Bugün siyasette olup bitenlere bakınca başınız dönüyor değil mi? Birbirini satan satana, ikiyüzlülük, döneklik, tavan yapıyor. Sade vatandaş olarak akıl erdirmek güç. Bu dönekliklerin tarihine bakmazsak geleceği okuma olanağımız yok. Olup bitenleri de anlamakta zorlanıyoruz.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanımın davranışlarına çoğumuz anlam veremiyoruz. Abdüllatif Şener’in paratoner gibi dönüşü. Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin döne döne gidip AKP limanına demirlemesi. Gazeteci Levent Gültekin’in mahallemi değiştirdim diye sol mahalleye yaklaşıp hala, sağın, AKP’nin ekmeğine yağ sürmesi, Muharrem İnce’nin zikzakları hepsi bir oyunun parçalarıdır.
Bu döneklikleri iyi anlayabilmek için geçmişe göz atmakta yarar var. Sayın Prof Dr. Emrullah Güney 11 Mart 2023 tarihli Çorum Haber Gazetesinde bu ikiyüzlülüklere dönekliklere açıklık getiriyor.
“Bir gün İzmir Caddesindeki Anadolu Kulüpte oturuyorduk, Demirel’in zehir hafiyesi Faruk Sükan ve Adalet Partisinin milliyetçi kanadından Münif İslamoğlu da var. Sohbet derinleşince Münif Bey, Faruk Bey’e sitem etmeye başladı. Adalet Partisi içinde Demirel’e muhalifmiş gibi yapıp gerçek muhalifleri tespit ettin ve bizleri gammazlayıp tasfiye ettirdin. Sen yaramaz bir adamsın.”
Bundan sonra ise, siyasetten bir beklentisi kalmamış, ununu eleyip eleği duvara asmış olan zehir hafiye Faruk Sükan, Demirel’in eski içişleri Bakanı itiraflara başlıyor.
İşte eski İçişleri Bakanı Faruk Sükan’ın itirafları:
“Partide muhalif sesler yükselmeye başlayınca Demirel beni çağırdı. İçlerine girip inandırıcı olmak için gerekirse kendisine küfretmemi, muhalif isimleri tek tek tespit edip bildirmemi istedi.
Bana, Ferruh Bozbeyli’nin yanında yer almamı, istifa ederse birlikte gitmemi ve onu bitirip gelmemi emretti.
Bir dönem TBMM başkanlığı yapan Ferruh Bozbeyli ile Adalet Partisinden 49 milletvekili ile ayrıldık. 1970 yılında Demokratik Parti’yi kurduk. 1973 seçimlerinde 45 milletvekili aldık. 1977 seçimlerine kadar Demirel ile koordineli olarak Demokratik Parti’yi bitirdik. 1977 Seçimlerinde DP’den sadece ben seçildim. Genel Başkan Bozbeyli dahi seçilemedi.
Demirel’e gidip bu görev de tamam, artık yuvama döneyim dediğimde beklememi, daha önemli bir görev vereceğini söyledi.
1977 seçimleri sonrası Demirel başkanlığında kurulan Milliyetçi Cephe Hükümeti sağlıklı yürümeyince beni çağırdı. 11 milletvekilinin ismini verdi. Onları Adalet Partisi’nden istifa ettirip Ecevit ile hükümet kurmamı emretti. Güneş Motel pazarlığının görünen aktörü bendim. Ecevit ile anlaşıp Demirel Hükümetini düşürüp, 1978 başlarında Ecevit Hükümetini kurduk. 11 Adalet Partili kökenli(!) milletvekiline bakanlık aldım.
Sıra benim hükümetteki pozisyonuma gelmişti. Ecevit ne istesem verecekti. Çünkü başbakanlığını bana borçlu idi.
Ben yolsuzluklardan sorumlu, Devlet Bakanlığı, bir şoför ve bir sekreter istedim. Ancak bir şartım vardı.
Demirel, Demirel Ailesi AP bakanları, milletvekilleri, il, ilçe başkanları… Kısacası Demirel ve partisini bitirecek olan açılmış ve açılacak bütün dava dosyalarını istedim. Galiz bir küfürle Demirel’i siyaset sahnesinden sileceğimi söyledim. Ecevit sevinçten havalara uçtu.
Yeni hükümet güvenoyu alır almaz Demirel ailesinin, AP bakan ve bürokratlarının bütün yolsuzluk dosyaları, ilçe yöneticilerinin seçim yasağı ihlallerinden, trafik cezalarına kadar bütün dosyalar bana gönderildi.
Ben de bir kamyona yükleyip Demirel’e gönderdim.
Bu görev de tamam, artık yuvama dönebilir miyim efendim dediğimde, Ecevit efsanesini bitirmeden gelme dedi.
O da iki yılıma mal oldu.” diyor Faruk Sükan.
Bugün sağ ittifakların yalpalamasına bakıp şaşırma, sorunun yanıtı tarihte saklı. Sağ siyasetin dünü ne ise bugünü de odur. Katranı kaynatmakla olmuyor şeker.