

Onlar da mecbur kaldılar ve Michelle restoranın sahibi ile bir görüşme yaptı.

Bu konuşmanın ardından Başkan Obama, “Neden seninle konuşmak için bu kadar ilgilendi?” diye Michelle’e sordu.

Michelle de onun gençlik yıllarında kendisine âşık olduğunu söyledi.

Başkan Obama eşine;

“Yani, eğer onunla evlenmiş olsaydın şimdi bu güzel restoranın sahibi olurdun.” dedi.

Michelle cevapladı:

 ” Hayır. Eğer onunla evli olsaydım, Amerika’nın şu anki başkanı o olurdu.”

*

Ne zaman fark edeceğiz? İki insan cinsi olarak, birbirimize katkı olduğumuzu.

Eşitlik derken kastettiğimizin, fırsatlarda eşitlik olduğunu.

Bir cinsin diğerinden üstün olmadığı bir dünya var edebileceğimizi.

Rekabet etmeden, yok saymadan, sadece varlığı için değer verdiğimizde, hayatlarımızın bambaşka olacağını.

Kaç yüz yıl daha geçmesi gerekiyor.

Birlikte gelişmek, birlikte büyümek, yaşam dediğimiz yolculuğumuzda, önde arkada değil, yan yana yürümek için, daha ne kadar acı çekmemiz ne kadar gözyaşı dökmemiz gerekli?

*

İçinde olmaktan gurur duyduğum, çatısı altındaki aktif 83 kadın dernek başkanı ile Türkiye’nin en kapsayıcı kadın gücünü temsil eden Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Cumhuriyetimizin 100.yılına özel, harika bir çalışma yaptı.

‘Veriye Dayalı Analiz Sonucu Kadın Politikaları Raporu’ yayımladı. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) iş birliğiyle hazırlanan raporda, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki durum, TÜİK, Dünya Bankası gibi kurumların erişime açtığı veriler üzerinden analiz edilerek, eşitliğin sağlanmasına yönelik politika önerileri paylaşıldı.

‘İş-Girişimcilik’, ‘Para-Gelir Düzeyi’, ‘Bilgi-Eğitim’, ‘Zaman’, ‘Güç-Temsil’ ve ‘Sağlık’ olmak üzere 6 alanın, 32 kategoride incelendiği raporda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için merkezi yönetim, yerel yönetim, sivil toplumun ortak hareket etmesi gerektiğine ve bu süreçte siyasi partilerin rolüne dikkat çekildi.

Kentimizde, yerel kalkınmayı öncelediğimiz, yeni yüzyılımızda ilerlememizi engelleyen faktörlere odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. İçinde fırsat eşitliğini barındırmayan hiçbir politikanın veya eylem planının bizi kalkınma safhasına taşımayacağı açıkça ortada.

Zorlayıcı ekonomik koşullardan geçtiğimiz bu günlerde, kadınların iş ve toplumsal yaşamın parçası olması artık daha da elzem bir hale geldi.

KADINLAR YA İŞSİZ YA GÜVENCESİZ

Raporun İş-Girişimcilik alanında, TÜİK verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de istihdama katılan kadın oranının yüzde 28, erkek oranının yüzde 62,8 olduğu belirtilirken, Dünya Bankası verisine göre de 2018 yılında işletme sahibi erkek sayısının kadın sayısının yaklaşık 5 katı olduğuna dikkat çekildi. Kadınların işsiz olduğu, güvencesiz çalıştığı veya iş kuramadığının belirtildiği raporda, kadınların tam zamanlı istihdamının artmasına yönelik çözümlere odaklanılması, yatay ayrımcılığın engellenmesi için kadınların tüm sektörlerdeki temsil oranlarının artırılması, eğitimli kadın işsizliğini giderecek çözümler geliştirilmesi, ara eleman ihtiyacı için kadınların istihdamının teşvik edilmesi ile doğum, ebeveyn ve süt izinlerinin iyileştirilmesini kapsayan önerilerde bulunuldu.

ŞEFFAF ÜCRET UYGULAMASINA GEÇİLMELİ

Türkiye’de mevcut durumu yansıtan cinsiyet kırılımlı gelir durumu verisine erişimin kısıtlı olduğunun belirtildiği raporda, kadınların erkeklere nazaran daha fazla yoksulluk riski altında olduğuna işaret edildi. 2020 yılı Eurostat verisine göre yoksulluk riskindeki kadın oranı yüzde 52,2. Bu oranın 2010’da yüzde 52,4 olması ilerlemenin yavaş olduğunu gösteriyor. Para-Gelir Düzeyi alanında; mevcut mevzuatın annelik ücret açığını ve genel kadın-erkek arasındaki ücret açığını önleyecek şekilde düzenlenmesi ve bunun denetlenmesi, şeffaf ücret uygulamasına geçilmesi, yoksullukla mücadele politikalarında kadınlara öncelik verilmesi ve kadınların finansal okuryazarlığının artırılması önerildi.

NE İSTİHDAMDA, NE EĞİTİMDE…

Raporun Bilgi-Eğitim alanında okullaşma oranı ele alındı. Çocuklarda okullaşma oranı birbirine yakın ancak 2021 yılı TÜİK verilerine göre lise üstü kurumlardan mezun olan erkek öğrenci oranı yüzde 24,8 iken kız öğrencilerde yüzde 20,6. Yükseköğretimde kadın oranı belli eğitim alanlarında erkeklere oranla daha yüksek. MEB 2020-2021 dönemi verilere göre de STEM mezunu olan kadın oranı yüzde 66,2, erkek oranı ise yüzde 33,8. Ancak Türkiye genelinde ne eğitimde ne istihdamda olan (NENİ) kadın oranı erkeklere göre oldukça yüksek. 2020 verilerine göre kadınların yüzde 35,4'ü, erkeklerin ise yüzde 19,5’i NENİ. Raporda kadınların eğitim seviyesini artırmak ve NENİ oranını azaltmak için kamu yatırımlarına, bölgesel cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesine, NENİ kategorisinde gençlerin yanı sıra genç ebeveynler ve göçmenlere yönelik verilerin de incelenmesi gerektiğine dikkat çekildi.

ÜCRETSİZ İŞLER KADINLARIN SORUMLULUĞUNDA GÖRÜLÜYOR

TÜRKONFED’in raporunda toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaratan alanların en önemlilerinden birinin Zaman olduğu belirtildi. 2021 yılı TÜİK verisine göre yemek yapma, bulaşık yıkama gibi işler yüksek oranda kadının işi, evin ekonomik durumuyla ilişkili fatura ödeme, alışveriş gibi işler erkeklerin sorumluluğu olarak görülüyor. Çocuk ve yaşlı bakımı, ev işleri ve yemek yapma gibi ücretsiz iş için kadınlar günde ortalama 305 dakika harcarken erkekler için bu süre 68 dakika. Kadınların kendilerine zaman ayıramadığının belirtildiği raporda; iş güvenceli doğum ve ebeveyn izni, ulusal ve kentsel ölçekte sosyal bakım hizmetleri altyapısının oluşturulması, sanayi bölgelerinde çalışan kadınlara yönelik kreş, süt odası gibi imkanların erişilebilir olması, kreş kurma ve yönetmeye yönelik mevzuat ve yönetmeliklerin ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenmesi önerilerine yer verildi.

İŞ HAYATINDA DA, SİYASETTE DE KADIN TEMSİLİ DÜŞÜK

Kadınların üst düzey karar alma pozisyonlarında temsili erkeklere oranla oldukça düşük. Raporun Güç-Temsil alanındaki verilere göre 2022 yılında yüzde 17,3 olan kadın milletvekili oranı bu yılki seçimler ile yüzde 20’ye yükselse de 31 ilde kadın milletvekili bulunmuyor. 2019 yerel seçimleri sonuçlarına göre de kadın belediye başkanı büyükşehirlerde yüzde 10, diğer şehirlerde yüzde 3 seviyesinde. Öte yandan yalnızca kamuda değil özel sektördeki üst düzey karar alma pozisyonlarında da kadın temsili oldukça az. 2021 yılında büyük ölçekli şirketlerde yönetim kurullarındaki kadın temsil oranı yüzde 18. Raporda siyasi partilerin içinde kadınların güçlenmesi için kadın kollarının kaldırılarak, parti programlarının kadın-erkek birlikte planlanması, kadınların siyaset, toplum ve ekonomi alanlarında eğitim alması, örgütlerin çalışma şartlarında kadınların iş-yaşam dengesinin gözetilmesini de kapsayan önerilerde bulunuldu.

KADINLAR DAHA UZUN, AMA DAHA SAĞLIKSIZ BİR YAŞAM SÜRÜYOR

Kadın Politikaları Raporu’nda incelenen son alan ise Sağlık oldu. TÜİK verilerine göre 2019-2021 yılları arasında kadınların beklenen yaşam süresi 80,5, erkeklerin 75 yıl. Ancak yine aynı yılları kapsayan veriler, beklenen sağlıklı yaşam süresinin kadınlarda 56,5, erkeklerde 59,6 yıl olduğunu gösteriyor. Erkeklere oranla daha az sigara içen kadınlar, daha az egzersiz yapıyor. Eurostat verisine göre 2019'da fiziksel egzersize haftada 150 dakika ayırabilen erkeklerin oranı yüzde 8,3 iken kadınlarda bu oran yüzde 2,5. Bu alandaki politika önerilerinde ise sağlık hizmetlerine erişemeyen kadın nüfusunun yaşadığı engelleri ortadan kaldırmak için kültürel ve bölgesel farklılıkların göz önünde bulundurulması, kürtaj hakkı ve aile planlamasıyla ilgili kısıtların giderilmesi, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakkında bilgiye erişimin artırılması ve bu alanlarda MEB müfredatının kapsamının genişletilmesi yer aldı.

Hazırlanan raporun, kentimizdeki politika yapıcılara yol göstermesi umudumuzla, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün bir gün değil, her gün kadın teması ve farkındalığı ile geçirmemizi temenni ediyoruz.