Törene İl Sağlık Müdürü Vekili Op. Dr. Mehmet Kılıç, Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, Çorum Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Uzeli, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erdal Komut, hekimler ve sağlık çalışanları katıldı.
Törende İl Sağlık Müdürlüğü, Tabip Odası, Çorum Özel Hastane ve Elitpark Hastanesi tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve çelenk sunumlarının ardından bir konuşma yapan İl Sağlık Müdür Vekili Op. Dr. Mehmet Kılıç, “14 Mart 1827 tarihi ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıcı kabul edilen Tıphane-i ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulan okulun kuruluş günüdür. Daha da önemlisi 14 Mart bağımsızlık ruhu ile işgale karşı başlatılan bir direniştir. 14 Mart, milli mücadelenin kamusal alandaki ilk ve tarihi eylemidir” dedi.
1918 yılında İstanbul’un işgal edildiğini ve işgal kuvvetlerinin kentteki okul, kamu kurumu ve birçok binaya el koyarak kışla ve karakol olarak kullanmaya başladıklarını belirten Kılıç, konuşmasında şunları söyledi:
“Yaşanan bu atmosfer içinde tıp fakültesi öğrencileri henüz 3. sınıftaki Tıbbiyeli Hikmet önderliğinde okullarının kuruluş yıldönümünü kutlamak adına altında 14 Mart 1919 tarihinde bir toplantı tertip ederler. Gerçek amaçları işgal altındaki Türk yurdunun kurtuluşu için işgale karşı bir tepki vermektir. Bu kutlamada okula büyük bir bayrak asılır, işgali protesto eden ve milli mücadeleye destek veren konuşmalar yapılır. İşgal kuvvetlerinin tüm engellemelerine rağmen halk akın akın bu eyleme katılır.
İleride Boran soyadını alacak olan Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşlarının bu organizasyonu milli mücadelenin fitilini ateşleyen olaylardan biri olmuştur.”
“HEKİMLERİMİZ GÖREVLERİNİ FEDAKÂRCA YAPIYOR”
‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözleri ile Ulu Önder Atatürk’ün de takdirini kazanan Türk hekimlerinin bugün de saygın ve onurlu hekimlik mesleğini özveri ve fedakârca yürüttüğünü kaydeden Kılıç, “Bizler burada 14Mart’ı anarken, sınır hattında kahraman Mehmetçiğimizle omuz omuza hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız mesleklerini fedakârca yapmaya devam etmektedirler” şeklinde konuştu.
2019 ile 2023 yılları arasında tüm dünyayı kasıp kavuran çok ciddi bir salgın yaşandığını ifade eden Kılıç, “Hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız salgın süresince evlerinden, ailelerinden ödün vererek ve bazen günlerce hastanelerde kalarak insanüstü bir mücadele vermişlerdir” dedi.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETİN
HİÇBİR ŞEKİLDE MAZERETİ OLAMAZ”
Fedakârca çalışan sağlık çalışanlarına karşı son yıllarda artan şiddet haberlerinin herkesi derinden yaralayan bir hadise haline geldiğini belirten Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsanı yaşatmak adına bu kutsal mesleği icra eden tüm sağlık çalışanlarına karşı saygısızlığın, hakaretin ve şiddetin hiçbir şekilde gerekçesi ve mazereti olamaz. Sağlık ile şiddet kelimelerinin bir arada anılmadığı, sağlık çalışanlarımızın kendisini daha güvende hissedeceği günlerde sağlık hizmetlerinin kalitesi de kat ve kat artacaktır.
Türk tıbbı, 1827’de modern tıp eğitiminin başladığı tarihten bu yana çok gelişmeler kat etmiş, bugün dünyadaki seçkin yerini almıştır. Özellikle son yıllarda sadece kendi vatandaşlarımız değil, yurt dışından yüz binlerce insan sağlığını Türk hekimlerimize emanet etmek için ülkemize gelmektedir.”