Ülkemizde son bir iki haftadır TOGG konuşuluyor. TOGG iktidarın deyimi ile yerli ve milli otomobil olarak sunuluyor. Peşin konuşalım gerçekten sunumu yapıldığı gibi yerli ve milli bir aracımız varsa, yaratabildiysek bundan onur ve gurur duyarız. Diğer yandan “cambaza bak cambaza” diyerek aldatılıyorsak, üzüntü ve endişe duyarız.
Şu anki göstergeler bize ikinci olasılığı güçlü kılıyor.
Zira Türk halkına gerçekler söylenmiyor. “Yerli ve milli” denen aracın tasarımının İtalyan, oto entegrasyon ve motorunun Alman, bataryasının Çin, şasi sisteminin İngiliz olduğu söyleniyor. Dolayısıyla, “Neresi yerli ve milli?” sorusu akla geliyor. Bizim görebildiğimiz parasının ve tekerlere basılan havanın, yerli olduğundan şüphemiz yok. Ayrıca bizim bir tasarım projemizin de olmadığı anlaşılıyor.
Aslında günümüzde aracın pek çok parçasının dışardan alınması veya yaptırılması da sorun değil. Bütün sanayi devleri bunu yapıyor. Asıl eleştirdiğimiz taraf, halka doğrular söylenmiyor, algı yaratılarak şov yapılıyor. “Araç yerli ve milli değil ama ülkemizde bıraktığı katma değer fazladır” denebiliyorsa bu bize yeterlidir. Acaba bu değeri bırakacak mı? Henüz burası soru işareti.
Söylenildiği gibi eğer 5.000 kişiye iş olanağı sağlayacaksa biz bunu herkesten çok önemseriz. Eleştirdiğimiz taraf işin bu yanı değildir. Tesisin lokomotifi “Babayiğitler” olarak sunulsa da, yüksek düzeyde kamu desteği sağlanmaktadır. Kamu desteği olunca vergi yükümlülüklerinin hafife indirgenmesi durumu da süreç içinde devreye girecektir. Hem “babayiğitler” hem vergide indirim devreye girerse, burası “dananın kuyruğunun koptuğu” yer olacaktır.
Kamu parasının karıştığı yerde, kamu alanı olmalı ve oradan tüm kamu adına kamusal yarar sağlanmalı.
Özel sektör yatırımı için kolları sıvayan “Babayiğitler” devletten hem kayda değer teşvik alacaklar, hem de garanti. Olası olumsuzlukları daha baştan devletle paylaşıyorlar. Riskleri de “Babayiğitlerin” alması gerekir.
Yatırımın siyasi iktidarın yararlanacağı bir alana dönüşme riski de çok fazladır. Sürekli denetlenmeyi gerektirir.
Sefalet endeksinde dünyada 156 ülke arasında birinciyiz. Enflasyon yüzde 185’i geçti, benzin yılbaşından bu yana 40 defaya yakın zam almış. Vergilere en az yüzde 123’e yakın zam geleceği açıklandı. Hal böyleyken TOGG’la en çok övünenler almayı rüyasında bile göremeyen kesimler. Henüz fiyat politikasının ne olacağı tam olarak bilinmiyor ama pek ucuz bir otomobil olmayacağı kesin. Seçimlere dönük geçici fiyatlandırmayı bir yana bırakırsak.
Bizi düşündüren TOGG’un kahırı kamuya, kaymağı “babayiğitlere” mi olacak?
Görünen gerçek seçimlere kadar TOGG yiyip, TOGG içeceğiz, seçimler sonrası, orası “Allah kerim”, düşündüğün şeye bak.