On sekiz şair, yazar Ankara'da buluşup, bindiğimiz tur otobüsüyle 28 Haziran 2024 akşamı uzun, ince bir yolda yolculuğa çıktık.
Pandemi döneminde aramızdan ayrılan şair, yazar, eğitimci İbram Erdem'in çıkardığı Öyküşiir Dergisi gezimizin en büyük destekçisi oldu.
Erzincan ili, Kemaliye ilçesi Çit köyüne gittik. Burası toplumcu gerçekçi şair Enver Gökçe'nin köyüydü.
Otobüsümüz Enver Gökçe Müzesi'nin hemen yakınında indirdi yolcularını.
Köye değerli mi değerli bir armağanla gitmiştik. Şair Enver Gökçe'nin büstünü götürmüştük.
Köylülerle kucaklaştık, koklaştık, söyleştik, türküler söyledik, konuşmalar yaptık, Enver Gökçe şiirleri okuduk.
Yoldaşımız Ozan Aysel Çiçek'in etrafı Çitli kadınlarla doldu, kadınlar korosu oluştu o an. Eğin türküleri ile kulaklarımızın pası açıldı.
Dönüşte Ocak köyüne uğradık.
Kemaliye'de konakladık.
Mani yolunda yürüdük.
Konak işletmecisi Etem Kılıç'ın konağında ağırlandık. Karasu'da Karanlık Kanyon'a daldık. Sarp Munzur dağlarından bize doğru koşup gelen dağ keçileriyle ışmarlaştık, kanyonun en dar yerine düşüp, oradan kurtulmaya çalışan Güneş'in gözümüzü alan görüntüsüyle büyülendik. Ali Demirsoy Doğa müzesini gezdik.
30 Haziran 2024'te Cennet' i geride bırakıp Ankara'ya dönüşe geçtik. Akşam yemeğini Sivas'ta yiyeceğiz. Arkadaşlarımızın neler yiyebilecekleri konusunda alınan not, tur rehberimiz tarafından saatler önce Sivas'taki anlaşmalı lokantaya bildirildi.
Sivas'a gelip, lokantanın önüne otobüsümüz park ettiğinde, Hikmet Dönmez arkadaşımızın sesini yükselterek: "Burada yemek yiyemeyiz." çıkışı ile kendimize geldik.
Lokantanın yakınında Madımak oteli vardı. 1993 yılında bundan 31 yıl önce burada 35 can yakılmıştı.
Tur rehberi, bu tepkimizi anlayışla karşıladı, lokanta ile aralarında yaşadıkları sorunları bize yansıtmadan daha başka bir yerde yemeklerimizi yememizi sağladı.
İnsan olmanın sadece yemek, içmek, gezmek, gülüp eğlenmek olmadığını, her insan görünene de insan denilemeyeceğini bir kez daha anladık, anlattık.
2025 yılı Ocak ayının ortalarında Bolu Kartalkaya'daki bir otel yangınında 78 insanımız yandı. Tv'lerde haber yapanların anlattıklarına göre, bölgede rezervasyon iptalleri yok. Yanan otelin yanındaki, yakınındaki otellerin kapılarında, "kapalıyız" yazısı yok. Tatilciler, tatil yapıyor, eğleniyor, kayak yapıyor, yemek yiyor...
İnanamıyorum!
Çorlu tren kazasına,
Soma maden faciasına, Kartalkaya'daki otel yangınına neden olan gerçek suçlulara karşı öfkemi nasıl kontrol ettiğime, dilimi nasıl tuttuğuma inanamıyorum.