Biz Türklerin en büyük talihsizliği, yollarımızın Araplarla kesiştiği gündür.
Yolumuz ne zaman Araplarla kesişti; Ana Yurdumuz Ortaasya ve oradaki soydaşlarımızla her tür bağımız koptu.
O gün bugün, Araplar neyse ya da ne durumdaysa biz de o durumdayız.
Giderek Araplaştık, giderek Ortadoğululaştık. Türklükle, Araplık arasında bocalıyoruz.
Oysa Araplarla yolumuz kesişinceye kadar; ufku açık, geleceği açık, hurafeleri olmayan, aydın bir ulusun bireyleriydik.
Derin köklerimiz vardı.
M.Ö taa 200’lü yıllarda: gelişmiş ülkelerin bugün bile sahip olmadığı görgüye, kültüre, esemeye (mantık) ve anayasaya sahiptik…
Kanıt mı?
İşte Orhun Kitabeleri ve işte o tarihlerde Türk’ün Anayasası…
Göktürk Yazıtları (Orhun Abideleri), Göktürklerin ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma, yazılı, dikilitaşlardır.
Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilen bu anıtlar konu ve dil bakımından Türk ulusuna yol gösteren, ışık tutan yapıtlardır. (Tabii görüp, anlayabilene…)
Abidelerin yazarı Yollug Tigin’dir. Doğu Göktürk tarihi ile ilgili bilgiler içerir. Söylev türündedir.
Türk tarihi, Türk toplumunun yaşam biçimi ve dünya görüşü ile ilgili bilgiler içerir.
Kitabelerin bir yüzü Göktürk alfabesiyle, diğer yüzü Çince yazılmıştır. Göktürk yazısı sağdan sola, yukarıdan aşağıya doğru bitiştirilmeden yazılır. Sözcükleri ayırmak için genellikle iki nokta konur.
Orhun Abidelerinin yazıldığı Göktürk alfabesi 38 harflidir.
Bu alfabede 4 sesli, 9 birleşik, 25 de sessiz harf bulunmaktadır.
Göktürk alfabesi, Türklerin ulusal alfabesidir.
Orhun Abideleri (Göktürk yazıtları) 3 taştan oluşur:
Tonyukuk Anıtı 716 yılında, Kül Tigin Anıtı 732 yılında, Bilge Kağan Anıtı da 735 yılında dikilmiştir.
Kül Tigin Yazıtı, Bilge Kağan’ın ağzından yazılmıştır.
Kültigin, Bilge Kağan’ın kardeşi, Tonyukuk ise veziridir.
* * *
Aşağıda, Bilge Kağan Yazıtından (bir anlamda anayasasından) bir bölüm veriyorum…
Uygarlık, insanlık ve akıl içeren bu anayasayı, iyi okuyun ve üzerinde bir süre düşünün lütfen…
… …
1. Tengri (Yaradan) tektir.
2. Her kim ki Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl, bir Kağan, bir Tengri
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki töreye uya kutlanır. Kim ki töreye kıya katlanır
5. Kimse töreden üstün değildir. Töre, dirlik ve birlik için vardır.
6. Bir çoban, sürüsünden; bir er, ailesinden, bir Kağan da budunundan sorulur.
7. Her er, eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana babaya ve ataya tazim durulacak.
9. Hısımına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya(cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen kağan da olsa, bey de olsa kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa İl yok olur. İl olmazsa budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin... !!!
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kimse bozamaz.”
* * *
Evet, Türk’ün Anayasası bu sözlerle bitiyor.
“ Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kimse bozamaz.”
Ama biz bozduk, rezil, rüsva ettik
Kendimizi de Türklüğümüzü de…
Onun için de iki yakamız bir araya gelmiyor.