YENİ BİR MUCİZE İÇİN TAM FIRSAT !
Toplumsal barışın önündeki en büyük risk, kutuplaşmaydı; onu -inşallah- önemli ölçüde aştık. Ülke bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunabilmesi için, birlik ve beraberlik içinde, kardeşçe yaşamaktan başka çaremizin olmadığını, farklılıklarımızı zenginlik saymamız gerektiğini -nihayet- idrak ettik.
Bölücü ve cihatçı terör en önemli sorunlarımız, ama, demokrasiye darbe girişimini milletçe savuşturduktan sonra, bu sorunların da -yine milletçe- üstesinden gelebileceğimize olan inancımız kat be kat arttı. Elbette ki, birlik ve beraberlik yanında, ekonomik bakımdan da güçlü olmamız koşuluyla…İşte tam da bu noktadayız; ekonomik seferberlik zamanındayız.
Yükselen toplumsal morali daha da güçlendirmek ve her anlamda silkinişi sağlamak üzere hükümet tarafından peş peşe kararlar alınıyor. Kamu borçları ile ilgili yapılandırma bunun örneklerinden biri. Terör, cinsel saldırı ve çocuk istismarı dışında kalan suçlara, yani kader kurbanlarına da af hazırlığı var.
Konut kredi faizlerinin aşağı çekilmesi suretiyle “ekonominin lokomotifi” inşaat sektörü canlandırılmaya çalışılıyor. Bankalar, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından, kredi müşterilerine daha anlayışlı olmaları için uyarılıyor.
Çorum ekonomisinde, işlerin pek de iyi gitmediği ise sır değil. Ödeme güçlüğüne düşen firmalar var, darboğazda kıvranan esnaf var. Bu ortamdan sıyrılıp çıkması için Çorum ekonomisine bir sihirli değneğin dokunması gerekiyordu. Hükümetin ekonomiyi canlandırma adına aldığı önlemler, pekâlâ bu sihirli değnek olabilir.
Çorum ekonomisi, bu fırsattan yararlanarak “toparlanma” sürecine girebilir. Ama bunun için de, sık sık ifade ettiğimiz olumsuzluklarımızı bir kenara bırakmak, fitne, fesat ve hasetten uzak durmak, birlik ve dayanışma içinde olmak zorundayız. “Anadolu Kaplanı” unvanını alırken gerçekleştirdiğimiz mucizeyi, bu aşamada bir kez daha neden gerçekleştiremeyelim?