TOPLUMUN KALİTELİ EĞİTİM GİBİ BİR HEDEFİ YOK...

Abone Ol

Pazartesi günü, ülkemiz genelinde yeni bir eğitim ve öğretim yılı daha başlıyor. Çalacak ilk ders zili ile öğrencilerimiz yeni bir eğitim dönemine merhaba diyecek. Başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm eğitimcilerin başarılı bir ders yılı geçirmelerini temenni ediyorum.

Kaliteli eğitime ulaşma çabası, "Şu mektepler olmasa" diyen paşadan önce başlıyor. Bugüne kadar köklü çözüm, bulunduğu söylenemiyor. Yeni Milli Eğitim Bakanımız Sayın Selçuk'un deneyimli bir eğitimci oluşu, insanlarda bir umut oluşturuyor. Bu, umut konunun medyada irdelenmesini sağlıyor. Faydalı bir uğraş olduğu ayan beyan ortada. Ancak, olumlu sonuca ulaşmak henüz o kadar net değil. Çünkü toplumun kaliteli eğitim istediği pek görülmüyor. İnsanlarımızın çoğunluğu eğitim aşamasındaki gençlerin eline bir diploma geçirdikten sonra iş bulması derdinde. Yani kimse evladının bilgili olmasını pek önemsemiyor.

İlk görevimiz bu yanlış yaklaşımı düzeltmek olmalıdır. Toplumun önemsemediği bir olgunun başarı şansı düşük olacaktır.

Yazdıklarımıza, Çarşamba günü 38'inci yıldönümünü yaşadığımız 12 Eylül darbesi çarpıcı örnek teşkil ediyor. Darbeyi gerçekleştiren beş general büyük alkış alarak baş tacı edildiler. Toplum sağ-sol kavgaları ile birbirini öldüren gençlerin eylemlerinden ve anarşiden bıkmıştı. İhtilâli kurtarıcı olarak gördüler. O kadar ki; Kenan Evren'i ziyarete giden basın mensuplarının başında bulunan Şeyhü'l-muharrirîn Burhan Felek, Kenan Evren merdivenlerden inişini tamamlamadan koştu, kendisinden 17 yaş küçük ihtilal kumandanının elini öptü.

Toplumu, ihtilali kabullenmeye hazırlamak için insafsız bir şekilde anarşi ve karışıklık ortamı oluşturularak, binlerce gencimizin ömrünün baharında kara toprağa düşmesine göz yumuldu. Ne yazık ki, bu çirkin oyun çok geç fark edildi.

Bugün, 12 Eylül darbesinin yüz karası bir olay olduğu konuşulmaktadır. Kamuoyu oluşturmanın önemini anlatmak için bu örneği dile getirmek istedim.

İstanbul'un fethini okurken, yahut İstanbul'un fethi gündeme geldiğinde; Gencecik Fatih Sultan Mehmet'in Ak Şemseddin hoca tarafından yetiştirilişini okur geçeriz. Aslında bu okuyup geçilecek bir olay değildir. Eğitimin önemini çarpıcı bir şekilde anlatmaktadır.

Tarih, benzer örneklerle doludur.

Kalite, her konuda önemlidir. Eğitim gibi bir konuda ise daha büyük önem kazanmaktadır.

O zaman, eğitimde kaliteyi hazırlarken; Toplumu da kaliteli eğitimi tercih etmeye hazırlamamız gerekiyor.

En güzel günler sizlerin olsun.