Göreve geldiği günden itibaren “Nerden çıktı bu damat?” diye tepki vermiştim, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak hakkında.
Enerji Bakanı iken dikkatimi çekti.
Orta oyununda rol almış biri gibi gelmişti bana.
İpleri kayınpederde olan biri gibi…
Sonra yeni bir rol üstlendi…
Nasıl, kimin etkisi oldu bilemem ama devletin en önemli kurumu olan hazine ve maliyede sorumluluk verildi.
Hazine ve Maliye Bakanı yapıldıktan sonra onlarca yazı yazmışım.
Ne aldığı kararlar doğruydu, ne de verdiği imaj.
Geçtiğimiz Ağustos ayının 10 unda “Şimdi balığa çıkma vakti” başlığını taşıyan bir yazı yazmıştım.
Şöyleymiş yazım:
“Türk ekonomisinde taşlar tekrar yerinden oynadı, halkın alım gücü bir günde yaklaşık yüzde 25 azaldı.
Ekonominin kaptan köşkünde oturan damat Berat Efendiden “tık” yok.
Saray’ın mutlak sahibi AKP’li Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan Cuma namazı sonrası Ayasofya çıkışında, damadına yapılan eleştirilere kızdı ve “Ülkede buzdolabı satışları rekor kırmaktadır” diyerek Albayrak’ı savundu.
Bu savunmanın ardından, @zaytung gtv’nin twitter hesabından dünya alemin duyacağı şekilde şu mesaj kaleme alındı:
“Merkez Bankası piyasaya 10.000 adet buzdolabı sürerek Dolar’a müdahale etti.”
(10.19 08.agus 20 saatinde twitter for android.)
Yani, TL’nin dolar karşısında yüzde yirmi beş oranında değer kaybıyla dalga geçiliyor.
Bu komiklik bir yana, Türkiye’de bir kesim hala uyanmış değil.
2001 ekonomik krizi sırasında, güç durumda kalan bir esnafın, elindeki yazar kasayı Başbakanlık önünde dönemin Başbakanı rahmetli Ecevit’e fırlatması sırasında kılını kıpırdatmayan, hatta hükümete karşı paralı tepki ilanları yayınlayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dün Saray’a destek veren bir bildiri kaleme almış.
Yani 20 yıl sonra tam aksi yönde bir karar.
Türkiye, güllük gülistanlık içindeymiş gibi…
Sadece TOBB olsa iyi, AKP yanlısı tüm ekonomi ve ticaret erbabı yani tüm odalar ve birlikler “Bizim Türkiye’ye olan güvenimiz tam. Türkiye kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecek” mesajı vermiş.
Bizim de Türkiye’ye olan güvenimiz tam.
Ama yönetime olan güvenimiz “tam” değil.
Hatta “yarım” bile değil.
Eğer bu ülkede enflasyon hemen düşecekse, dolar 4 liraya gerileyecekse, kalkınma hızı yüzde 5’lere fırlayacaksa, faizler normal seviyelerine inecekse yarından tezi yok, Türk halkı kullandıkları buzdolaplarını kapı önlerine koymaya hazır olur.
AKP’li Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın buzdolabı satışlarının artmasından dolayı ekonomi yönetimini parlatmasını bir dereceye kadar anlamak mümkün.
Keşke mesele buzdolabı üretimi ve satışı ile sınırlı olsa.
Kimse kuşku duymasın, bırakın buzdolabını, hepimiz beyaz eşyaların tamamını yenilemek için yarından tezi yok kuyruğa gireriz…
Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ütüler, çamaşır kurutucu, mutfak elektrikli aletlerinin tamamını değiştiririz.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Yeter ki ekonomiyi bu hale getirirken çok ama çok yorulan damat bey, bir an önce emekliye sevk edilsin.
Aylardır yazıyorum.
Damat Berat bey balık avlamaya çıksın…
Bu batık ekonomi, kim gelirse gelsin su üstüne çıkar…”
Ve onlarca yazı kaleme almışım Albayrak döneminde.
“Yanlış hesap Bağdat’tan döner” demişler.
Döndü mü bilmem.
İstifa edip ayrıldığına inanasım gelmiyor da…