ATEŞ PAHASI
Sultan Süleyman var ya,
Kanuni’dir sıfatı,
Kırk altı yıl sürmüştür
devlette saltanatı.
Bir gün tutar sıradan
yolcu gibi giyinip;
Veziriyle birlikte
rahvan atlara binip…
Karlı bir kış gününde
yola çıkmışlar onlar;
Yollarının üstünde
bozkırlar ve ormanlar.
Hava açık, güneşli,
karlı güzel bir günmüş,
Doğa dağı, taşıyla
bembeyaz kar örtünmüş.
Padişahın niyeti
bir köy evine girmek;
Açıkçası köylünün
yaşam tarzını görmek…
Kar yağışı başlamış,
akşam inerken erken;
Kar tipiye dönüşmüş
karanlık bastırırken.
Tam donmak üzereyken,
bir köye ulaşmışlar;
Bir evin kapısını
ivediyle çalmışlar.
Kapıyı açan köylü,
atlarını ahıra;
Onları eve alıp;
Demiş: “Ocakta sıra…”
Getirerek ocağa,
bir kucak odun vurmuş;
Ardından da çabucak
ocağı tutuşturmuş.
Ocaklığın önüne
iki de post sererek;
“Tanrı konuklarına,”
der: “saygı, sevgi gerek.”
“Tanrı sizden binlerce
kez razı olsun!” diye;
Sultan, teşekkür eder,
ev sahibi köylüye.
Padişah fısıltıyla
vezire de şöyle der:
“Açıkçası bu ateş,
inan bin altın eder.”
Zeki köylü duymuştur
ateşin pahasını;
“Tanrı gönderdi,” demiş:
“Konukların hasını.”
Ev sahibi vatandaş
evlerinde ne varsa;
Eşi ile kendisi
birlikte ne yiyorsa…
Eşi onu hazırlar
birlikte doyunurlar;
Bir süre söyleşirler.
Sonra da soyunurlar…
Yatarlar; ardından da
dalarlar derin düşe;
Sabah yakalanırlar,
doğmuş olan güneşe.
Ev sahibi bal dilli,
söyleşinin hasında;
Tereyağ, bal, yumurta
kahvaltı sofrasında…
Kahvaltının sonunda,
ayrılmak üzereyken;
“Konukseverliğine
sonsuz teşekkür” derken…
Sonra hazırlanırlar
atlarına binmeye;
Sorar ev sahibine:
”Borcumuz nedir?” diye.
“Borcunuzun tamamı
bin bir altın Sultanım;
Bir altını ben biçtim,
bin altını siz Hanım.
O bir altını ise
gecelemek ve yemek;
Atları samanlamak,
tımarlamak, yemlemek…
Ateşin pahasına
siz “bin altın” dediniz;
Ben bir şey söylemedim,
değeri siz biçtiniz.”
Acaba bin bir altın
bu uyanık köylüye;
Gerçekten verilmiş mi
“Ateş Pahası” diye?
Orası belli değil,
ancak böyle bir deyim.
Kazanmış kültürümüz,
sizlere bildireyim.
Böylesi öykülerdir
birçok deyimin özü;
Bundan kaynaklanmakta;
“Ateş Pahası” sözü…