Tarihi bakımdan çok önemli günlerin yıldönümlerini peşpeşe yaşıyoruz.
26 Ağustos Büyük Taarruz’un başlangıcı…
30 Ağustos Büyük Zafer…
Dün de 9 Eylül, İzmir’in kurtuluşu…
Bu büyük günlerin 100. yıldönümleri artık…Koca bir asrı geride bıraktık.
Daha önemlisi, gelecek yıl cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutlayacağız.
Ne büyük onur, ne büyük gurur!
*
Bir başka anlatımla, 29 Ekim 2023’te Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girmiş olacağız.
Gönül isterdi ki, ikinci yüzyıla ekonomik, sosyal, kültürel sorunlarını çözmüş, çok daha güçlü bir ülke olarak girelim…Ne yazık ki olmadı, olmuyor. Tersine, pek çok bakımdan dünya liginde çok gerilere düşmüş durumdayız. Başta demokrasi liginde…
*
Cumhuriyetin 100. yılı ile birlikte, tüm hayallerimizi yeni hedefler olarak önümüze koymak durumundayız artık.
Yeni hedefler, yeni öngörüler doğrultusunda, yol haritamızı belirlemek durumundayız.
Gerek ekonomik, gerekse sosyal-kültürel alanlarda ülkemizi istediğimiz düzeye çıkarmanın yolu, her şeyden önce, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden geçiyor. Bunu sağlarsak ancak, yakın geçmişteki kayıplarımızı da telafi edebilecek şekilde millet olarak güçlü adımlar atabiliriz.
*
Bu gazetenin manşetlerinden ve hemen bütün köşelerinden, barış, sevgi, kardeşlik mesajları verip duruyoruz.
İstediğimiz karşılığı alamasak da, bu mesajlarımızı ısrarla sürdüreceğiz. Çünkü, Çorum için de ülkemiz için de başka çıkış yolu yok.
Önümüzdeki 29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 99. yılını kutlayıp, yepyeni bir ruhla 100. yıla doğru yürümeye başlamamız gerekiyor.
Seçim yılının gerilimlerine, çekişme ve çatışmalarına rağmen…