Ulu Önderimiz Büyük Atatürk’ün de büyük önem verdiği, adına enstitü kurdurup, çok yönlü araştırttığı bir halk ve uygarlıktı Sümerler.
Çünkü Sümerler çağının aydın ulusuydu ve Türklükle yakın kan bağları vardı.
Sümerler MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde (Güney Mezopotamya) yerleşik hayata geçmiş, uygarlığın beşiği olarak bilinen bu coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktı.
Konu ne zaman Sümerlerden açılsa, Atatürk, “örnek alınması gereken bir ulustur” derdi…
Ve özellikle Sümerlerin, yazıyı bulduktan sonraki tavırları üzerinde dururdu.
Sümerler yazıyı bulunca, Sümer krallarının sadece saray ambarlarının kaydının tutulması ile yetinmediklerinden bahisle, kültürel ilişkilerinden örnekler verirdi.
Sümer Kralları kendi dönemlerindeki mahkeme kararları, kanunlar, vergiler, genelgeler veya ülke tarihi gibi önemli konuları yazılı metinlerle kayıt altına aldırırlardı...
* * *
Zigguratlardaki (mabet) rahipler, dini kuralları, ilahileri ve dini tören düzenini yazılı hale getirmek için okuma yazma öğrendi.
Rahiplerin ayrıca Güneş, Ay ve yıldızların hareketlerini hesaplayıp kayıtlarını tutması da gerekiyordu.
Sümerler, yazılı kayıtlara çok önem verdiği için okuma yazma bilenlerin sayısı talebi karşılayamadı.
Sümerler yeterli sayıda katip yetiştirmek amacıyla, dünyanın ilk okullarını açtılar.
Zigguratlarda veya yakınında açılan bu okullara sadece kraliyet ailesine yakın ailelerin ve üst düzey devlet görevlilerinin çocukları ile rahip adayları alındı.
İnsanların besin üretimini dönüşüme uğratmış, evler inşa etmiş, sosyal yaşamın temellerini atmış, bilginin ve zamanın kaydını tutmuş bir uygarlıktı Sümerler…
Penn Müzesi’nden Babil Bölümü sorumlusu ve küratör Philip Jones’a göre bu yaratıcılığın kaynağı kısmen, yaşadıkları toprakların doğal kaynaklar açısından yetersiz olmasıydı.
Bölgede ağaçlıklı alan çok azdı, taş ve metalse neredeyse hiç yoktu. Bu durum, onları antik dünyanın plastiği sayılan kil gibi materyalleri ustalıkla kullanmaya zorladı.
Tuğladan çömleğe, kaplardan yazı tabletlerine kadar her şeyde kil kullanıyorlardı.
Ancak, Sümerlerin asıl dehası örgütlenmiş olmalarıydı.
Başka yerde yapılmış icatları alıp çok daha büyük boyutlarda işleyip, geliştirebiliyorlardı.
Böylelikle kumaş, çömlek gibi ürünleri toplu olarak üretip ticaretini yapıyorlardı.
Tarihçi Kramer’e göre Sümer kimliğinde onları büyük düşünmeye ve becerikliliğe yönelten bir şeyler vardı.
Sümerler, “Ruhsal ve psikolojik olarak hırs ve başarıya, üstünlük ve prestije, şerefe ve bilinirliğe büyük bir önem veriyorlardı.”
Sümerlerin getirdiği yenilikler yavaş yavaş yayıldı ve bugün içinde yaşadığımız gelişmiş dünyadaki modern teknolojinin gelişimine yol açtı.
İşte Sümerlerin izlerini bıraktığı alanlardan bazıları…
* Seri üretim
Diğer antik halklar çömleği elleriyle yaparken Sümerler seri üretime geçmelerini sağlayan çömlek tekerini icat etmişti. Pennsylvania Üniversitesi Akdeniz Sanatı ve Arkeolojisi Bölümü’nden doktora adayı Reed Goodman’a göre bu icat Sümerlerin işçilerin yiyecek payının konulması için yapılan ve bugünkü Tupperware’lerin öncüsü sayılan kaplar gibi çok sayıda ürünün çoklu biçimde üretilmesini sağlamıştı.
* Yazı
Arkeolog ve tarihçiler yüzde yüz olmasa da çok büyük bir olasılıkla ilk yazı sistemini geliştirenlerin Sümerler olduğunu söyler.
Nitekim konuya ilişkin yapılan araştırma ve bulgular da Sümerlerin MÖ 2800’den beri yazılı iletişim kullandıklarını gösterir.
Sümerler geliştirdikleri bu sistemi derin bir edebiyat oluşturmak veya tarihlerini yazmak için değil daha ziyade alım ve satımını yaptıkları malların kaydını tutmak için kullanıyordu.
* Hidrolik mühendisliği
Taşan Fırat ve Dicle nehirlerinin suyu Sümerlere bu sunun nasıl toplayıp yönlendireceklerini öğretmişti. Taşan suların içerdiği zengin alüvyonları birlikte toplayıp, bunu ekili tarlaları sulamak ve gübrelemek için kullanıyordu.
Nehirlerin zirai önemini gösteren rölyef, kamış, palmiye gövdesi ve çamurla inşa edilen ve kapıları su akışını kontrol edebilmek için açılıp kapanabilen barajlarıyla karmaşık kanal sistemleri tasarlamışlardı.
* Araba
Bir dizi hayvanın yönlendirdiği ilk iki tekerlekli arabayı bulan da Sümerlerdi.
Sümerler bu araçları sert toprağın tekerlekle yolculuğu güç kılacağı kent dışında dolaşmaktan ziyade törenlerde veya ordu için kullanırlardı.
* Saban
Tarımda yaşamsal bir teknoloji olan sabanı da Sümerler icat etmişti. Çiftçilere çeşitli saban türlerini nasıl kullanacaklarını açıklayan detaylı kılavuzlar hazırlamışlardı.
* Dokuma atölyeleri
Orta Doğu’daki diğer kültürler topladıkları yünü giyecek için kumaş dokumakta kullanırken bu işlemi ilk kez endüstriyel boyuta ulaştıran da Sümerlerdi.
Üretime son derece önem veren Sümerlerin yaptığı bir başka yenilik tapınaklarını dev fabrikalara çevirmek olmuştu.
* Seri üretim tuğlalar
Sümerler ev ve tapınak inşa etmede yaşanan taş ve odun kıtlığını telafi etmek adına kilden tuğla yapmak için özel kalıplar dökmüştü.
Kili inşa malzemesi olarak kullanan Sümerler, inşa ettikleri yapılar taştan olanlar kadar sağlam olmasa da çok sayıda yapı inşa edip büyük şehirler kurmayı başarmışlardı.
* Metalurji
Bakır Geliştirme Birliği’ne göre Sümerler bakırı mızrak ucu, keski, bıçak gibi faydalı ürünler üretmek için kullanan ilk halklardan biriydi. Sümerler aslan başlı kartal gibi fantastik hayvanların betimlendiği tablolar dahil çeşitli sanat eserlerinde bu bakırı kullanmışlardı.
* Matematik
İlkel insanlar sayı saymak için kemiğe çentik atmak gibi basit yöntemler kullanıyordu,
Sümerlerse bunun yerine 60’lı birliklere dayanan bir sayı sistemi geliştirmişti.
Başta, bu birliklerin kaydını tutmak için kamış kullanmışlardı, ancak nihayetinde çivi yazısının gelişimiyle kil tabletlere dikey izler kondurmaya başladılar.
Geliştirdikleri bu sistem ilerleyen diğer uygarlıkların matematiksel hesaplamaları için uygun yollar açmıştır.
* * *
Şimdi “Sümerleri anlatmak nerden çıktı” diyen okurlar olabilir.
Şunun için anlattım Sümerleri.
Nice devletler geldi geçti bu fani dünyadan.
Çoğu hiçbir şey üretmeden, asalak olarak geldi geçti. Kaba kuvvet gösterileriyle adını duyurdu.
Ama Sümerler, çağının araştıran, bulan, uygar bir devleti oldu.
Atatürk’ün büyük önem verdiği, o nedenle sahiplendiği Türk kökenli bu uygar ulusu o nedenle köşeme taşıdım.