Dünyadaki tüm ülkeler zenginleşmeye çalışırken bizim yöneticilerimizin fakirleşmeyi derinleştirmesi son derece üzücü.
Üstelik hükümet, daha doğrusu “Saray” yönetimi, izledikleri ekonomik politikaların yanlış olduğunu bile bile zenginlikten vazgeçtiler, insan gibi yaşamayı özleyen milyonlarca insanı görmezden geldiler.
Varsa yoksa yol-köprü-tren…
Varsa yoksa israf…
Varsa yoksa yandaş müteahhitlere yatırım (!)
Dünyanın ekonomik açıdan hangi yöne evrildiğinin bile farkında değiller…
Aslında dünyada ekonomik gelişmelerden ve olup bitenden haberleri yok, hiç de olmadı zaten…
Saray içinde “akil adam” süsü verilen bazı danışmanların öngörüleri ve önerilerinin bir işe yaramadığının farkında olmayan sayın başkan Erdoğan, hayat pahalılığından habersiz olsa gerek.
Ne çarşı pazara çıkıyorlar…
Ne de herhangi bir tarafsız kuruluşa araştırma yaptırıyorlar.
Ekonomide adeta “Kendin pişir, kendin ye..” sistemi yürürlükte…
Tek kurum TÜİK…
Alternatif Araştırma Kurumu ENAG, Saray Yönetimindeki danışmanlara göre “dandik” bir kurum…
Oysa ENAG’ın aylık enflasyon oranlarına karşı, TÜİK tam aksini açıklıyor.
Son açıklamayı her ay olduğu gibi önden ENAG yaptı..
Zaten TÜİK hiçbir zaman ENAG’dan önce verileri açıklamış değil..
ENAG, Nisan ayı enflasyonunu yüzde 73.88 olarak açıkladı, yarım saat geçmeden, TÜİK yüzde 37.86 olarak duyurdu…
Bu kadar mı tesadüf olur?
“Tersten okuma” ancak bu kadar olur.
ENAG rakamına tersten bakın lütfen..
Rakamların ters şekilde sonuçlanması gerçekten bir mühendislik (!) işi…
TÜİK bunu da gösterdi bizlere…
TÜİK demek, piyasa uçuyor (!) demek…
Aslına bakarsanız, TÜİK demek “fakirlik” demek…
Fukaralık demek.
Yoksulluğu derinleştirmek demek…
Zenginler kulübü dışında kalan fakir-fukara vatandaşları yok saymak demek…