Dervişin fikri neyse, zikri de odur.
Aradan aylar geçmedi. Ağzı olan herkes yoruluncaya kadar konuştu. Artık modası geçtiği için unutuldu.
Altı yaşında bir kızın, tamamen maddi çıkarlar karşılığında babası yaşındaki birine satıldığını unuttuk! Aynı günlerde annesi babası cezaevinde olan bir çocuğumuz aç bırakılarak öldürüldü. Adı sevgi olan bir evde, maaşlı görevli tarafından küçük bir çocuğa ömür boyu unutmayacağı acılar yaşatılmış. Bunların haber değeri olmadığı için konuşan olmadı.
Yetmiş yaşın üzerinde bir inşaat ağası, torunu yaşındaki güzellerle gönül eğlendiriyor. Basında çıkan haberlere göre bu zampara devlete ödemesi gereken vergileri ödememiş. Hovardalık yaparken ağa; vergi öderken gariban!
Vergi rekortmeni olmak karın doyurmuyor.
Al birini vur diğerine. Paranın çok olduğu yerde insanlık alınıp satılıyor.
Mahkemelerde süren davalar için yorum yapılamaz. Sanık, günü geldiğinde ütülü takım elbisesini giyer, sinekkaydı damat tıraşı gibi tıraşını yaptırır. Olan olmuştur. Ölen ölmüştür. Biz geleceğe bakalım.
Yılın dört mevsiminde sokaklarda yaşamak zorunda kalan insanlarımız var. Onlar kimseden sadaka isteyemez. Sağlığına özen gösteren insanlar onları gördüklerinde hemen uzaklaşmak ister. Evi olmadığı için yakacak, yiyecek, içecek yardımı alamaz. Sokaklar, sadece onların yaşadığı yerler değildir. Kediler, köpekler, atlar, eşekler sahipleri tarafından evlerden uzaklaştırılır. Yılkı atları dediğimiz rüzgârdan hızlı giden atlar doğada yaşayabilmek için çaba gösterir. Ancak sadece sahiplerinin desteğiyle yaşayabilen kediler, süs köpekleri sokağa terk edildiklerinde yaşayabilme şansları azalır.
Karikatürcü, güzel bir karikatür çizmiş: evlilik yaşına gelmiş(?) beş –altı yaşlarında kız çocuğu dağın başında “ayı” diye horladığımız yabani bir hayvanla karşılaşır. Dağın ayısı(!) ona seslenir. “Korkma ben insan değilim!”
Kuş beyinli serçe, insanların zor ulaşabileceği alıcı kuşlardan uzak yere yuva yapar. Yavrularını orada büyütür. Sabahtan akşama kadar yorulmadan yiyecek taşır. Ağız dolusu yiyecekle yuvaya döndüğünde bir ağacın dalına konar. Kendisini izleyen alıcı bir kuşun, bir insanın olup olmadığını anlamak ister. Serçeler, yaşayabilmek; yavrularının can güvenliğini sağlayabilmek için düşmanlarından uzak durmak zorundadır.
Kedilerin, köpeklerin, tavukların, koyunların ortak bir özellikleri var: onlar, yavrularını kendilerinden üstün tutar. Bir deri bir kemik kalmış kedilerin yavruları son derece sağlıklıdır. İnsanlar dahil, yavruları için tehlikeli gördükleri her canlıyı yavrularının yanına yaklaştırmaz.
Filmlere, romanlara konu olmuştur. Ormanlara terk edilen, kayıp çocukları doğal ortamlarında yaşayan vahşi hayvanlar sahiplenir. Kendi yavruları gibi besleyip büyütür.
İnsanoğulları dünyada var olan canlı cansız her şeyin sahibi olarak görür. Gücü, çok parası varsa çevresinde yaşayan insanlara acı çektirir. Zevki için, çıkarları için onları öldürmekten çekinmez.
Yeni bir yıla girdik. Tek dileğim yaşanan bu acıların yeni yılda azıcık ta olsa azalmasıdır.
İnsanlar ömür boyu güzel dilekler diler, ümit içinde yaşar.