Yeni Teknik Direktöre Açık Mektup…

Takımı dinlemeli ve anlamalı

Abone Ol

Yeni bir teknik direktörün attığı ilk adım, antrenman sahasında değil; soyunma odasında başlar. Çorum FK’nın geride bıraktığı süreçte en çok kaybettiği değer, teknik heyet ile oyuncu grubu arasındaki bağdı. Bu bağ tekrar kurulmadan, sahadaki hiçbir düzen kalıcı olmaz.
Göreve başlayacak teknik adamın ilk işi; futbolcuları tek tek dinlemek ve anlamak, onların beklentilerini, zorluklarını ve zihinsel yüklerini doğru okumak olmalıdır. Futbolcunun duygu dünyasına temas eden bir liderlik, sahada hem karakter hem bağlılık olarak geri döner. Bu takımın potansiyeli var; mesele, o potansiyeli ortaya çıkaracak güveni yeniden inşa etmektir.

Oyun Planını Netleştirilmeli ve Belirsizlik Ortadan Kalkmalı

TFF 1 Lig, karmaşık oyun modellerinden değil, netlikten ve sadelikten anlar. Çorum FK’nın son dönemde en çok zorlandığı nokta, oyunun yönünün belirsizleşmesi ve oyuncuların sahada kafasında fazla soru işaretiyle dolaşmasıydı.
Bu nedenle yeni teknik direktörün ilk dokunuşu, oyunun omurgasını sadeleştirmek olmalıdır.
Sahaya çıkan her oyuncu şunu bilmelidir:

  • Ne zaman baskıya katılacak,
  • Ne zaman geçişi hızlandıracak,
  • Ne zaman kontrolü koruyacak.
    Bu netlik sağlandığında takım ritim bulur, oyuncuların özgüveni yükselir ve saha içi bütünlük kendiliğinden oluşur.

Şampiyonluğa Oynamak, Rakip Sahada Oynamaktan Başlar

Hedef büyüdükçe oyun da büyümelidir. Takım boyu uzayan, önde topu kaybettiğinde baskı yapmayan takımlar bu ligde uzun vadede yarışın içinde kalamaz.
Şampiyonluk hedefleyen bir takım, rakibe nefes aldırmamalıdır. Rakibin önce umutlarını kırmalı, rakip takımın bırakın puanı, gol atmayı bile düşünememeli. Sahadan çıkamayacağını düşünmeli, fark yememeyi düşünmeli…
Özellikle hücumda ikinci toplara baskı yapılması, oyunu sürekli rakip sahada tutmak ve hataya zorlamak bu ligin altın kuralıdır.
Baskı oyunu; fiziksel cesaret kadar zihinsel kararlılık da ister ve bu kararlılığı aşılayan teknik adam fark yaratır.

Savunmayı Güçlendir Ama Cesareti Kaybetme

Savunma, geri çekilerek değil; doğru zamanda öne çıkılarak ve önde basarak güçlenir.
Çorum FK’nın yeniden sağlam ayaklarının üstüne basması için savunma anlayışı yalnızca kendi ceza sahasını koruyan değil, rakip yarı sahada başlayan bir bütünlük taşımalıdır.
Top kaybedildiği anda yapılacak ilk baskı, hem rakibi hem tribünü hem de maçı yönetmek için hayati bir araçtır.
Bu disiplin sağlandığında takımın özgüveni, agresifliği ve temposu doğal olarak yükselir.

İlk 4 maç önemli

Bir teknik direktörün ilk haftalardaki performansı, sezonun geri kalanının yönünü belirler.
Bu nedenle başlangıç dönemi; mükemmel oyunu aramak yerine, takımın omurgasını sağlamlaştırmak için kullanılmalıdır.
Savunmanın oturması, hücumda net bağlantıların kurulması ve oyuncuların rollerinin berraklaşması bu dönemin temel amaçları olmalıdır.
Puan istikrarı sağlandıkça oyun da yükselir; oyun yükseldikçe takımın kimliği güçlenir. Parola belli iç sahada galibiyet, deplasmanda da yenmek, ama yenemiyorsan yenilmemek...

Oyuncuları Doğru Rollerle Buluşturarak Yapıyı Güçlendirmek

Bir oyuncunun gerçek kalitesi, doğru rolde kullanıldığında ortaya çıkar.
Çorum FK’nın mevcut kadrosu; merkezde doğru tempo, kenarlarda doğru derinlik, ileri uçta doğru bağlantı oyuncusu ile çok daha güçlü bir oyun kimliğine bürünebilir.
Doğru rol dağılımı, hem bireysel performansı hem takım bütünlüğünü yükseltir.

Antrenman Kültürünü Zirveye Taşımak

Matematik bellidir, eğer takıma 4 gün izin verirseniz, sadece takımı toparlamak için en az 2 güne ihtiyaç olur. Çok izin takımın temposunu düşürür.
Kazanan takım, antrenmanda kurulur. Tempolu, disiplinli, ritimli bir antrenman kültürü; maç gününün kaderini belirler.
Bu kültürü yukarı taşıyan bir teknik adam, oyuncu grubunun hem fiziksel hem psikolojik seviyesini hızla yukarı çeker.

Taraftarla ve Şehirle Sağlam Bağ kurulmalı

Çorumlu, sahada karakter koyan oyuncuyu, net bir oyun planı ortaya koyan teknik adamı omuzlarında taşır.
Bu bağ doğru kurulduğunda şehir ve takım tek bir enerjiye dönüşür.

Çorumlu mücadeleyi görünce asla geri adım atmaz. Çorum başarıya aç bir şehir. Samimiyeti, sahadaki mücadeleyi gördüğünde 90 dakika susmaz; futbolcusunu ve Çorum’unu destekler, sadece Çorum’da değil, tüm Türkiye’de...