SÜEL‘E ve ARMAĞAN KİTABINA BÜYÜK İLGİ

Abone Ol

Editörlüğü Prof. Dr. Esma Reyhan, Prof. Dr. Leyla Murat Karakurt, Dr. Öğr. Üyesi Tülin Cengiz tarafından yapılan; Şapinuva Kazı Tarihi, Anılarda Şapinuva Fotoğraf Albümü ve alanında söz sahibi yerli ve yabancı 56 bilim insanının makalelerinden oluşan “AYGÜL VE MUSTAFA SÜEL’E ARMAĞAN KİTABI” Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sarı Salonu’nda yapılan lansmanda Prof. Dr. Aygül Süel’e takdim edildi.

YAKINDOĞU’NUN EN ÖNEMLİ KÜLT MERKEZLERİNDEN BİRİNİ ORTAYA ÇIKARMAK

Aygül Süel, takdim öncesinde, öğrenciler, akademisyenler, yakın arkadaşları ve ailesinden oluşan kalabalık bir dinleyici grubu ile Şapinuva ve Şapinuva kentinin bulunuş hikâyesini içeren bir söyleşi gerçekleştirdi. Süel konuşmasında Şapinuva’nın Çorum’un sahip olduğu eşsiz kültürel miraslardan biri olduğunun altını çizdi.

 Süel’e göre çok geniş bir alana yayılmış; Hitit Büyük Kralı II/III. Tuthaliya ve kraliçe Taduhepa çiftine ev sahipliği yapan bu kent Ağılönü Bölgesi, Taş Döşem ve kurban çukurlarıyla Yakın Doğu’nun en ilginç kült merkezlerinden biriydi ve gizemini hala korumaktaydı. Hitit çivi yazılı tabletlerinde, Hurrice, kurban terimleri içeren ritüel metinlerde genellikle kuş ve daha az olarak da koyun ve kuzunun yakılarak ya da kanlarının akıtılarak kurban yapıldığı anlatılmıştı.  İşte Taş Döşem’in güneyinde yer alan, birbirine çok yakın irili ufaklı açılmış bu çukurlar metinlerden bilinen temizlik törenlerinin uygulama alanıydı. Daha da önemlisi, metinlerde bilgilerin arkeolojik kanıtlarıydı.

TARİHİ COĞRAFYA BİLGİLERİNİ DEĞİŞTİREN KENT

Şapinuva’nın bulunuşu ve çivi yazılı arşivi sayesinde Hitit çağındaki adının konuluşu, o güne kadar yapılmış tarihi coğrafya bilgilerini de güncellemişti. Çünkü Boğazköy ve Maşat kaynaklarından da bilinen Şapinuva şehri, o güne kadar Hurri bölge sinde olması gerektiği düşüncesi ile başkent Hattuşa‘nın güney ve güneydoğusuna lokalize edilmişti. Aygül ve Mustafa Süel çiftinin tespiti, o zamana kadar Şapinuva’ya dair bilinen lokalizasyon önerilerini ve dolayısıyla tarihi coğrafya bilgilerini değiştirmişti.

ŞAPİNUVA ÖĞRETMEYE DEVAM EDECEK

1990 yılından 2021 yılına kadar geçen süre içinde Şapinuva kazısının gelişim aşamalarına da değinen Süel’e göre sadece Şapinuva değil onun sakinleri olan Hititler de gizemini korumaya devam etmekte. Bu anlamda, tahkimli yapısı, gelişkin mimarlığı, atölyeler ve işlikler alanı, kurban çukurları ve çivi yazılı arşivi ile Hitit tarihi ve kültürü üzerine çalışan bilim dünyasının Şapinuva’dan öğreneceği çok şey var.

KİTABA VE SÜEL’E YOĞUN İLGİ

Armağan Kitabı’nın takdimiyle son bulan söyleşinin ardından kokteyl alanına geçen Süel’e öğrenci ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi.