TIFIL MUALLİM (ÇOCUK ÖĞRETMEN) - 54 -

Abone Ol

23 NİSAN BAYRAMI

23 Nisan Bayramı hazırlığına günler önce başlamıştım.

Öğrencilerimin başarılı olanlarına günler öncesinden şiirler veriyorum ezberlemeleri için. Onlar da kısa sürede ezberliyorlar bayram şiirlerini. Bayramın heyecanı ve coşkusu sarıyor yüreklerini.

Bu arada tüm öğrencilerimin ellerinde kağıt bayraklarla bayrama katılması düşüncesi doğuyor kafamda. Şimdiki gibi farklı boyutlarda ne kağıt ne de bez bayraklar yoktur o yıllarda. Okullarda ya da resmi kurumlarda bayrak serenlerine çekilen şal bayraklar var. Belki söz konusu ettiğim o küçük kağıt bayraklar kasaba kırtasiyecilerine ulaşmıyor henüz. Bu bayrakları biz yapabiliriz. Kitap ve defter kaplamada kullandığımız kırmızı kağıtlarla ay yıldızlar için beyaz kağıt ve yeteri oranda da yapıştırıcı alırsam bu bayrakları yapabilirim.

Konuyu okulda Fikri öğretmene açtığımda o, dudak büzerek:

“İşin yok da iş çıkarıyorsun kendine,” diyor.

“Öğrencilere bayrak yapmayı gereksiz bir iş olarak mı görüyorsun?”

“Gereksiz elbet. Hem neyle yapacağız bayrağı? Hangi malzemeyle?”

“Bayrama daha on gün var. Yarın Sungurlu’ya gidip, gerekli malzemeleri alıp işe koyulursak bayrama kadar bitiririz bu işi.”

“Peki harcamayı kim karşılayacak? Öğrencilerden mi toplayacağız paralarını?”

“Öğrencilerden toplamayacağız?“

“Eee. Muhtardan mı alacağız?”

“Kimseden para almayacağız. Kendi paramızla alacağız. Öğrencilerimize armağanımız olacak.”

“Gereksiz masraf ve yorgunluk... Ben on dokuz öğrencinin bayrağını yapmayı göze alamazken, sen altmış altı öğrencinin bayrağını nasıl yapacaksın?”

“Kaç para tutacak ki? Masrafı ne olursa olsun, yapacağım ben.”

O düşünüyorken ben sürdürdüm.

 “Bayramda, her birinin ellerine verdiğimiz o ay yıldızlı  bayraklarla çocukların yaşayacağı sevinci, coşkuyu, heyecanı bir düşünsene Fikri bey. Az mutluluk mudur bu bizler için.”

Fikri öğretmenin yüzü kararıyor. Yanıt vermeden çıkarıp bir sigara yakıyor.

Ben de kime ne anlatıyordum ki. Beş kuruşun hesabını yapan Fikri bey çocuklar için cebinden para harcayıp bayrak yapar mı? Çocuklar sevinmiş, üzülmüş onun umurunda mı?

“Düşünmem lazım,” diyor.

“Siz düşünün,” diyorum. “Ben bu konuda kesin kararlıyım.“

Okulun alt yanındaki bahçe kıyısında öğrenci velilerimden birisinin bir gereksinimi nedeniyle iki kavak kestiğini görmüştüm. “Bu kavakların ince dalları, öğrencilerime yapacağım bayraklar için iyi sap olur” diye düşünüyorum.

Zaman yitirmeden yanına uğrayıp “kolay gelsin” dedikten sonra, ince dallarından biraz alıp alamayacağını soruyorum.

“Ne demek Hocam, sözü mü olur. İstediğin kadar alabilirsin,” diyor.

“Çok sağ olun. Bana sadece ince dalları gerekli.”

Sonra orada bayrak sapı olabilecek çubukları seçip ayırıyorum ivediyle. Adama teşekkür ederek:

“İki öğrenci göndereyim de alsınlar bunları” diyorum.

“Tamam,” diyor adam.

Okula varınca da ikinci sınıftan iki öğrenciye odamın anahtarını vererek, söz konusu edilen yerdeki kavak çubuklarını alıp odama götürmelerini söylüyorum.

Çocuklar seğirtip gidiyorlar. 15-20 dakika sonra da döndüklerinde, merak etmiş olmalılar ki:

“Bu çubukları ne yapacaksın öğretmenim?” diye soruyor birisi.

“Biraz sabırlı olursanız ne olduğunu göreceksiniz,” diyorum.

BAYRAKSIZ BAYRAM OLMAZ

Ertesi gün Cumartesi…

Öğle sonu tatil... Bayrak töreninin ardından öğrencileri paydos ettikten sonra; Fikri öğretmene Sungurlu’ya gideceğimi, bir siparişinin olup olmadığını soruyorum.

Teşekkür ediyor, “yok” diyor.

Ben de eve uğradıktan sonra oda kapısını kilitleyip düşüyorum Sungurlu yoluna. Hava güzel yerler kuru. Ankara yolunda da fazla beklemiyorum. Bir kamyonun sürücü yanında Sungurlu’ya ulaşıyorum. Önce bir aşevinde karnımı doyuruyorum. Ardından bakkalım Hasan B’ye uğruyorum. Gerekli ihtiyaçlarımı ve bayrak yapma malzemelerini alıyorum.

O gün köye döndükten sonra, akşam yoğun bir tempoyla bayrak yapımına koyuluyorum. Önce bayrak saplarını hazırlıyor; ardından makasla kırmızı kâğıtları bayrak ölçülerine uygun olarak 15’e 25 santimetre çapında kesiyorum. 25 santimetrenin 4 santimetresini sapa yapıştırma payı olarak tasarlıyorum. Bayrak kısmı 15’e 21 santimetre olacaktır. Ay ve yıldızların normal ölçülere uygun olması için de oldukça özen gösteriyorum. Bu tür işlere elim yatkın olmasına karşın, yine de beni oldukça uğraştırıyor. 66 bayrak kâğıdını hazırladıktan sonra, 132 tane ay’la, yıldızın kağıtlarını tek tek makaslamak çok zaman alacağı için, dördünü beşini bir arada makaslıyorum. Bitirdiğimde ise, zorlama sonucu makas tutan parmaklarımın acıdığını duyumsuyorum.

(SÜRECEK)